Filistin’de, Kudüs’te, Gazze’de gözü dönmüş vahşi Siyonizmin yaptıklarını gördükçe Müslümanların savaş halinin bile; Yahudilerin, Hıristiyanların kısacası tüm kâfirlerin barış halinden çok daha iyi, çok daha ahlaklı ve çok daha ilkeli olduğuna şahit oluyoruz her gün. Tabi herkes olayları inancına göre; görür, konuşur, yorumlar ve savunur.
Her şeye rağmen unutmayınız ki! İman sinede var oldukça ölmeyecek insan, yenilmeyecek ordu, yıkılmayacak devlet, aşılmayacak silah yoktur.
Bir asırdır devam eden bu huzursuzluğun kaynağı bir yönüyle “İsrail” değildir. “İsrail”in bu sistematik katliamlarına, bu cani soykırımına göz yumanlar da bunun ortaklarıdır. Çünkü köpekten beklenen ancak köpekliktir. “İsrail” hem zalimdir ve hem de en büyük kâfirdir.
Zalimin zulmüne; “Dur!” diyecek kişiler; ülkesini Kur’an ile sevk ve idare eden yani yöneten kişiler olacaktır. İşte bu yüzden “İsrail” zulmünün en büyük müsebbibi Müslümanların ümüğünü sıkan laik sistemler ve Müslümanları suni sınırlara mahkûm kılan kukla ve müstekbir liderler ve devletlerdir de.
Yapılanlardan, katliamlardan, gidişattan, zulümden, açlık, sefalet, enkaz ve yıkımdan hepimiz sorumluyuz. Evet, evet, yanlış duymadınız. Ben, Sen, O. Biz, Siz Onlar. Hepimiz.
Üstünden elbiseyi sıyırıp attığın gibi kendini muaf tutma bu meseleden. Cafcaflı sözlerle ileri sürme mazeretlerini... Söylediklerinin, söyleyeceklerinin tamamı birer bahaneden, birer avuntudan öte bir şey ifade etmeyecektir, Allah katında. Her ne kadar kafirlerden bahsetse de, şu ayeti kendimizden ayrı düşünemeyiz: “Hatta mazeretlerini ortaya koysa da, o gün insan kendi aleyhine şahittir.” [Kıyamet Suresi 14-15]
Bundan böyle ellerimizi semaya açıp dua edeceğimiz vakit; “Ya Rabbi! Filistinli Mücahitlere yardım et!” diye dua edeceğimize; “Ya Rabbi! ‘Ey iman edenler! Ne oldunuz ki, size ‘Allah yolunda sefere çıkın!’ denilince, yere çakılıp kaldınız. Yoksa ahiretten vazgeçip dünya hayatını mı seçtiniz? Oysa ahirete göre dünya hayatının yararı, pek az bir şeydir.’ [Maide Suresi 38] ayetinde vurguladığın gibi yerinde çakılı kalan bizleri affeyle.” diye dua edelim ki kurtulma umudumuz olsun.
Nihat GÜÇ / İlahiyatçı Yazar