CHP Genel Başkanı Özgür Özel yeniden CHP Genel Başkanı seçilmesinin ardından halka seslendiği konuşmasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ağır eleştirilerde bulundu.

CHP'nin 38'inci Olağan Kurultayına yönelik 'şaibe' iddialarına ilişkin yargı süreci işlerken, alelacele düzenlenen olağanüstü kurultayda tek aday olan Özgür Özel, 1323 kurultay delegesinin geçerli oylarından 1171'ini alarak genel başkan seçildi.

6 Nisan Pazar günü Ankara'da yapılan CHP 21. Olağanüstü Kurultayı'nda yeniden partinin genel başkanı seçilen Özgür Özel, Kurultay salonunun yanında yer alan parkta, "Millet iradesine sahip çıkıyor" başlığı altında bir miting düzenledi.

Mitingindeki konuşmasında Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasını "19 Mart darbe girişimi" olarak nitelendirerek hükümeti eleştirdi.

Daha önce İngiltere’nin İmamoğlu’na karşı başlatılan yargı sürecindeki sessizliğine sitem eden ve yardım bekleyen Özel, ABD Başkanı Donald Trump'ın İmamoğlu'nun tutuklanacağından haberi olduğunu şu ifadelerle öne sürdü:

"İmamoğlu'nun tutuklanacağından Trump'ın haberi vardı. 'Amerika'ya soruldu' açıklamaları var. Ne buradan ne oradan bir ses çıkıyor. Hepimiz biliyoruz ki bir irtibat da okyanusun ötesinde.

Erdoğan'a sesleniyorum, milletten oy alıp seçilen Cumhurbaşkanı Erdoğan'a değil, darbeye kalkışan cunta başkanı Erdoğan'a sesleniyorum.

Çık ve kendinden sonraki cumhurbaşkanına, rakibine yapmaya çalıştığın darbeyi, Amerika'nın icazetini alıp almadığını, gözümüzün içine baka baka söyle.”

Sözlerine daha da sertleştiren Özel şöyle devam etti:

"İşine geldiğinde oraya buraya sataşan, 'mandacı, himayeci' diyen Erdoğan aslında Amerikan mandasının peşinde, Trump'ın himayesinin peşinde. Cunta başı, seni yapılacak ilk seçimde ne Amerika kurtarır ne Trump kurtarır." Özel’in İddiaların AK Parti’den Tepkiler Geldi

Özel'in bu sert açıklamalarının ardından AKP'li kurmaylardan peş peşe tepkiler geldi.

Çelik: “Cunta Eşittir: CHP”

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, sosyal medya platformu X'ten yayımladığı paylaşımında, **"Siyasi tarihimizde on yıllar boyunca cunta yönetimlerinin siyasi destekçisi her zaman CHP olmuştur. Demokratik siyasi sözlükte 'CUNTA EŞİTTİR CHP' yazar" ifadelerine yer verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı bu ifadeleri, "kötü niyetli bir siyasi cehalet" olarak niteleyen Çelik, "Tipik bir CHP geleneğidir; demokratik yollarla seçilmiş iradeye cunta derler, karanlık cunta yönetimlerine ise demokrasi diye bakarlar" dedi.

Hayati Yazıcı: “Hadsizlik”

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, "Cumhurbaşkanı'na ve seçilmiş hükümete yönelik bu hadsizlik, demokrasiyi, millet iradesini hiçe sayan 'sorunlu' bir zihniyetin tezahürüdür" ifadelerini kullanıp, özür dilemeye çağırdı.

Altun: “Siyasi Ahlaksızlık”

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Erdoğan'ın "hayatını millet iradesine" adadığını belirterek, **"Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a ‘cunta başkanı' gibi ahlak dışı ve izansız hakaretlerde bulunmaları en hafif tabiriyle siyasi ahlaksızlıktır, had bilmezliktir" ifadeleriyle tepki gösterdi.

Fidan: “Haddini Bil!”

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Özel’in açıklamalarına yönelik tepki gösterdiği açıklamasının başına, "Artık haddini bil!" ifadesini koyarak şunları paylaştı:

"Cumhurbaşkanımız, milletimizden aldığı destekle senelerdir Türkiye'ye hizmet etmiş, her türlü vesayete karşı savaşmıştır. Haftalardır dış güçlerden medet uman, 'terk edilmiş hissediyoruz' diyerek yabancı başkentlerden destek dilenen Özgür Özel'dir."

Özel, Mehmet Şimşek’i de Hedef Aldı

Özel, kurultayın ardından düzenlediği mitingde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'i MASAK (Mali Suçları Araştırma Kurulu) raporu üzerinden hedef aldı.

Özel, Şimşek hakkında, "Bir cunta vardır, cuntanın Maliye Bakanı da, cuntanın mali ayağı da, Türkiye'deki Bakan Mehmet Şimşek'tir" ifadeleri ile suçlarken, Maliye Bakanlığı'ndan Özel'e yanıt geldi.

Yanıtta, "MASAK'ın adli mercilere ilettiği bilgiler, Bakanlık bilgisi ve onayı dışındadır. Bu süreçte, Sayın Bakanımızın ve Bakanlık makamlarının önceden bilgi sahibi olması veya müdahalesi söz konusu olamaz" ifadeleri yer aldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın İmamoğlu hakkında yürüttüğü soruşturmalarda Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporu hazırlanmıştı.