Köklü Değişim Medya

İstanbul Sözleşmesi gibi Batı’nın tavsiye ve telkinleriyle 2016’da imzalanan Paris İklim Anlaşması’na Türkiye’nin taraf olması için hazırlanan kanun teklifi de tüm partilerin oyları ile TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. Öte yandan BM, Paris İklim Anlaşması'nın TBMM'de kabul edilmesinden memnuniyet duyduğunu dile getirdi.

Meclis Başkanı Mustafa Şentop'un Paris Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi ile Çevre Komisyonu ve Dışişleri Komisyonu Raporlarının tümü üzerinde Genel Kurul'da yapılan görüşmelerin ardından yapılan oylamada kanun teklifi 353 oyla kabul edildi.

Paris İklim Anlaşması, 2015 yılında yapılan müzakereler sonrasında 196 ülke tarafından kabul edilmiş ve Türkiye tarafından 22 Nisan 2016'da imzalanmıştı. Ancak Türkiye, bugüne kadar anlaşmayı onaylamayan 6 ülkeden biriydi.

Paris Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi dün Dışişleri Komisyonu'nda kabul edilmişti. Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran burada yaptığı konuşmada, "Henüz taraf olmasak da 'Niyet Edilen Ulusal Katkı Beyanımız çerçevesinde sera gazı azaltım hedefimizi belirledik. Buna göre, 2030 yılı itibariyle yüzde 21'e kadar artıştan azaltım amaçlıyoruz" demişti.

Türkiye'nin 2053 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşma hedefinde olduğunu belirten Kıran, "Anlaşmaya taraf olmamız yeşil teknolojiye erişim ve yatırım fırsatlarımızı da güçlendirecek. Bu alanda uluslararası mekanizmalardan faydalanmaya devam edeceğiz. Sürecin dışında kalmamızın seçenek olmaktan çıktığı bir aşamadayız" açıklamasında bulunmuştu.

Erdoğan 21 Eylül’de Duyurmuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 21 Eylül'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada Türkiye'nin Paris İklim Anlaşması'nı onaylayacağını açıklamıştı. Erdoğan, 27 Eylül'deki kabine toplantısından sonraki açıklamasında ise İskoçya'nın Glasgow kentinde 1-12 Kasım tarihleri arasında yapılacak İklim Zirvesi öncesinde onay sürecinin tamamlanacağını duyurmuştu.

Anlaşma, sera gazı salımının küresel seviyede azaltılmasını ve küresel ısıtmanın endüstri öncesine kıyasla en az 2 derece, tercihen 1,5 derece sınırlanmasını öngörüyor.

Paris İklim Anlaşması Nedir?

Paris'te, Aralık 2015'te yapılan 21. BM İklim Değişikliği Taraflar Konferansı'nda (COP21) onaylanan İklim Anlaşması, Nisan 2016'da, 190'dan fazla ülke tarafından imzalanmıştı.

Anlaşma, 5 Ekim 2016 itibariyle, küresel sera gazı emisyonlarının %55’ini oluşturan en az 55 tarafın anlaşmayı onaylaması koşulunun karşılanması sonucunda, 4 Kasım 2016 itibariyle yürürlüğe girmiştir.

Görünürde anlaşma, sürdürülebilir kalkınma ve yoksulluğun ortadan kaldırılması bağlamında BMİDÇS’nin (Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi) uygulamasını geliştirmeyi hedeflemektedir. Anlaşmanın uzun dönemli hedefi, küresel ortalama sıcaklık artışının sanayileşme öncesi döneme göre 2°C altında tutulması; ilave olarak ise bu artışın 1,5°C’nin altında tutulmasına yönelik küresel çabaların sürdürülmesi olarak ifade etmektedir. İklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı uyum kabiliyetinin ve iklim direncinin arttırılması; düşük sera gazı emisyonlu kalkınmanın temin edilmesi ve bunlar gerçekleştirilirken, gıda üretiminin zarar görmemesi diğer bir temel hedef olarak belirtilmektedir. Son olarak, düşük emisyonlu ve iklim dirençli kalkınma yolunda finans akışının istikrarlı hale getirilmesi hedefler arasında yerini almaktadır.

İklim krizinin önüne geçmek amacıyla ülkelerin ortak hareket etmelerini öngören Paris Anlaşması, küresel ortalama yüzey sıcaklığındaki artışı 2 derece ile sınırlandırmayı, mümkünse 1.5 derecenin altında tutmayı amaçlıyor.

Anlaşma ayrıca her ülkenin karbon salınımını kesme performansını beş yılda bir değerlendirmek ve yeni hedefler belirlenmesini, zengin ülkelerin daha yoksul ülkelere "iklim finansı" vermesini sağlayarak iklim değişikliğine uyumunu geliştirmek ve yenilenebilir enerjiye geçişlerini sağlamasını hedefliyor.

İstanbul Sözleşmesi’nde olduğu gibi Paris İklim Anlaşması’nda da Batı’dan gelecek fonlar ve “iklim finansı” altında alınacak maddi yardımlar, Türkiye’nin anlaşmayı imzalanmasındaki en büyük nedenlerden biri olarak görünüyor.