Çavuşoğlu-Pedersen Görüşmesi: “2254”e Sadakat Mesajı
17 Ocak 2023

Çavuşoğlu-Pedersen Görüşmesi: “2254”e Sadakat Mesajı

Köklü Değişim Medya

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, BM Genel Sekreteri'nin Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen ile Ankara'daki görüşmesinde, Esed’e meşruiyet kazandırma hedefi güden BM’nin 2254 sayılı kararını desteklediklerini iletti.

Çavuşoğlu görüşmeye ilişkin, “2254 sayılı BM Güvenlik Konseyi Kararı'na, siyasi sürece ve Anayasa Komitesi'ne desteğimizi yineledik” ifadesiyle BM’nin çizdiği yola sadık kalacaklarını beyan etmiş oldu.

Çavuşoğlu, görüşmeye ilişkin Twitter hesabından yaptığı paylaşımda şunları söyledi:

“BM Genel Sekreteri’nin Suriye Özel Temsilcisi Pedersen’le görüştük. 2254 sayılı BM Güvenlik Konseyi Kararı'na, siyasi sürece ve Anayasa Komitesi'ne desteğimizi yineledik.”

Rusya, Türkiye ve İran’dan oluşan “Astana Üçlüsü”nün desteğiyle ayakta duran ve son zamanlarda meşru bir yönetimmiş havası verilmek için BM’nin 2254 sayılı kararı öne sürülerek Ankara tarafından üst düzey muhatap alınan zorba diktatör Esed’in arkasında halk desteği ve düzenli bir ordusu bulunmuyor.

Ankara, Esed rejimi ile görüşme adımlarını terörle mücadele ve Suriyeli muhacirlerin evlerine gönderilmesi için attığını ifade eden açıklamalarda bulunsa da rejimin ne sınırda güvenliği sağlamaya ne de ayakta durmaya takati olmadığı, ve sahada sözünün geçmediği biliniyor. Ayrıca geri dönenlerin akıbeti belirsiz olduğu için gönüllü geri dönüşlerin sağlanamayacağı da biliniyor.

Bu yüzden Ankara’nın bu yakınlaşma girişimi, Esed rejimine meşruiyet kazandırma çabası olarak okunuyor. Ankara, bu girişimleri ayrıca BM’nin 2254 sayılı kararına binaen yaptığını sık sık vurguluyor. ABD’nin Suriye’de desteklediği çözüm olan 2254 sayılı karar doğrultusunda ve Ankara da bu siyasete angaje hareket ediyor. “Siyasi süreç” de denilen bu çalışma ile Esed rejiminin meşru yönetim olarak tanınması, geçiş sürecini yönetmesi ve yeniden halka dayatılması amaçlanıyor.

Söz konusu görüşmeler, Suriye halkı tarafından ihanet olarak niteleniyor ve gösterilerde “Esed’le uzlaşmayacağız” sloganları atılıyor.

Ankara her ne kadar muhaliflerin garantörü rolünü üstlense de, masada alınan kararlar ve sahadaki operasyonlar Esed rejimini ayağa kaldırılmasını sağlamıştı. Astana süreci, Esed rejimini ayağa kaldırırken, Cenevre süreci de katil Esed rejimine meşruiyet kazandırma hedefi güden bir çerçeveye sahip.