Halka rağmen cebren ve hile ile kurulan rejim adıdır, cumhuriyet! “Halka rağmen” diyoruz, çünkü halk, cumhuriyeti benimsememiştir. Türk’üyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla Kutulamare’den1 Çanakkale’ye yedi düvele karşı sürdürdüğü savaşta mağlup olmayan Müslüman ümmete, günün sonunda düşmanının amentüsü dayatılmıştır. Ümmetin tarihsel hafızasına, toplumsal dokusuna, medeniyet kodlarına aykırı düşen bu rejim, zulmün o günkü adı olan “İstiklal Mahkemeleri”yle Anadolu’ya egemen kılınmıştır. II. Abdülhamid’e yapılan darbeyle start alan bu rejim, yüzyılını doldurduğu bu süre içerisinde de varlığını ancak darbelerle sürdürmüştür. Nitekim 1938’e kadar bir dikta rejimi olarak varlığını sürdüren Cumhuriyet, bu tarihten sonra da ekonomik kriz ve darbelerle yoluna devam etmiştir. Cebren ve hile kurulan, ithal rejim Cumhuriyet; 27 Mayıs 1960 Darbesi, 22 Şubat Ayaklanması, 12 Mart 1971 Muhtırası, 12 Eylül 1980 Darbesi, 28 Şubat 1997 Süreci, 27 Nisan 2007 E-Muhtırası, 15 Temmuz 2016 Darbe Girişimi ve ardından gelen Amerikan tipi Başkanlık sistemiyle yoluna devam etmektedir.2
İslam âleminin vahdetini sağlayan yegâne nizam olan Hilâfet’i, ilga eden düzenin adıdır, cumhuriyet. Hilâfet, sadece Anadolu’da yaşayan Müslüman ümmetin değil tüm dünya Müslümanların birliğini temsil eden bir nizamdır.3 İslam hükümlerinin bir bütün olarak uygulanmasının yegâne mercii ve tüm Müslümanların koruyucu kalkanı idi.4 Cumhuriyeti ilan eden kadrolar tarafından Hilâfet ilga edilerek tüm dünya Müslümanları, tespihin taneleri gibi dağıtılarak sahipsiz ve savunmasız bırakılmıştır. Bugün Müslümanların Gazze başta olmak üzere Suriye, Doğu Türkistan, Myanmar, Çeçenistan, Irak ve işgal altındaki diğer İslam beldelerine, zulüm altındaki kardeşlerine yardım edememelerinin önündeki en büyük engel, Hilâfet’in ilgası sürecinde kurulan bu, ulus devletlerdir. Bu yüzden bir asırdır sürüp giden bu zulmün müsebbibi, Hilâfet’i ilga ederek Cumhuriyeti kuran kadro ile birlikte bu Cumhuriyet rejimidir.
Allah’ın indirdiği İslam şeriatını ortadan kaldırarak insan yapımı yasaları zorla Müslümanlara uygulayan sistemin adıdır, cumhuriyet! Cumhuriyetin ilanıyla İslam şeriatı iptal edilmiş, yerine bu ümmetin karşısında kurtuluş savaşı verdiği düşman devletlerden anayasa ve yasalar ithal edilmiştir. Her şeyin yaratıcısı olan ve ilmiyle her şeyi kuşatan Allah Teâlâ’nın ortaya koyduğu yasalar kaldırılmış; eksik, cahil ve zalim olan insanın ortaya koyduğu yasalarla hükmedilmiştir. Dahası; Cumhuriyetin ilk yıllarında çeşitli Avrupa ülkelerinden ithal edilen bu yasalar, süreç içerisinde darbecilerin müdahalesine maruz kalmış ve içinden çıkılmaz bir hal almıştır. Bugün hâlâ “Yeni bir anayasa yazalım da bu darbe anayasasından kurtulalım.” dediklerini duyuyoruz. Devlet gücüyle tezgahlanan algı operasyonlarına rağmen hamdolsun bugün halk, İslam hükümleriyle yönetilmek istediğini açıkça haykırmaktadır. Bugün Müslümanların elinde tüm İslam alemini yönetmeye muktedir kadrolar ve hazırlanmış bir anayasa taslağı mevcuttur.5 Ekonomik krizler ve siyasi darbelere ümmeti canından bezdirmiş, dünyanın içine sürüklendiği savaş ortamında Hilâfet’e ve İslam ahkamına dönmekten başka bir çare görülmemektedir.
