Köklü Değişim Medya

Suriye halkının katili Beşar Esed, bazı belediye başkanlarına hitaben yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ağır bir şekilde eleştirdi. Meşru devlet başkanı edası ile yaptığı konuşmada, PYD/PKK’yı da tehdit edip saflarını belirlemeleri için uyardı.

BBC İzleme Servisi'nin haberine göre Esad, "Müslüman Kardeşler'in Erdoğan'ı, olayların arkasında kendisi varmış gibi gözükmeye çalışıyor. Sinirlendiği zaman 'Sabrımız kalmadı' gibi tehditler savuruyor. Aman ne büyük sorun! Erdoğan aslında Amerikalılar için küçük bir paralı asker" dedi.

Esed’in bu konuşmasının medyada yer almaması, tamamen iç siyasete yönelik güven tazeleme çalışması olduğunu da teyit ediyor.

Kontrolün kendinde olduğunu ve ABD’nin sabırsızlıkla beklediği Anayasa sürecini bir an önce başlatmak istediğini ve bu sürecin Suriye’nin iç meselesi olduğunu vurgulayan Esed, Suriye'deki anayasa yapım sürecinin hükümetle muhalifler arasında gerçekleşmesi gerektiğini fakat muhaliflerin kendi fikirlerini değil Türkiye'nin fikirlerini savunduğunu söyledi ve ekledi:

"Suriye'yi temsil etmiyorlar. Kendilerini bile temsil etmiyorlar. O zaman şu soruyu soruyoruz: Suriye Anayasası'nı mı tartışıyoruz, Türkiye Anayasası'nı mı?"

“Ülkeniz İçin Savaşmazsanız, Osmanlı'nın Kölesi Olacaksınız”

Kendi halkını varil bombaları ve kimyasal silahlarla katleden Esed, televizyonlardan canlı yayınlanan konuşmasında ABD'nin Suriye'den askerlerini çekme kararını hatırlatarak, omurgasını PYD/PKK’nın oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri'ne (SDG) de seslendi.

Esed, "ABD çekildikten sonra size Türklerin saldırılarından korumayacak. Amerikalılar sizi kalbinde taşımıyor. Sizi ceplerine koyacaklar, böylece bir pazarlık kozu olacaksınız. Sizi kendi devletinizden başka kimse korumayacak" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

"Eğer ülkenizi koruyup direnmek üzere kendinizi hazırlamazsanız, Osmanlı'nın kölesi olmaktan başka bir şey elde edemeyeceksiniz.” tehdidinde bulundu.

Oysa Esed ve zorba rejimi , bugüne kadar Kürtlere kimlik bile vermemişti.

Esed’in bu konuşması ve verdiği mesajlar, anayasa süreci başlamadan masaya daha güçlü oturabilmek için kurgulanmış bir konuşma niteliği taşıyor. Esed, ülke içinde kontrolün kendinde olduğunu hissettirebilmek için planlanmış bu konuşmayı yaparken, kendisini ayağa kaldıran Astana sürecini atlıyor. Sahada Rusya, Türkiye ve İran’ın yardımlaşması olmadan neredeyse yok olma aşamasına gelen Esed rejimi, Rusya ve Türkiye’nin Soçi’de imzaladığı “İdlib Mutabakatı” sonrası muhalefetin İdlib’e sıkıştırılmasıyla rahat bir nefes alabilmişti.

Astana ve Soçi’de alınan kararlarla Esed rejiminin rahat bir nefes alması sonrası “Astana Üçlüsü”ne ayrı ayrı teşekkür eden ABD, kararlardan ve gelinen noktadan memnun olduğunu açıkça beyan etmişti.

Sahada aktörler birbirlerine karşı ağır eleştirilerde bulunsa da, varılan sonuç, ABD tarafından gösterilen ortak hedefe doğru yürüdüklerini gösteriyor. Esed rejiminin, Cenevre masasında imzalanacak anayasa ile meşruiyetinin sağlanması için ABD, telkinlerini sürdürüyor.