Sudan’da Burhan ile Hamduk Arasında Anlaşma İmzalandı
22 Kasım 2021

Sudan’da Burhan ile Hamduk Arasında Anlaşma İmzalandı

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

ABD ile Avrupa arasında hakimiyet savaşlarına sahne olan Sudan’da geçici sivil hükümetin başbakanı Hamduk, Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ile imzaladığı siyasi anlaşma sonrası makamına geri dönüyor. Hizb-ut Tahrir 30 Ekim 2021 tarihinde yayımladığı siyasi analizde Amerikan yanlısıı (askeri konsey) ile Avrupa yanlısı (Özgürlük ve Değişim Güçleri liderleri, yandaş partiler) üzerinden yürütülen vesayet savaşına dikkat çekmişti.

Ömer El Beşir ile 30 yıl boyunca Sudan’ı hakimiyeti altında tutan Washington, sefalet içinde yaşayan halk ayaklanmasını kontrol altına alıp, dayattığı kapitalist nizamı korumak için yine kontrolündeki Abdulfettah El Burhan komutasındaki Sudan ordusuyla darbe gerçekleştirmişti. İnandırıcılığı biten kontrolü altındaki yöneticileri değiştirip, sömürü nizamını ayakta tutma oyunun oynayan Batı, Afrika ve Ortadoğu’da sık sık bu tip değişiklikler başvuruyor.

Sudan'da Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ile Başbakan Abdullah Hamduk arasında yaklaşık bir ay süren yönetim krizine son veren siyasi bir anlaşma imzalandığı duyuruldu. Anlaşma çerçevesinde, Burhan tarafından 25 Ekim’de görevden alınan ve hükümeti feshedilen Başbakan Hamduk makamına geri döndü. Burhan, 25 Ekim’de ülkede olağanüstü hal (OHAL) ilan etmiş, hükümetin sivil kanadı, bunu hükümete karşı bir darbe olarak değerlendirmiş ve sokak gösterileri başlamıştı.

Anlaşmaya göre, Anayasal Bildiri çerçevesinde geçiş sürecine dönülmesi ve bir teknokrat hükümeti kurulması hedefleniyor.

Dün Hartum’daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda imzalanan anlaşma, birtakım değişikliklerle birlikte çerçevesinde geçiş sürecine geri dönüşü öngörürken (devrik Devlet Başkanı Ömer el-Beşir'in partisi) feshedilen Ulusal Kongre Partisi (UKP) dışında kapsamlı bir siyasi katılımı sağlamak amacıyla oybirliğiyle birtakım değişiklikler yapıldı. Bu değişiklikler çerçevesinde teknokratlardan oluşan bağımsız bir hükümet kurulması ve ülkenin istikrar ve güvenliğinin garantörü olarak sivil-asker ortaklığının devam etmesi kararlaştırıldı. Bu da hükümetteki Batılı iki cephenin üstünlük elde etme savaşını doğruluyor.

Anlaşma, Egemenlik Konseyi'ne, geçiş dönemindeki görevlerin yerine getirilmesini herhangi bir müdahalede bulunmaksızın denetlemesi ve iktidarın sivillere ve seçilmiş bir hükümete devredilmesini sağlama yetkisi veriyor. Anlaşma, geçiş dönemini yönetmek için bir siyasi bildirge formüle edilmesini de şart koşuyor. Buna göre asker-sivil ortaklığının çerçevesini belirlerken Cuba Barış Anlaşması'nın uygulanmasının tamamlanmasını ve tüm siyasi tutukluların serbest bırakılmasını da öngörüyor.

Anlaşma, Yasama Konseyi, Yargı, Savcılık ve bağımsız komisyonlar gibi geçiş dönemi yapılarının tamamlanmasının önemine işaret ederken 30 Haziran Rejimini Dağıtma Komitesi’nin yeniden yapılandırılması, önceki performansının gözden geçirilmesi ve nitelikli kadroların sağlanması için tüm siyasi güçler arasında kapsamlı bir diyalog başlatılmasını, ayrıca sivilleri ve orduyu etkileyen şiddet olaylarının soruşturulması ve faillerin yargılanmasını hedefliyor.

