Cumhuriyet İle Geçen 100 Yıllık Sefalet Yetmedi mi?
26 Ekim 2022

Cumhuriyet İle Geçen 100 Yıllık Sefalet Yetmedi mi?

Köklü Değişim Medya

Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu’nun 25 Ekim 2022 Salı günü gerçekleştirdiği Haftalık Gündem Değerlendirme Toplantısında partilerin 2023 seçim politikaları ve cumhuriyetin 100. Yılı ile yüzleşme konuları hakkında değerlendirmelerde bulunuldu.

Toplantıda konuşan Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu Başkanı Mahmut Kar, sözde halk iradesinin yönetime yansıması olarak sunulan demokrasinin aslında tarihi bir yalan olduğunu, halkın tamamının iradesinin yönetime yansımasının aklen mümkün olmadığını, vakıanın da bunu net bir şekilde gösterdiğini söyledi. Mahmut Kar sözlerine şöyle devam etti: “Eğer halkın iradesi yönetime yansımış olsaydı, partilerin aldıkları kararlarda halk belirleyici olurdu sermaye değil. Eğer halkın iradesi yönetime yansımış olsaydı seçimleri kazanan ve iktidar olan parti, ülkeyi halkın talep ve menfaatleri doğrultusunda yönetirdi, dış güçlerin değil. Hani dış güçler deniliyor ya, geçen hafta bu kürsüden sormuştum; Türkiye’de halk iradesine başvurulan her seçimden önce partiler Amerikalılara, İngilizlere niye acaba başvururlar? Sordunuz mu, düşündünüz mü hiç? Halk iradesiymiş!”

Ak Partililerin kendilerini “muhafazakâr devrimci” olarak nitelemelerine de değinen Kar, iktidarın 20 yılda neyi değiştirdiğini sorgulayarak şöyle konuştu: “Açıklamalarına bakıyoruz, kendilerine muhafazakâr devrimci diyorlar. 20 yıl önce Ak Parti’yi ilk kurduklarında muhafazakâr demokratlıkla övünüyorlardı. Muhafazakâr demokrat 20 yıl sonra bugün olmuş muhafazakâr devrimci... Neyi değiştirmiş derseniz ortada bir şey yok. Laik düzen, baskıcı rejim, zenginin daha zengin fakirin daha fakir olduğu kapitalist sistem, o günden bugüne daha fazla güçlendi. Hiç mi bir şey değişmedi, değişti tabi ki... Eskiden bu laik düzene karşı olanlar şimdi bu düzenin savunucuları oluverdi. Değiştiler, değişmekle kalmadılar, Müslümanların zihniyetini de değiştirdiler, bozdular. Hem Kemalizm’i hem de İslam’ı savunan bir topluluk oluştu. Kemalist yeni bir sözde dindar nesil meydana getirdiler. Müslümanların sırtından baskıyı ve zulmü hiç eksik etmeyen Kemalizm’i ve cumhuriyeti kutsadılar.”

Mahmut Kar konuşmasının ikinci bölümünde son günlerde iktidar ve muhalefet tarafından çokça dillendirilen Cumhuriyetin 100. Yılı kutlamaları hakkında değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önceki gün yaptığı millette sesleniş konuşmasında sık sık dile getirdiği “Türkiye Yüzyılı” mottosunun dar düşük bir vizyon içerdiğine dikkat çeken Kar, yöneticileri muhasebe ve nasihat bağlamında şu ifadeleri kullandı: “Türkiye Yüzyılı” hedefi Batılılar tarafından çizilmiş sınırlara hapsolmayı kabul etmiş olmak demektir. Siz dünkü konuşmanızda dünyanın geçtiğimiz asrın ortalarına doğru faşizmin sultasından, 30 yıl önce de komünizmin hezeyanlarından kurtulduğunu söylediniz. Evet doğru, ama bugün dünya, kapitalizmin sömürüsüne mahkûm durumda. Özellikle de Ortadoğu ve Afrika toprakları sömürülüyor. Asya ve uzak doğu hakeza aynı şekilde... 21. Yüzyılda dünyayı kapitalizmin sömürü ve işgalinden kim kurtaracak? “Türkiye Yüzyılı” sloganında kapitalizmin dünyayı sömürmesine meydan okuyacak fikir de yok heyecan da yok. Sözünü ettiğiniz, fıtratı bozarak insanı yeniden felaketin eşeğine sürükleyen sapkın dayatmalardan kurtaracak motto bu mu? “Türkiye Yüzyılı”mı? Yoksa bu da “Dünya 5’ten büyüktür” sözü gibi slogandan öteye geçmeyen içi boş bir laf mı? Sayın Erdoğan! İslam’ın Yüzyılı dururken, “Türkiye Yüzyılı” mı olur, bununla avunmak, yazık değil mi? 13 asır boyunca dünyayı medeniyet güneşi ile aydınlatmış, hüküm sürdüğü toprakları bereketlendirmiş, ilim ve irfanda, bilim ve kültürde çağları beslemiş Hilafet varken Türkiye ile yetinmek olur mu hiç? Hem bu ülke halkının hem de tüm İslam aleminin 100 yıllık geri kalmışlığının sebebi Batılı değer ve düşünceler değil mi? Müslümanların cahil kalmalarının, fakir olmalarının, mazlum ve mahkûm olmalarının sebebi İslam’ı hayatımızdan söküp atan bu laik düzen değil mi? Laik cumhuriyet ile geçmiş olan 100 yıllık sefalet, cehalet, geri kalmışlık, fakirlik ve dışa bağımlılık yetmedi mi? Türkiye halkını bir yüzyıl daha karanlık dehlizlerde bırakmak mı istiyorsunuz?”

Mahmut Kar son olarak, ‘Müslümanların laik cumhuriyet ile gerçek manada yüzleşmesi gerektiğini, yüzyıllık hesaplaşmayı doğru bir zeminde yapmadan, yeni ikinci bir yüzyıl vizyonu Müslümanları heyecanlandırmayacağını’ söyleyerek sözlerini tamamladı.

Konuşmanın tamamını toplantı videomuzdan izleyebilirsiniz.


#YenidenHilafet