ABD Güdümündeki Abbas Rejimi: “Washington, Bizi Kandırıyor”
25 Nisan 2024

ABD Güdümündeki Abbas Rejimi: “Washington, Bizi Kandırıyor”

Köklü Değişim Medya

Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, Washington’ın BM’de (Birleşmiş Milletler) Filistin’in tam üyelik oylamasını veto etmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Washington onlarca yıldır bizi kandırıyor” ifadelerini kullandı.

Yaser Arafat döneminden beri yani 30 yılı aşkın zamandır aynı görevde bulunan Filistin Enformasyon Bakanı ve Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, Washington'ın ‘İsrail'e Gazze Şeridi’ndeki savaşını durdurması için baskı yapmak yerine, onu askeri olarak desteklemek için milyarlarca dolar ayırdığını ve Filistin'in Birleşmiş Milletler'e (BM) tam üye olmasını engellemek için veto hakkını kullandığını söyledi.

BM’deki oylamanın olumsuz sonuçlanması üzerine suçladığı ABD’nin “İki Devletli Çözüm” planını savunan ve savunmaya devam eden Abbas rejimi, yönetimindeki Batı Şeria’da “İsrail”in işgal ve katliamlarına ses çıkarmazken Gazze’nin yönetiminin de elinde olması gerektiğini savunuyor.

ABD yönetimi, geçtiğimiz hafta BM'de Filistin'in tam üyeliğini öngören BM Güvenlik Konseyi (BMGK) kararını veto oyu kullanarak engelledi. Bunun üzerine Filistin Devlet Başkanlığı, ABD yönetiminin bağımsız bir Filistin devleti kurulması konusunda ‘yanıltıcı ve aldatıcı’ olarak nitelediği vaadine tepki gösterdi.

Tepki Dilde Kaldı ve ABD’ye Karşı Bir Somut Bir Eylem Yok!

Fakat Filistin Yönetimi, ABD'nin tutumuna olan öfkesini, ilişkilerin yeniden değerlendirileceğini ve buna 27 Nisan'da Riyad'da yapılması planlanan Kudüs konulu Altılı Arap Dışişleri Bakanları Komitesi’nin toplantısında yanıt verileceğini açıklamak dışında herhangi bir eyleme başvurmadı.

Ebu Rudeyne’ye göre Başkan Biden, göreve başlamasından bu yana Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'a bir önceki Başkan Donald Trump'tan farklı bir yaklaşımı olduğunu, iki devletli çözümü desteklediğini, yasadışı yerleşim birimleri inşasını reddettiğini ve Kudüs'teki tarihi statünün korunmasından yana olduğunu ifade ediyor.

Rudeyne, Çözümü ABD’nin Kontrolündeki BM’de Arıyor

Kendilerine yöneltilen eleştirileri hafifletmek için çelişkili açıklamalara başvuran Rudeyne, ABD’ye karşı ABD’nin kontrolündeki BM’de çözüm arayacaklarını ifade ederek tıpkı diğer İslam beldeleri gibi Filsitin’i BM ve uluslararası kurumlara havale etti.

ABD'nin ‘utanç verici’ olarak nitelediği tutumunu değerlendirmek ve uygun kararı almak için Filistin ve Arap ülkeleri arasında toplantılar yapılacağını açıklayan Ebu Rudeyne, kararda BM Genel Kurulu'na gidilmesinin yanı sıra, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) Filistin için harekete geçirilmesi gibi birtakım önemlerin yer alabileceğini kaydetti.

Filistinli yetkilinin açıkladığına göre söz konusu toplantılar arasında Filistin, Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) yer aldığı Altılı Arap Dışişleri Bakanları Komitesi’nin 27 Nisan’da Riyad'da yapılması planlanan Kudüs konulu toplantısı ve ertesi gün ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile yapacağı bir başka toplantı var.

Zikredilen ülkeler ise ABD siyasi ekseninde hareket eden ülkeler olduğu biliniyor.

Bu Arap ülkelerinin ortak tutumu, uluslararası hukuka, adres olarak Filistin Kurtuluş Örgütü'ne (FKÖ), savaşın durdurulmasına ve Arap Barış Girişimi'ne dayanıyor.

Bu tutum aslında “İsrail”in de razı olduğu bir tutum. “İsrail” Mahmud Abbas rejiminin hem Batı Şeria’da hem de Gazze’de yönetimi ele almasını istediğini daha önce açıklamıştı.

ABD’den Gelecek Parayla Memurların Maaşını Ödüyorlar

Ebu Rudeyne, ABD yönetiminin ne ‘İsrail’in Gazze'de yürüttüğü soykırım savaşını durdurmak ne de ‘İsrail’i Filistin’e ait fonları Filistin Yönetimi’ne teslim etmeye zorlamak için somut bir adım attığını vurguladı.

Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü, Washington'ın, ‘İsrail'in Filistin fonlarına el koyması ve mali ithalatının sadece üçte birinin devam etmesi’ nedeniyle, çalışanlarının maaşlarını ödeyemeyen Filistin Yönetimi'ni güçlendirmekten bahsetmesi karşısında şaşkınlık duyduğunu ifade etti.

“ABD’nin Dediğini Yaptık”

ABD yönetiminin Filistinlilerden teknokratlardan oluşan bir hükümet kurmalarını istediğini, onların da bunu yaptığını söyleyen Ebu Rudeyne, “Ancak şimdiye kadar ne ABD’nin ne de ‘İsrail'in tutumunda bir değişiklik olmadı. Hem Filistin fonları alıkonulma hem de yerleşimcilerin saldırıları devam etti” açıklamasında bulundu.

Ebu Rudeyne, ABD yönetiminin onlarca yıldır olumlu sözler vermesine karşı bu sözleri uygulamaya geçirmeyen tutumundan duyduğu memnuniyetsizliği ifade etti.

Rudeyne, ABD Temsilciler Meclisi'nin Tel Aviv'e milyarlarca dolarlık yardım paketini onaylamasını ‘İsrail'e savaşı sürdürmesi ve Irak, Suriye ve Yemen'e düzenlediği saldırılar da dahil olmak üzere bölgede istediğini yapması için yakılan ‘yeşil ışık’ olarak nitelendirdi.

Gazze’nin Yönetimini İstedi

‘İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki savaşı için belirttiği hedefler hakkında ise ‘İsrail’in sadece sivilleri öldürülmeyi, evleri ve altyapıyı yıkmayı başardığını söyleyen Ebu Rudeyne, “Bu gülünç bir başarıdır” dedi.

Ardından ABD’nin isteğiyle kurulduğunu ifade ettiği Başbakan Muhammed Mustafa başkanlığındaki Filistin hükümetinin Gazze Şeridi'nde faaliyet gösterebilmesi için Hamas Hareketi ile bir anlaşmaya varılması gerektiğini ifade eden Ebu Rudeyne, Gazze Şeridi'nin şu an ne Hamas ne ‘İsrail’ ne de Filistin Yönetimi tarafından kontrol edildiğini ileri sürdü.

Ebu Rudeyne, FKÖ'nün bir kolu olduğunu söylediği Filistin Yönetimi’nin, Filistinlilerin tek meşru temsilcisi, Batı Şeria’nın ve Gazze Şeridi’nin işlerini tek bir coğrafi ve siyasi birim olarak yönetmekle sorumlu olduğunu iddia etti.

Filistinli yetkili, tüm dünyanın ‘İsrail’ Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Gazze’yi Batı Şeria’dan ayırma stratejisini destekleyerek yanlış bir yolda ilerlediğini anladıktan sonra’ Gazze’deki görevlerini yerine getirmesi için Filistin Yönetimi’ni desteklediğine işaret etti.

Ebu Rudeyne’ye göre Filistin Yönetimi'nin Gazze'de yönetimi yeniden ele almasını engellemekle ve Gazze'yi Batı Şeria'dan ayrı tutmakla, Filistin davasının parçalanmış halde kalması amaçlanıyor diyerek kurulan hükümet meşruiyet kazandırmaya çalıştı.

Filistin Devlet Başkanlığı ayrıca Hamas Hareketi’ne FKÖ'ye katılmadan önce uluslararası hukuku, barışçıl direnişi ve 1967 sınırlarında, bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını tanıyan FKÖ politikalarını benimsemesi çağrısında bulunarak bir ABD planı olan ve sembolik bir Filistin devletini öngren “İki Devletli Çözüme” çağırdı.

FKÖ’yü Bağımsız Olarak Niteledi ve Hamas’ı İse Bağımsız Olmamakla Suçladı

Hamas'ın Filistinli bir grup olduğunu, ancak Müslüman Kardeşler'in (İhvan-ı Müslimin) bir uzantısı olduğu için kararlarının bağımsız olmadığını, FKÖ’nün ise ‘gelecekteki ulusal karar için kurulduğunu’ belirten Ebu Rudeyne, “Kim bizimle bu temelde anlaşma yapmak isterse biz buna açığız. Bunu reddeden her kim olursa olsun Filistin, Arap ülkeleri ve uluslararası meşruiyetin dışındadır” ifadelerini kullanarak tehdit etti.

“İsrail” ordusunun Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah’a kara saldırısı başlatmasına karşı uyaran Ebu Rudeyne, böyle bir adımın insanları Mısır’ın Sina Yarımadası’na iteceğini, bunun ise Filistinliler için başka bir felaketi doğuracağını ve dengelerin tüm tarafların aleyhine tersine döneceğini söyledi.