Başbakan Abdullah Hamduk, ev hapsinden çıktıktan sonra anlaşmayı ‘Sudanlıların kanının daha fazla akmasını engellemek için’ imzaladığını söyledi. Hamduk, “Gençlerimiz vatan uğrunda canlarını ve mallarını feda edebilecek erdeme sahipler. Ama biz gençlerin kan akıtmalarını engelleyelim ve onların enerjilerini ülkenin yeniden inşası için kullanalım” çağrısında bulundu. Hamduk, anlaşmanın, ülkedeki iç ve dış tecridi kırmayı, Sudan’ın uluslararası topluma dönüşü anlamına gelen devrimin son iki yılındaki kazanımlarını korumayı ve ekonomide barış ve gelişmeyi sağlamayı amaçladığını ileri sürdü.

Anlaşmanın geçiş sürecinin tüm sorunlarını ve zorluklarını ele almak için uygun bir çerçeve belirlediğini ifade eden Hamduk, önlerinde büyük zorluklar olduğunu ve iradeyle bu zorluklara karşı yürüyebileceklerini söyledi. Geçiş sürecinin temelinin genişletilerek sivil demokratik geçiş sürecinin güçlendirdiğine işaret eden Hamduk, “Geniş alanı daraltmayalım ve sağlam bir demokratik sistem inşa etmek için halkımızı birleştirmeye çalışalım” dedi.

Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan ise anlaşmanın imzalanmasının devrimin en önemli savunma hattı olduğunu belirterek, “Bugün bu imza ile Sudan halkının devrim sırasında hayal ettiği bir geçiş dönemi için gerçek bir temel oluşturabildik” dedi.

Sudanlıların ‘saf Sudan çabası’ olarak tanımladığı adımlara övgüde bulunan Burhan, “Aramızda ne olursa olsun birlik ve beraberlik içinde kalalım. Sorunlarımızı tek başımıza çözmeye alışığız. Bu çaba, Abdullah Hamduk da dahil olmak üzere uzun zamandır sevgili kardeşlerimiz tarafından uzlaşıya varmak için sarf ediliyor” ifadelerini kullandı.

Anlaşmanın, yapılanları ve gelecekte yapılacakları yeniden gözden geçirmelerine izin verdiğini söyleyen Burhan, “Hamduk her zaman güvenimizi, takdirimizi ve saygımızı kazanmıştır. Sudan halkının akan kanını durdurmak, geçiş sürecini başarılı kılmak ve bir barış ve adalet devletini tesis etmek için tüm tarafların verdiği tavizlerin ve önlerindeki zorlukların büyüklüğünü biliyoruz” diye konuştu.

Hamduk'un başbakan olarak görevine geri döndüğü anlaşmanın arkasındaki kişilere de değinen Burhan, bu kişilerden birinin Egemenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Korgeneral Muhammed Hamdan Dagalo (Hemedti) olduğunu belirterek, “Geçiş dönemini uzlaşarak tamamlamamızı sağlayacak bir anlaşmaya varılmasında büyük rol oynadılar. UKP dışında, tüm siyasi ve devrimci güçleri bu sürece dahil etmeye çalışıyoruz” dedi.

Şarkul Avsat’ta yer alan habere göre, dün sabah erken saatlerde Sudan ordusunun komutanları ile Başbakan Abdullah Hamduk'un başbakanlık görevine geri dönmesini ve bazı milli isimlerin, tarikat liderlerinin ve yerel yöneticilerin aracılığıyla alanlarında uzman kişilerden, bağımsız bir teknokrat hükümeti kurulmasını öngören bir anlaşmaya varıldığı açıklandı. Söz konusu şahsiyetlerin önde gelenleri arasında Ümmet Partisi Genel Başkanı Fadlallah Barmah Nasır, oturma eyleminin şiddet kullanılarak dağıtılması olayıyla ilgili kurulan bağımsız soruşturma komitesinin başkanı Nebil Edib, akademisyen ve sivil aktivist Mudavi İbrahim, Profesör Haydar Taha, Devrimci Cephe temsilcileri ve Juba Barış Anlaşması'nı imzalayanlar ve diğerleri geliyor.

