Hayat serüvenine doğumla başlar insan ve yaşamı boyunca bir takım evrelerden geçer.
Bebeklik ve çocukluk döneminde muhtaçtır, acizdir. Gençlik döneminde ise güçlü, kuvvetli, aklı en üst seviyededir. Her istediğini yapabileceğini zanneder. İnsan bu dönemin hiç bitmeyeceğini düşünür. Hep erteler yapması gerekenleri. Üstüne yüklenen farziyetleri, ibadetleri, hatta hayallerini bile erteler. İhtiyarlayınca hacca gitme planı yapar mesela. "Hele bi çocukları evlendireyim ondan sonra giderim." der. "Emekli olunca şuraya gidecem, şunu yapacağım." der. Hep gelecek zaman kipi kullanır. Ama gerçek şu ki hayat serüvenindeki üçüncü dönem, çoğumuzun aklına getirmek istemediği bu dönem, gerçekten de bir acizlik dönemidir.
Allah Rasûlü'nün SallAllahu Aleyhi ve Sellem dualarında "Allah'ım acizlikten, cimrilikten, ihtiyarlıktan sana sığınırım" diye Rabbine sığındığı zor bir dönemdir.
Rabbimiz bize bu acizlik, çaresizlik hali başımıza gelmeden önce çevremizdeki ihtiyarların durumuna bakarak ibret almamızı ve sorumluluklarımızı, ibadetlerimizi yerine getirmemiz gerektiğini söylüyor.
"Kime uzun ömür verirsek, onu yaratılış itibariyle tersine çeviririz (gücünü azaltırız). Hâlâ düşünmeyecekler mi?" (Yasin 68)
Evet tarih boyunca insanlar yaşlanmamak için çare ararlar ama nafile. Ne ona çare var ne ölüme...
Önemli olan "Akledebilenlerden" olabilmek...