Erdoğan, Ağzındaki Baklayı Çıkardı: “Vakti Geldiğinde Suriye’nin Başkanıyla (Esed) Görüşebiliriz”
07 Ekim 2022

Erdoğan, Ağzındaki Baklayı Çıkardı: “Vakti Geldiğinde Suriye’nin Başkanıyla (Esed) Görüşebiliriz”

Köklü Değişim Medya

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi için bulunduğu Prag'da yaptığı basın toplantısında Suriye halkının katili zorba Esed ile vakti geldiğinde görüşebileceğini açıklayarak Astana ve siyasi sürecin hedefini beyan etmiş oldu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Siyasi Topluluğu'nun ilk toplantısı için geldiği Çekya'nın başkenti Prag'daki toplantıların ardından düzenlediği basın toplantısında Beşar Esad ile görüşebileceğini şu ifadelerle açıkladı:

“Vakti Saati Geldiğinde Biz Suriye'nin Başkanı İle de Görüşme Yoluna Gidebiliriz”

_"Şu an itibarıyla böyle bir şey tabii söz konusu değil. Ama mümkün değildir gibi bir ifadeyi de kullanmam. Dolayısıyla bir vakti saati geldiğinde biz Suriye'nin Başkanı ile de görüşme yoluna gidebiliriz. Şu an itibarıyla zaten alt düzeyde görüşmeler yapılıyor. Fakat bizim bütün arzumuz Suriye'deki terör gruplarının buradan arındırılması ve terör gruplarının buradan arındırılması ile birlikte biliyorsunuz burada biz şu anda briket evler yapmak suretiyle geri dönüşü hızlandırmanın adımlarını atıyoruz. Bu geri dönüşümle ilgili de şu an itibarıyla 550 bin civarında Suriyeli kendi topraklarına döndü.

Tabii Rusya-Ukrayna Savaşı bölgedeki atılacak adımları da bir yerde erteledi. Çünkü Suriye'deki bu olaylarda Rusya'nın da etkin bir rolü var, İran'ın etkin bir rolü var, bir diğer taraftan da koalisyon güçlerinin etkin bir rolü var. Tabii koalisyon güçlerinde özellikle başta Amerika olmak üzere terör örgütlerine ciddi manada silah, mühimmat, araç ve gereç takviyeleri, destekleri yapılıyor. Bütün bunları da vakti saati geldiğinde Amerika'nın yetkilileri ile yetkililerimiz görüşerek, bunlardan Suriye'nin gerek kuzeyde doğusunu gerekse tam kuzeyini arındırmalarını hep istiyoruz. Ama şu ana kadar istediğimize ulaştık mı, hayır ulaşmadık, takipçisiyiz, devam ediyoruz."_

Ankara, bir süredir 1 milyon Müslümanın katili ve 13 milyon insanın yerinden eden Esed rejimi ile görüşmelerin üst düzeyde yapılabilmesi için istihbarat düzeyinde görüşmeler sürdürüyor. Bu hususta hükümete yakın medya organları ve köşe yazarları Esed ile görüşmeye meşruiyet kazandırmak için haber ve makaleler yayımlıyor. Yıkılış sürecine giren ve 2015 yılında “Astana Üçlüsü”nün çabalarıyla ayakta kalan Esed rejimine Rusya ve İran açıktan destek verirken, Türkiye ise muhalifleri yanına çekip, Esed ile savaşmasını önleyerek nefes aldırmıştı. Bu süreçte Ankara, muhalifleri ılımlı ve radikal diye ikiye ayırmıştı. Geçen kanlı 11 yılın sonunda artık “siyasi sürecin” en başından beri Esed rejimini ayakta tutmak ve meşruiyet kazandırmak olduğu alenen itiraf edilmeye başlandı.

Erdoğan açıklamalarından öne çıkan diğer başlıklar şöyle:

AB'ye Üyelik Süreci

"_Bu platformu, Avrupa Birliği genişleme politikasının bir alternatifi olarak görmüyoruz. Dolayısıyla bu platformun üyelik sürecimize halel getirmesini asla kabul etmeyeceğimizi vurguladık. Temel ve öncelikli beklentimiz, Avrupa Siyasi Topluluğunun birlik ile ilişkilerimizi güçlendirmesi ve üyelik sürecimize katkı sağlamasıdır. Bu görüşlerimi zirvede ve ikili temaslarımda da ifade ettim. Zirvede genel kanaatin de bu yönde olduğunu memnuniyetle müşahede ettim.

Ülkemiz, güvenlik, savunma, terörizm, göç, enerji arz güvenliği, sağlık ve tedarik zincirleri gibi temel sıkıntıların aşılmasında hayati öneme sahiptir. Avrupa Birliği'nin karşılaştığı meydan okumaların üstesinden gelinmesinde ve birliğin uluslararası rolünün tanımlanmasında Türkiye'nin yeri doldurulamaz. Bu hakikatin Avrupalı dostlarımız tarafından da kabul edilmeye başlandığını gördüm. Türkiye'nin önüne çıkartılan engellerin adil olmadığının, dahası bu durumun Avrupa Birliği'nin menfaatlerine de zarar verdiğinin altını çizdim. Bu konuda artık daha vizyoner ve stratejik kararların alınması gerektiğine inanıyoruz. Avrupa Birliği'nin, bazı ülkelerin çıkarlarına ve ihtiraslarına teslim olmadan, Türkiye birlik ilişkilerini katılım perspektifi temelinde ilerletmesini bekliyoruz. Yaşanan gelişmeler, Türkiye'nin birlik ve Avrupa için anahtar bir ülke olduğu gerçeğini gözler önüne seriyor. Zirvede bu husus muhataplarımızca da teslim edilmiştir._

