Türkiye ile “İsrail” Arasındaki Ticaret Oyunu Nasıl İşliyor?
06 Kasım 2024

Türkiye ile “İsrail” Arasındaki Ticaret Oyunu Nasıl İşliyor?

Türkiye, işgalci “İsrail” ile ticareti sonlandırdığını ilan etse de halen “İsrail” gemilerinin limanlara yanaşması, mal getirip götürmeleri protestolara neden olurken kamuoyu, ticaretin nasıl devam ettiğini merak ediyor.

Son günlerde Türkiye’nin çeşitli şehirlerindeki limanlarda AK Parti hükümetini protesto eden eylemler düzenleniyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Gazze’deki katliamlar başladıktan yaklaşık 7 ay sonra ticareti durdurduğunu açıklamasına rağmen gemilerin biri gidip diğeri geliyor.

Azerbaycan’ın enerji şirketi SOCAR’ın Türkiye limanlarını kullanarak “İsrail”in petrol ihtiyacını karşılamasının yanı sıra diğer ticaret mallarının da ithalat ve ihracatının yapıldığı ortaya çıktı.

Önceki gün Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Abbas rejiminin Filistin Ulusal Ekonomi Bakanı Muhammed el-Amur ile kritik bir görüşme gerçekleştirdi. Kamuoyunun baskısı altında olan Ankara, İslami hassasiyeti olan tabanı teskin etmek için yaptığı girişim sonrası, Filistin Ulusal Ekonomi Bakanı Muhammed el-Amur’dan istediği açıklamayı aldı. Türkiye’nin ihraç ettiği ürünlerin Filistin’de kullanıldığını söyleyen Bakan Amur, ticaretin devamının çok önemli olduğunu belirtti. İki bakan da bir şeyden haberleri olamadığı algısını oluşturup saf ayaklarına yatsa da bu işlerin nasıl döndüğünü, egemen medyanın yankı odalarının hapsinden kurtulanlar çok iyi biliyor.

Fakat ABD ve “İsrail”e yakınlığıyla bilinen ve halk nezdinde itibarı olmayan Abbas rejiminin bu açıklaması, kamuoyunda istenilen etkiyi oluşturmadı. Zira ticaret mallarının aslında Filistin’e değil işgalci Yahudilere gittiği ifşa oldu.

Ankara, “İsrail”in Gazze'ye yönelik katliamlarına yanıt olarak mayıs ayında “İsrail” ile 8 milyar dolarlık ikili ticaretini askıya aldı. Bunun üzerine Türk şirketleri, malları “İsrail”e göndermek için Yunanistan gibi üçüncü ülkeleri kullanmaya başladı.

Dahası, şirketlerin Filistin'i, mallar için son varış noktası olarak gösteren belgeler oluşturarak ticaret oyununa devam ettiği ortaya çıktı. Mallar, Aşdod gibi “İsrail” limanlarına yanaştıktan sonra Filistinli aracıların kolaylaştırmasıyla “İsrail”li alıcılara yönlendiriliyordu. İşte Abbas rejiminin Ticaret Bakanı da bu resmî prosedürlere dayanarak rahatlıkla kamuoyunu aldatan açıklamalarda bulundu.

Devam eden bu ticaretin, Türkiye hükümeti üzerinde önemli bir baskı oluşturduğu biliniyor. İstanbul'daki Ambarlı, Haydarpaşa gibi büyük Türk limanlarındaki aktivistler, dolaylı ticareti durdurmak için gemi baskınları düzenliyorlar.

Türkiye’nin, işgal altındaki Filistin'e mal teslim ederek Türk şirketlerinin “İsrail”e uyguladığı ticaret ambargosunu delmesini sağlayan boşluğu kapatmak için adımlar atacağı söyleniyor.

Medya ve aktivistler, sosyal medyayı kullanarak bu işlemleri belgeledi ve Türkiye ile “İsrail” arasındaki ticaret oyununu ifşa etti.

Türkiye hükümeti ise buna karşılık Filistin'e ihracat yapan şirketler için üç aşamalı yeni bir süreç başlattı.

Öncelikle, Türk mallarını ithal etmek isteyen Filistinli şirketlerin proforma faturalarının Filistin Ekonomi Bakanlığı tarafından onaylanması gerekiyor. Bakanlık daha sonra, onaylanan fatura hakkında Türkiye Ticaret Bakanlığı'nı bilgilendirirken son olarak, hem Filistin hem de Türkiye belgeleri ve onayları, ticareti onaylayan ve doğrulayan Türkiye ihracatçı birliklerine sunuyor.1

Ticaretle uğraşan bir Türk iş adamı, hükümetin haziran ayında değişiklikleri duyurmasına rağmen son açıklamaların ardından kamuoyunun baskısı sonucu bu düzenlemelerin şimdi yürürlüğe girdiğini söylüyor.2

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre; yılın ilk 10 ayında Filistin'e yapılan Türk ihracatı, yüzde 542,5 artarak 102 milyon dolardan 661 milyon dolara çıktı. Sadece ekim ayında Filistin'e yapılan ihracat, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 672 artarak 12 milyon dolardan 95 milyon dolara çıktı. Rakamlardaki rekor artış, malların Filistinli Müslümanlara değil işgalci Yahudilere gittiğini apaçık ortaya koyuyor.

Ekim ayında en önemli ihracat kalemi, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5 bin 400 artışla 459 bin dolardan 25 milyon dolara çıkan çelik oldu.

Kimyevi madde ve mamullerin ihracatı da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8 bin 575 artarak 143 bin dolardan 12 milyon dolara yükseldi.

İsminin gizli tutulması kaydıyla konuşan bir kaynak, “İsrail”li şirketlerin bu işlemleri sürdürmek için Filistin Yönetimi'ne kayıtlı işletmeler bile kurduğunu ifade etti.

Türkiye'nin yeni önlemlerinin “İsrail”e mal akışını ne kadar süreyle durduracağı henüz belirsizliğini korusa da bir şekilde bu önlemlerin aşılacağını, insani değerleri ayaklar altına alan menfaat temelli kapitalizmin işlemeye devam edeceğini görmek için uzman olmaya gerek yok.

Zaten Türkiye’nin ambargo ihlallerini teftiş etmekle görevli bir kurumu olmadığı, şirketlerin, “bir Asya ya da Uzak Doğu ülkesine ihracat yapıyorum” diyerek evrak hazırlayıp malları, “İsrail”e göndermeyi başarabilmesi hiç de zor değil.

1 yılı aşkın zamandır devam eden Gazze’deki katliamlarda 50 binden fazla Müslüman vahşice katledildi. Yüzbinlerce yaralı ve milyonlarca evsiz…

Hal böyle iken ve sokaklar, orduları Aksa’ya çağırırken petrolün, çeliğin Tel Aviv’e gitmesi hangi aklın marifetidir?

Tabii ki laik kapitalist aklın marifetidir…

Zira bu bozuk düzenin dini, imanı paradır!

Footnotes

  1. Turkey moves to close Palestine loophole to end trade with Israel; MiddleEastEye.net

  2. Turkey moves to close Palestine loophole to end trade with Israel; MiddleEastEye.net