Cumhurbaşkanı Recep Teyyip Erdoğan, AK Parti grup toplantısında yaptığı konuşmada İsrail-Hamas çatışmasına geniş yer ayırırken somut bir adımdan bahsetmedi ve halkı mitinge çağırdı.
Türkiye’nin meydanlarında “Ordular Aksa’ya” sloganlarının atıldığı geniş katılımlı mitinglerin düzenlendiği bir atmosferde, Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'na katıldı ve yine “İsrail”i telin etti ve Filistin’i uluslararası kuruluşlara havale etti.
Erdoğan’ın yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle:
"Filistin meselesine insan penceresinden baktık. İnsanı insan yapan kadim değerlerini savunduk. 7 Ekim'den bu yana elimizden gelen bütün çabayı gösteriyoruz. 8 uçak dolusu insani yardım gönderdik. 25 sağlık personelimizi Mısır'a sevk ettik. Kim yaparsa yapsın, ‘İsrailli’ siviller dahil sivilleri hedef alan eylemleri mazur görmeyeceğimizi ifade ettik. ‘İsrail’ devletiyle sorunumuz yok. Devlet yerine örgüt gibi hareket etme tarzını tasvip etmiyoruz. Filistin davamıza sahip çıkacağız.
‘İsrail’in Gazze’ye saldırılarında ölenlerin neredeyse yarısı çocuk. Bu tablo bile amacın taammüden insanlık suçu işlemeye yönelik vahşet olduğunu gösteriyor. Sadece çocukları öldürmek için gece gündüz şehirleri bombalayan, bu insanlık dışı eylemi sürdüren başka bir devlet ve ordu bulamazsınız. Buradan ‘İsrail’ ve dünyaya sesleniyorum. Toplantılar yapıyorlar. Tüm dünya Hamas'ı bir terör örgütü olarak görüyor. Ey ‘İsrail’ sen bir örgüt olabilirsin, Batı'nın sana borcu çok ama Türkiye'nin sana borcu yok.
"‘İsrail'e Gitme Projemiz Vardı, Gitmeyeceğiz”
Hamas bir terör örgütü değil, topraklarını ve vatanını koruma mücadelesi veren bir kurtuluş ve mücahitler grubudur. Davos'ta söylemiştim, 'Siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz' demiştim. O günden bu yana Davos'a bir daha gitmedim. Hayatımda bir kere bu Netanyahu denilen adamın elini sıktım. İyi niyetimiz vardı, suistimal edildi. ‘İsrail'e gitme projemiz vardı, gitmeyeceğiz. İyi niyetimizi bunlar suistimal ettiler. Bulutların üzerinden ölüm kusan ve çocukları öldürenlere 'Bir zamanlar siz de böyle koşmuştunuz, çocuklara kıymayın' diyoruz.
Ey ‘İsrail’, bu kafayla bir yere gidemezsin. Yanına ABD'yi de al, Batı'yı da al bir yere gidemezsin. Bütün mesele adil bir dünyanın kurulmasından geçer. Çocukların anne babalarının anne babaların çocuklarının naaşlarına sarıldığı bir dünyada kimse huzurla uyuyamaz. Kimse böyle bir dünyada kendini güvende göremez. Gazze'ye yönelik saldırılar akıl hastalığına delalet eden bir haldir. Biz yer yüzünde ırkçılık yapmamış tek halkız. Bunu en iyi Yahudi toplumu bilir. Yahudilerin yaşayıp da antisemitizm ortaya çıkmamış tek devlet biziz. ‘İsrail'in arkasındaki kimse bu iddiada bulunamaz. Hahamları dahil.
"Ateşkes İlan Edilmeli"
Lafa gelince demokratlığı kimseye bırakmayanların faşist yüzlerini ibretle izliyoruz. Ülkemizin kapılarının açık olduğunu belirtmek istiyorum. Ukrayna'daki kayıplar için dünyayı ayağa kaldıranların Gazze konusunda sessiz kalması riyakarlıktır. Hem ‘İsrail'e hem destekleyenlere sesleniyorum, Gazze'de masumlar öldürüldükçe, bölgemize gönderilen hiçbir gemi, yapılan hiçbir siyasi şov barış getirmeyecektir. ‘İsrail’ güvenliği bölgesindeki komşularında aramalıdır. Bugün sırtını dayayarak efelendiği güçler yarın gittiğinde ‘İsrail’ halkının güven, merhamet arayacağı ilk yer 500 yıl önceki gibi Türkiye olacaktır. Eller tetikten çekilmeli, derhal ateşkes ilan edilmelidir.
Garantörlük Teklifi
Akıl ve vicdan sahibi diğer tüm ülkeleri, ‘İsrail’ devletinin aklıselime dönmesi için Netanyahu hükümetine baskı kurmaya davet ediyorum. Kuruluş amacı Kudüs’ün mahremiyetini, Filistin davasını savunmak olan İslam İş Birliği Teşkilatından hiç değilse bu defa, misyonuna yakışır etkinlik bekliyoruz. İnsani, siyasi, askeri varlığımızla Filistin tarafının garantörlerinden biri olmaya hazırız. İrade sahibi ülkeleri teklifimizi değerlendirmeye davet ediyoruz. Ülke ve millet olarak hakikati haykırmaya; diplomatik, gerekirse askeri tüm yolları devreye sokmaya devam edeceğiz.
Çocukların hunharca öldürülmesinin hiçe sayıldığı bir yapıyı kimse ciddiye almaz. BM'nin içine düştüğü bu acziyet görüntüsünden derin üzüntü duyuyoruz.
Mitinge Davet
28 Ekim'de sadece Türk bayrağı ve Filistin bayrağının olduğu, parti bayrağının olmadığı bir miting düzenleyeceğiz. Bütün vatandaşlarımızı mitinge davet ediyoruz. İstanbul'da yapacağımız büyük Filistin mitingine kadar bu ateşin sönmesini umut ediyoruz.
İttifakı'ndaki ortaklarımızla beraber bir kez daha bu başarıyı göstereceğiz. Meclis grubumuzun her konuda olduğu gibi mahalli seçim çalışmalarında da partimizin lokomotifi olmayı sürdüreceğine inanıyorum.”