Rusya-Ukrayna Savaşı

_Savaşın ilk gününden itibaren akan kanı durdurmak için çok çaba sarf ettik. Adil bir barışın kaybedeninin olmayacağını her fırsatta muhataplarımıza ilettik. Ülkemizin Rusya-Ukrayna savaşında arabulucu ve kolaylaştırıcı rolü takdir ile kaşılanıyor. Tahıl koridoruun açılması ve esir takasının sağlanmasını önemli bir diplomatik başarı olarak görüyoruz. Şu ana kadar dünya pazarlarına 6 milyon tonun üzerinde tahıl ve gıda ürününün sevkiyatı gerçekleşti.

Rusya'nın gübresini alıp Türkiye üzerinden ihtiyacı olan ülkelere gönderme gayreti içinde olacağız. Türkiye'nin her iki tarafla da konuşabilen, samimi diyalog kurabilen, iki ülkenin de güven duyduğu bir konumda bulunmasının değeri giderek daha iyi anlaşılıyor. Bugünkü temaslarımızda pek çok Avrupalı lider Türkiye'nin diplomatik hamlelerinden sitayişle bahsetti. En kötü barışın bile savaştan daha iyi olacağı inancıyla savaşı sonlandırmak için gayretlerimizi sürdürüyoruz._

Doğu Akdeniz ve Kıbrıs

_Türkiye'nin hiçbir ülkenin toprağında, egemenliğinde, hak ve hukukunda gözü yoktur. Biz, sadece ülkemizi ve Kıbrıs Türklerinin menfaatlerini korumanın mücadelesini veriyoruz. Kimseyle, hiçbir komşumuzla gerilim istemiyoruz.

Doğu Akdeniz ve Ege sorunlarını uluslararası hukuk çerçevesinde çözmek istediğimizi defaatle dile getirdik. Avrupa Birliği'nin de bu konuda birlik dayanışması adı altında haksız ve hukuksuz girişimlere destek olmak yerine, muhataplarımızı ikili temelde diyaloğa davet etmesini bekliyorum. Kıbrıs'ta çözümün tek anahtarı, Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescilidir. Kalıcı çözüm için Ada'daki gerçeklerin kabulü gerekir._

Ermenistan İle Normalleşme

Paşinyan ile samimi bir görüşmemiz oldu. Bölgemizde tam normalleşme hedefine ulaşabileceğimize inanıyorum. Bu görüşmede bazı talepler söz konusu oldu. Bu talepleri özel temsilcilerimize ve bakanlarımıza ilettik. Görüşmeler gerçekleştikten sonra biz de gereken adımları atacağız. Türkiye - Ermenistan - Azerbaycan arasındaki ilişkileri bir an önce ısıtalım ve bu işi çözelim istiyoruz. Ön şartımız yok. Azerbaycan'la barış sözleşmesini yaptığınız anda bizimle ilgili en ufak bir pürüz kalmaz.

"Bir Gece Ansızın Gelebiriz" Mesajı

Bu sadece Yunanistan için geçerli değil, bizi rahatsız eden, bize saldıran hangi ülke olursa olsun onlara karşı bizim cevabımız: Bir gece ansızın gelebiliriz. Bunu böyle bilmeleri lazım, böyle anlamaları lazım. Şu an itibarıyla siz anladığınıza göre herhalde onlar da anlamıştır.

Atina İle Gerilim

_Bu akşam yemekte benim konuşmam vardı. Konuşmamdan çok rahatsız olmuş. Rahatsız olduğu için de kimden izin aldı bilmiyorum herhalde başkandan almış izni. Orada çıkıp bir konuşma yaptı. Kendisine bizim ağır gelecek ifadeler kullandığımızı söyledi. Aslında ağır bir şey yoktu. Ve olması gereken yerde değiller. Hala bunların bütün politikaları yalan üzerine kurulu. Hep yalan, dürüstlük yok.

Hadi bir araya gelelim dediğimizde kıyıdaş ülkelerle birlikte. Buna yanaşmıyorlar. Ve araya da birçok ülkeyi sokuyorlar. Birçok ülke de bizden adım atmamızı beklediler. Sizin bir yerlerden izin almanız gerekiyor. 'Yok' dedi, 'Ben izin almam' dedi. 'Benim zaten 2 ayım kaldı, görüşelim bitirelim bu işi' dedi. Sizin muhataplarınız belli. Bizim de Yunanistan'la görüşeceğimiz bir şey yok, zaman içinde temenni ederim ki bir görüşme fırsatı yakalarız._

İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya Üyelik Süreci

_İsveç'te bu terör örgütlerinin yürüyüşleri devam ettiği sürece, parlamentoda bu teröristler yer aldığı sürece, bizim İsveç'e bakışımız olumlu olmayacaktır.

Finlandiya ile ilişkilerimiz İsveç'e göre daha farklı. Çünkü Finlandiya terörün kol gezdiği bir yer değil. Ama İsveç, terörün kol gezdiği bir yer. Dolayısıyla burada Finlandiya, İsveç noktasında NATO'nun bir karar vermesi gerekir. Eğer NATO bu kararı Finlandiya lehine verirse biz de bu konuda elimizden geleni yaparız."_