Suriye rejimi ile muhalif gruplar arasında yapılan ZEBEDANİ Ateşkes anlaşmasının İran ve Türkiye'nin girişimleri ile yapılmış olması bile tek başına bu ateşkesin arkasında büyük bir oyunun olduğunu gösteriyor. Hele hele bu ateşkesin, anlaşmanın gerçekleşmesine girişimci olarak destek veren Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya ziyareti sonrasında ve “Esed’li geçiş süreci de olabilir” açıklaması sonrasında ilan edilmesi oyunun büyüklüğünü daha da net ortaya koymaktadır.
Suriye meselesinde son dönemde Rusya’nın çok daha etkin aktör olarak öne çıkması, Suriye topraklarındaki askeri yığınağını artırması ve son BM Güvenlik toplantısında Suriye meselesinde Rusya’nın rolünün ve katkısının yadsınamayacak şekilde ABD tarafından dikkate alınması ZEBEDANİ Ateşkesini daha da önemli kılıyor.
Ateşkes Anlaşmasının arka planına inmeden önce tüm Dünyanın bildiği ama Türkiye kamuoyunun bilmek istemediği şu gerçeği vurgulamakta fayda görüyorum.
Devrimin başladığı günden bugüne Suriye meselesinde Türkiye’nin ABD’nin yanında İran'ın ise Rusya’nın yanında olduğu dillendirildi. Ama gerçek olan bir şey var ki Türkiye’nin de İran’ın da Rusya’nın da Suriye politikaları aslında Amerikan politikalarının bizatihi kendisidir.
Neden mi?
2011'den bugüne Baas Rejiminin yanında olan Rusya'nın politikalarını Iran destekledi. 2011 den bugüne güya Suriye halkının yanında olduğunu söyleyen ABD'nin politikalarını ise Türkiye destekledi.
Son BM Güvenlik Toplantısı ve yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere bugün ABD-RUSYA-İRAN-TÜRKİYE ittifakı söz konusudur. Bu ittifak yeni oluşmadı, sadece ittifak artık aleni olarak kamuoyuna ilan ediliyor.
Gelelim ZEBEDANİ Ateşkes Anlaşmasına...
ZEBEDANİ Şam'ın kuzeybatısında Lübnan hattında bulunan stratejik bir koridor bir bölge. Zira Şam'ın kuşatılması ve rejimin düşürülmesi için iki stratejik kapıdan biridir Zebedani. Bu yönü ile Şam’a giriş ve çıkış için stratejik bir koridor özelliği taşıyor.
Zebedani tamamen Sünni halkın yaşadığı bir bölge. Rejime düşman ve İslam’a bağlı bir halk yaşıyor bu bölgede. Ve devrim sürecinde Rejimin tüm katliam ve bombalamalarına rağmen Zebedani direnişin elinden rejimin eline verilmedi. Öyle ki rejim Zebedani’de taş üstünde taş bırakmadı ama yine de bu bölgeyi ele geçiremedi.
Diğer taraftan İdlib'e bağlı Fua ve Kefraya kasabaları da yoğunluklu olarak Şii halkının yaşadığı bölge olarak biliniyor. Hizbullah ve Şiiler ağırlıklı olarak bu kasabalara hâkim konumdalar. Bu bölgeyi de Muhalif gruplar ele almak istiyorlar.
ZEBEDANİ Ateşkes Anlaşmasının İçeriği…
Ateşkes anlaşması sadece bu iki bölgede silahların susması anlamına gelmiyor.
1: Bu ateşkes çerçevesinde Zebedani'deki tüm silahlı muhalif gruplar bölgeden çekilecek. Bu muhalif gruplar kimler? Fetih Ordusu ve Zahran Alluş’un grubu.
2: Buna karşın Fua ve Kefraya'dan çok sayıda silahlı silahsız Şii'nin bölgeyi terk etmesi isteniyor.
SONUÇ
Muhalif gruplar Zebedani’den çekilecek ve bu bölgeyi Rejime yani Şam yönetimine teslim edecek. Karşılığında elde edilecek şey ise Şii grupların boşaltacağı Fua ve Kefraya bölgesi kontrol altına alınacak. Bu yönü ile anlaşmayı muhalif gruplar zafer olarak gördüler. Zira bu anlaşma ile Zebedani halkının Rejimin bombardımanından korunmuş olduğunu düşündüler. Buna karşılık Fua ve Kefraya'dan Şii milislerin çıkarılmasını da zafer addettiler. Hatta Muhalif gruplardan bazı temsilciler bu ateşkes Anlaşmasına karşı gelenlere Hudeybiye’yi örnek göstererek kendisilerini haklı göstermeye çalıştılar.
Ama buna rağmen muhlis Suriye halkı bu oyunu yutmadı. Muhalif grupların Rejim ile yaptığı bu ateşkes anlaşması Suriye’de birçok şehirde Hizb-ut Tahrir’in düzenlediği faaliyetlerde Müslümanlar tarafından protesto edildi. Bu anlaşmanın büyük bir hata olduğu vurgulandı. Bunun ABD’nin Şam rejimini korumak ve düşmesini engellemek için planladığı bir oyun olduğu vurgulandı. Hizb-ut Tahrir Suriye Vilayeti ve Merkezi Medya Bürosu da ateşkesin arka planındaki büyük oyunu deşifre eden açıklamalar yayınladı.
Hülasa
Bu anlaşma ile İran ve rejim güçleri savaşla elde edemedikleri ZEBEDANİ'yi ele geçirmiş oluyorlar. Rejimin düşmesi için stratejik öneme sahip bu bölge devrimcilerin elinden gitmiş oluyor. Hem de nasıl bir dönemde biliyor musunuz?
Şam’ın düşme tehlikesinin ciddi boyutlara vardığı bir zamanda.
Şam rejimini ayakta tutmak için Rusya’nın Suriye’de yığınak yapmasına ABD’nin razı olduğu bir zamanda.
İran ve Türkiye ile bir türlü istediğine ulaşmayan ABD’nin Rusya’nın Esed’li çözüm planına “ne yapalım tamam” dediği bir zamanda.
İran Cumhurbaşkanı Ruhani’nin BM Genel Kurulunda “Suriye’ye Demokrasiyi Getirebiliriz” diyecek kadar aciz ve zayıf olduğu bir zamanda.
Evet, işte tüm bu gelişmelerin aynı zamanda gerçekleşmesi tevafuk olarak görülemez herhalde.
Zebedani ve Fua Ateşkes anlaşması, Suriye ile ilgili son birkaç haftada Washington, Ankara, Moskova, Tahran hattındaki gelişmelerden bağımsız gözükmüyor.
Allah her şeye kadirdir. Suriye devrimi ve devrimcileri bu kumpaslarında üstesinden gelmeyi başaracak Allah’ın izniyle…
@mk_mahmutkar