Hamduk, Burhan ile anlaşmayı imzalayarak, kendisini başbakan yapan Özgürlük ve Değişim Bildirgesi Güçleri İttifakı (ÖDBG) ile siyasi ilişkisini sonlandırdı. Yeni anlaşmanın arkasında duran partilerden ve yetkililerden yeni bir siyasi oluşumu arkasına aldı. Anlaşma imzalanırken devrimi yapan ve devrime katılan siyasi güçlerin hiçbiri orada yoktu. İmza törenine katılanlar arasında Mubarek el-Fadıl el-Mehdi, Gibril İbrahim, Mini Arko Minawi ve Egemenlik Konseyi üyelerinin yanı sıra ‘Cumhurbaşkanlığı Sarayı önü oturma eylemi grubu’ olarak adlandırılan gruptan çok sayıda kişi vardı.

Anlaşmanın imzalandığı açıklanır açıklanmaz, Ümmet Partisi resmi bir açıklama yaparak, Genel Başkanı Fadlallah Barmah Nasır'ın anlaşma için arabuluculuk yapanlardan biri olmasına rağmen anlaşmayı reddetti. Açıklamada, ‘askeri darbenin ürettiği krizin köklerine ve hesap verebilirlik gerektiren devrimcilerin öldürülmesi gibi yansımalarına değinmeyen herhangi bir siyasi anlaşmanın’ reddedildiği belirtildi.

Hizb-ut Tahrir Amerika ve Avrupa Ajanlarının Çekişmesine Dikkat Çekmişti

Hizb-ut Tahrir 30 Ekim 2021’de yayımladığı siyasi analizde Sudan’daki Amerika ve Avrupalı ajanların hakimiyet savaşına dikkat çekmişti.

Analizde şu ifadeler yer alıyor:

Amerikan ajanları (askeri konsey) ile Avrupa ajanları (Çekirdeği Sudan Profesyoneller Birliği olan Özgürlük ve Değişim Güçleri liderleri, yandaş partiler ve silahlı gruplar), Sudan’ı 21 Ağustos 2019’da imzalanan ‘Anayasal Bildiri’ye göre yönetiyorlar. Egemenlik konseyine 21 ay boyunca askerlerin, 2021 Mayıs ayı itibariyle 18 ay boyunca da sivillerin başkanlık etmesi kararlaştırılmıştı. Yani geçiş dönemi toplam 39 ay olacaktı. Fakat 03 Ekim 2020’de imzalanan Juba anlaşması sonrası gerçekleşen revizyonun ardından geçiş dönemi 53 aya çıktı. Buna göre siviller, önümüzdeki Kasım ayında egemenlik konseyine başkanlık edeceklerdi. Belli ki 2019’da Özgürlük ve Değişim Güçleri’ndeki siviller ile askeri konsey arasında imzalanan anlaşma, bir tuzaktı. Askeri konsey ve arkasındaki Amerika, bu güçlere tuzak kurdular. Egemenlik konseyinin birinci dönem başkanlığını askerlere, ikinci dönem başkanlığını da sivillere verdiler. Dolayısıyla Özgürlük ve Değişim Güçleri, askeri konseyin başkanlığını, diğer bir deyişle Sudan’daki yönetimi 21 ay sonra teslim alacakları hayaline kapıldılar. Eğer başkanlığı teslim alsalardı, o zaman İngiliz ve Avrupa ajanları, geniş çaplı değişiklikler yapabileceklerdi Ordu komutanlığına ve finansmanına uzanacak bu değişiklikler, Sudan’da Amerikan nüfuzunu tehlikeye atabilirdi.”

Geniş detaylara sahip, isim isim kimin hangi cephede yer aldığını ve hedeflerini ortaya koyan siyasi analize buradan ulaşabilirsiniz.