Zalimler korkak insanlardır. Zulüm rejimleri korkak yöneticilerden oluşur. Korkarlar, hem de kimden biliyor musunuz? Halktan, ümmetten korkarlar. Onun için zulmederler. Onun için zalim olurlar. Ama korktuklarını belli etmezler. Etraflarını sarsılmaz duvarlar ile çevrili sanırlar. Sağlam kaleler ve geçilmez zırhlılarla korunur sanırlar saraylarını. Ama onların sarayları, kaleleri ve zırhlı barınakları örümceğin yuvasına, ağına benzer.
Eğer ki bizler onların bu kadar aciz, bu kadar korkak ve ürkek insanlar olduğunu bir bilebilsek. Eğer ki bizler onların yıkılmaz dedikleri rejimlerinin zayıf ve çürük sütunlar üzerine inşa edildiğini görebilsek. Eğer ki bizler onların saraylarındaki yıkılmaya yüz tutmuş köhne surların açık gediklerini bir keşfedebilsek.
Eğer ki bizler zalime, “Ey Zalim Kork Ve Titre” diyebilsek. Neden mi? Müslümanların ferasetinden, muhasebesinden… İslam’ın cesur ve takvalı yöneticileri olacak Halifelerinden... Allah’ın azabı ve intikamından… İşte her şey o zaman değişecek ve düzelecek.
Zalimler o kadar çoğaldı ki, zulümler o kadar arttı ki, hangi zalime karşı hakkı haykıracağımıza hangisine dur diyeceğimize karar veremiyoruz. Bizler meydanlarda gür sesimizle çıkıp hakkı haykırdığımızda zulüm dinmiş mi olacak? Belki evet, belki hayır… Ama Müslümanlar ve kitleler olarak üzerimize düşen sorumluluğu, farziyeti yerine getirmiş oluyoruz. Tabi eğer gerçekten hak olanı haykırabilmişsek.
Darbeye, cuntaya ve diktaya karşı özgürlük ve demokrasi demişsek üzerimizde olan “marufu emretme ve münkerden nehyetme farziyetini” yerine getirmiş olmuyoruz. Üzerimize başkaları tarafından yüklenmiş “sorumluluğu” icra etmiş oluyoruz. Onun için dikkat! Zalime karşı hakkı haykırırken, zalime dur derken dikkat edelim. Zulmü bertaraf ederken özgürlük denen demokrasiyi istemeyelim. Çünkü demokrasi de Müslümanlar üzerindeki başka bir zulüm sistemidir. Zira zulüm, Müslümanları Allah’ın hükmünden başkası ile yönetmektir.
Şimdi 529 Müslüman kardeşimizden sonra 683 kardeşimiz hakkında da idam kararı alan, Mısır cuntasına hakkı haykıracağız. Haykırmalıyız… “Kork ve Tire Ey Zalim Sisi” diyeceğiz. Demeliyiz… Senin milletinden mi, benim milletimden mi, senin cemaatinden mi, benim cemaatimden mi diye sormayacağız. Müslüman kardeşimiz ile tek ümmet olduğumuzu hatırlayacağız ve hatırlatacağız. Hatırlatmalıyız…
Ama cuntaya karşı demokrasi, Sisi’ye karşı Mursi demeyeceğiz. Müslüman kardeşlerimize yapılan zulmün karşısındayız diyeceğiz. Çünkü biz inanıyoruz ve görüyoruz ki, İhvanlı kardeşlerimize bu zulüm iktidar oldukları için değil, Müslüman oldukları için yapılıyor.
Mısır zalimine “kork ey zalim” derken Amerikan kâfirine “titre ey kâfir” diyeceğiz. Mısır zaliminin koltuğunu koruyanın Amerika kâfiri olduğunu, Mısır’da Müslümanları demokrasiye entegre etmeye çalışanın Amerika olduğunu haykıracağız. Haykırmalıyız.
Yine şimdi cesur bir dava adamı olan Omonov Hamidullah’ı 15 yıl önce Özbek zebanilerine teslim eden Kırgızistan yönetimine “kork ve titre” diyeceğiz. 15 yıl Özbekistan zindanlarında işkenceler altında kaldıktan sonra katledilerek şehid edilen cesur dava adamının katili Kerimov’a “kork ve titre” diyeceğiz.
Babasının katledilmesinin hesabını Kırgızistan rejimine sorduğu için hapsedilen Zülfiye Omonova bacımızın yalnız olmadığını haykıracağız. Kırgızistan ve Özbekistan yönetimlerinin saraylarını rus ayıları ile koruyan Putin kâfirine “kork ve titre” diyeceğiz.
Kırgızistan, Özbekistan, Doğu Türkistan zindanlarının duvarlarını aşıp bize kadar ulaşan çığlıklara ses vereceğiz. Ses vermeliyiz…
Zülfiye Omonova bacımızın çaresizliğini ve esaretini tüm ümmete ve özellikle Türkiye’nin yöneticilerine hatırlatacağız. Hatırlatmalıyız…
Ey Türkiye’nin yöneticileri! Siz bu esarete daha ne kadar sessiz kalacaksınız? Yaşanan bu zulme ne zaman dur diyeceksiniz diye haykıracağız. Haykırmalıyız...
Ey Müslüman kardeşlerimiz! Sizler ortak dert ve kederde bir araya gelen, sevinçler ve hüzünleri bir olan ve dahi malları ortak olan Ensar ve Muhacir gibi birbirinize kardeşsiniz. Sizi birbirinizden ayıran, sizi birbirinize düşman kılan bu kâfirlere ve zalimlere, Ey kâfirler! Ey zalimler! Ümmetin sesi size öyle ulaşacak ki, rüyalarınızdan bu korku ile irkilerek uyanacaksınız diye haykırın.
Hep birlikte haykıralım: Ey zalimler! Korkun ve titreyin!