Türkiye 17 ve 25 Aralık “rüşvet ve yolsuzluk” iddiaları gölgesinde “genel seçim” havasında yerel seçimlere gitti.
Ardından Cumhurbaşkanlığı seçimi için Yüksek Seçim Kurulu, seçimin ilk turunun tarihini 10 Ağustos, ikinci turunun tarihini ise 24 Ağustos olarak duyurdu.
Ancak şu ana kadar ne muhalefet cephesinden, ne de iktidar cephesinden resmi olarak kimin aday olacağı açıklanmadı.
Muhalefet cephesi; adayları olduğunu söylese de Ak Parti karşısında hiçbir şansı yok.
Bu nedenle muhalefet daha çok seçimlerin ikinci tura kalması ve çatı aday üzerinde duruyor.
Bu sebeple ortak bir isim aranıyor ancak şuana kadar bir isim ön plana çıkmış değil.
İktidar cephesinde ise; AK Parti'de üç dönem kuralının değişmemesi, Başbakan Erdoğan dahil 69 ismin yeniden milletvekili adayı olmayacağı anlamına geliyor.
Bu durumda Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı adayı olmasına kesin gözüyle bakılıyor.
Her ne kadar TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı adaylığına ilişkin, "Siyasette bazen yüzde 1, yüzde 99'a galip gelir" dese de Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın ifadesiyle “sağır sultan” bile Erdoğan’ın adaylığını biliyor.
Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı adayı olması durumunda yanıtı aranan bir diğer soru ise Başbakanın kim olacağıdır.
Abdullah Gül milletvekili olmadığı için Başbakanlık koltuğuna ilk etapta oturma ihtimali yok.
Böyle bir durumda bazı AK Partili milletvekilleri, Gül'ün Meclis'e girmesiyle ilgili farklı senaryolar dile getirmişti.
Ancak Gül, "Şahsımla ilgili konularda benim ne düşündüğüm, ne söyleyeceğim önemli olacak" açıklaması yapmıştı.
Ak Parti içerisinde Erdoğan’a yakın bir kadro hemen harekete geçerek Gül’ü yıpratmaya yönelik girişimlerde bulundu.
Gül, kendi adına bundan sonraki süreçle ilgili en net açıklamayı ise 18 Nisan'da Kütahya'da yaptı. Gazetecilerin sorusu üzerine "Bugünkü şartlar çerçevesinde gelecekle ilgili siyaset planım yok" dedi. Bu açıklamadan sonra Gül’e yönelik yıpratma açıklamaları boşluğa düştü.
Toplamda Türkiye’de ki yeni politik arenada Abdullah Gül’e yer yok.
Şimdilik sessiz sedasız kenara çekilerek beklenmesi isteniyor.
Erdoğan-sız ilk seçimlerde alınacak başarı durumuna göre Abdullah Gül’ün duracağı yer de belli olacak.
Başbakan Erdoğan Cumhurbaşkanı olursa ilk defa bu seçimlerde Cumhurbaşkanı’nı halk seçecek.
Erdoğan bunu da bahane ederek Cumhurbaşkanı’nın tüm yetkilerini kullanmak istemektedir.
Hatta yarı Başkanlık sistemine geçişi planlamaktadır.
Bunun için de Başbakanlık koltuğuna Abdullah Gül’den ziyade daha zayıf bir lider düşünülmektedir.
Yine Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olması durumunda Türkiye’yi “akil adamlar konseyi ya da gölge kabine” ile yöneteceği de söylenmektedir.
Başbakanlık Koltuğuna ise bir süre Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç oturacak. Ardından Kurultaya gidilecek.
On iki yıllık Ak Parti iktidarının en çok konuşulan ikinci ismi Dış İşleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, yapılan anketlerde de ismi ön plana çıkmaktadır.
Başbakan Erdoğan hem kendisine itaat edecek, hem Parti’yi yıpratmadan bir arada tutacak bir aday üzerinde durmaktadır.
Yani Erdoğan kimi işaret ederse o Başbakan olacaktır.
Bu nedenle Ak Parti’nin başına Ahmet Davutoğlu’nun gelme olasılığı yüksek görülmektedir.