Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu’nun 20 Mayıs 2025 Salı günü düzenlediği Gündem Değerlendirme Toplantısı’nda, ABD Başkanı Donald Trump’ın Suudi Arabistan, Katar ve BAE’yi kapsayan Körfez turu ele alındı. Toplantıda ayrıca Gazze’de devam eden işgal ve katliamlar ile Boğaziçi Üniversitesi’ndeki İslam düşmanlığı da değerlendirildi.

Medya Bürosu Üyesi Muhammed Emin Yıldırım, Trump’ın Ortadoğu turunu, ABD’nin zayıflayan küresel etkisini toparlama ve Müslüman ülkeler üzerindeki tahakkümünü sürdürme çabası olarak niteledi. Körfez liderlerinin rezil karşılama törenleri eşliğinde Trump’a gösterdiği aşırı ilginin ise “efendi-uşak” ilişkisinden öteye gitmediğini belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Bu yöneticiler ümmeti değil, ancak ve ancak Batılı efendilerini temsil ederler. Bu sebeple Trump’ı, kulu kölesi oldukları bir kral gibi karşıladılar ve Allah’ın İslam ümmetine bahşettiği servetleri hiç utanıp sıkılmadan onun ayağına serdiler. Yanı başlarında Gazze’de ümmetin evlatları paramparça edilirken, bu sefih yöneticiler ABD’den silah ve uçak alım anlaşmaları imzaladılar. Yeri geldiğinde, o silahların ‘terörle mücadele’ adı altında Müslümanlara karşı kullanılacağını söylemeye gerek yok. Bunlara herhangi bir paye vermek, adam yerine koymak, lider olarak kabul etmek abesle iştigaldir.”

Yıldırım, Trump’ın ziyaretinde yaptığı açıklamaların ve verilen mesajların esasen ABD’nin çıkarlarını koruma ve “İsrail’i” merkeze alan yeni bir düzen oluşturma girişimi olduğuna dikkat çekti. Özellikle Trump’ın, Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldırma niyetini dile getirmesinin masum olmadığını, bunun karşılığında Suriye yönetiminden egemenlik hakkını ABD’ye vermesini istediğini vurguladı.

Müslümanların, Trump’ın övgü ve baskı üslubunu aynı anda kullanmasına karşı uyanık ve basiretli olması gerektiğini söyleyen Yıldırım, şunları kaydetti: “Gerçek şu ki ABD’nin dostları yoktur, sadece çıkarları vardır. Fakat ABD’nin değişmeyecek düşmanları vardır. O da İslam ve Müslümanlardır. Yani bizleriz. ABD, Müslümanların hayrına olacak hiçbir anlaşmaya imza atmaz. Rabbimizin buyurduğu gibi, kâfirler hep sıkıntıya düşmemizi, hep onlara bağımlı bir şekilde yaşamamızı isterler.”

“Müslümanların ABD’ye Karşı Siyasi Mücadele Başlatması Gerekiyor”

Konuşmasının sonunda, ABD’nin küresel gücünün zayıfladığı ve çöküş alametlerinin ortaya çıktığı tespitini dile getiren Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı: “Trump’ın Ortadoğu ziyareti ve ajandasında taşıdığı şeyler şunu göstermiştir: ABD çöküşün eşiğindedir. Zira Trump Ortadoğu’ya üç şey için gitti: Para, Yahudi varlığının güvenliği ve İslami Hilafet projesinin engellenmesi. Bu üç mesele, ABD’nin çöküşünün açık alametleridir. ABD, paraya, İsrail’in güvenliğinin sağlanmasına ve İslami Hilafet projesinin engellenmesine muhtaçtır. Bunun için yöneticilerden yardım istemektedir. Bu da onun sanıldığının aksine aciz durumda olduğunu gösterir.

Öyleyse samimi ve uyanık Müslümanlara düşen, bu acziyeti ve çöküşü iyi değerlendirip ABD’ye karşı siyasi mücadele başlatmaktır. Öyleyse vakit, tarih yazma vaktidir. Tarih ise uzakta değildir. Tarih Gazze’dedir, Kudüs’tedir, Hicaz’dadır. Tarih Şam’da ve İstanbul’dadır. Tarih çok yakınımızdadır. Sadece Allah’ın dinini her şeyin üstünde gören günümüz ensarlarının ortaya çıkmasını beklemektedir.”

Konuşmanın tamamını toplantı videosundan izleyebilirsiniz.