Ümmetin İslam ile yoğrulan değer yargılarını, ahlaki kriterlerini, örf ve adetlerini, gelenek ve göreneklerini aşağılayarak, Avrupa’nın insanı hayvanlardan daha aşağı bir seviyeye indirgeyen özgürlük düşüncesini hayata hâkim kılan rejimin adıdır, cumhuriyet! 101 yıldır Cumhuriyet rejiminin ektiği fitne tohumları; bugün uyuşturucu bataklığına saplanmış gençler, diplomalı işsizler, asgari ücret mağduru işçiler, ticarete dönüşmüş eğitim ve sağlık hizmetleri olarak meyvesini vermiştir. Evet, bugün Cumhuriyet tüm gücüyle bireysel, ailevi ve toplumsal hayata -kelimenin tam anlamıyla- egemendir. Dolayısıyla toplumun karşı karşıya kaldığı ekonomik ve sosyal krizler İslam’a mal edilemez. Çünkü Türkiye’de yüzyıldır katı bir laisizm ile İslam, hayatın her alanından uzaklaştırılmıştır. Bugün İslam, sadece bayatlamış cami vaazlarından ibaret kılınmıştır. Siyasete, ekonomiye, eğitime, sağlığa, sosyal hayata, aile hukukuna vb. tüm alanlara hükmeden yalnızca laikliktir. Bu yüzden bugün elimizde patlayan tüm sorunların kaynağı, hiç şüphesiz laik Cumhuriyet rejimdir. Tüm değer yargılarından, ahlaki kriterlerden, örf ve adetten, gelenek ve görenekten, kültür ve medeniyet kodlarından, tarihî hafızadan kopan bu gençler, kuşkusuz Cumhuriyetin eseridir. İslam’ın buna dahli söz konusu değildir. Kadına yönelik şiddet, ailenin çözülmesi, uyuşturucunun toplumsal bir boyut kazanması, içine girdiğimiz şiddet salmalı, istismar, taciz ve tecavüz furyası, bebek ölümleri, eğitimin ve sağlığın ticarileştirilmesinin bir devlet politikası haline gelmesinin altında yatan temel neden, Cumhuriyet rejimidir.
Tüm bu ve daha fazlasının bir sonucu olarak şu hakikati dile getirmek üzerimize bir vazifedir: Türkiye’de 101 yaşını dolduran Cumhuriyet rejimin ilga edilip yerine nübüvvet metodu üzerine 2. Râşidî Hilâfet Devleti’nin kurulması için siyasi, fikrî, kültürel bir davet ve propaganda çalışması yapılması, bir farzı kifayedir. Zira hem beldemiz halkının hem tüm İslam âleminin ve hem de tüm insanlığın kurtuluşu ve refahı, bu çalışmadan geçmektedir.
[اَفَحُكْمَ الْجَاهِلِيَّةِ يَبْغُونَۜ وَمَنْ اَحْسَنُ مِنَ اللّٰهِ حُكْمًا لِقَوْمٍ يُوقِنُونَ۟] “Yoksa onlar cahiliye yönetimini mi istiyorlar? Yakinen inanmış bir kavim için yönetimi Allah’tan daha güzel olan kim olabilir?”6
Prof. Dr. Vahdettin Engin, Muzaffer Albayrak; Kutulamare Zaferi 1916; Yeditepe Yayınevi ↩
Ergün Sönmez, Kapitalist Süreç ve Türkiye'de Temel Sorunlar, Demokrasi, Kürtler ve AB ↩
Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi; Hilâfetin İlgasının Arka Planı; İnsan Yayınları ↩
"Muhakkak ki imam (Halife) kalkandır. Onunla savaşılır ve korunulur." [Müslim K. Imara, Bap 9, H. No: 1841] ↩
Takiyyuddîn en-Nebhânî; Hilâfet Devleti'nin Anayasa Tasarısı ve Esbab-ı Mucibesi; Köklü Değişim Yayınları ↩
Mâide Suresi 50 ↩