Kaşıkçı Davasının Devri Sonrası Erdoğan ve Selman’dan Sıcak Açıklamalar
29 Nisan 2022

Kaşıkçı Davasının Devri Sonrası Erdoğan ve Selman’dan Sıcak Açıklamalar

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Gazeteci Cemal Kaşıkçı davasının Suudi Arabistan’a devrinin hemen sonrasında Cidde’ye giden Erdoğan, Selman’la sıcak pozlar verdi. Bilindiği üzere Erdoğan 2018 yılında yaptığı açıklamada, “Kaşıkçı'nın cinayet emrinin Suudi hükümetinin en üst makamlarından geldiğini iyi biliyoruz” diyerek Prens Selman’ı suçlamıştı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan'ın Nil Nehri kıyısındaki kenti Cidde'de, Kral Selman bin Abdülaziz Al Suud tarafından resmi törenle karşılandı.

Erdoğan ve Selman, kapalı kapılar ardında gerçekleştirilen baş başa görüşmenin ardından akşam yemeğinde bir araya geldi.

Erdoğan daha sonra Veliaht Prens Selman ile bir araya geldi. Al-Salam Sarayı'ndaki görüşme basına kapalı gerçekleştirildi.

Erdoğan'ın Suudi Arabistan ziyareti, İstanbul'daki Suudi Arabistan Konsolosluğu'nda vahşi bir şekilde katledilen Cemal Kaşıkçı davasının Türkiye'de kapatılmasının hemen ardından gerçekleşti.

Erdoğan, 2018 yılında Amerikan Washington Post gazetesi için kaleme aldığı Cemal Kaşıkçı hakkındaki makalesinde “Cemal'in cenazesi nerededir? Suudi yetkililerin cenazeyi teslim ettiklerini öne sürdükleri 'yerel işbirlikçi' kimdir? Bu ince ruhlu insanın, katil emrini kim vermiştir? Maalesef Suudi makamları bu soruları yanıtlamayı reddetmektedir. Cinayeti işleyenlerin, Suudi Arabistan'da derdest edilen 18 şüphelinin içinde olduğunu biliyoruz. Aynı şekilde bu şahısların kendilerine verilen 'Cemal'i öldürme ve Türkiye'den ayrılma' emirlerini yerine getirmek üzere geldiğini de biliyoruz. Son olarak Cemal'in katledilmesi emrinin, Suudi hükümetinin en üst makamlarından geldiğini de iyi biliyoruz" ifadelerine yer vermişti.

Darbeci Sisi rejimi, “İsrail” ardından Suud yönetimi ile diplomatik ilişkilerde “U” dönüşü yapan Erdoğan’ın bu politika değişikliğinin ekonomik kriz ile kaynak arayışına girişilmesi sürecine denk geliyor. Ayrıca Ukrayna işgaliyle Rusya ve Çin hedeflerine odaklanan Washington yönetiminin Ortadoğu’da sükuneti tercih etmesinin, Ankara’nın “U” dönüşlerinin nedenleri arasında olduğu uzmanlar tarafından dile getiriliyor.

Amerikan-İngiliz hegemonik savaşının yansıması olan muhalif gazeteci Kaşıkçı cinayetinin dışında önceki yıllarda da Veliaht Prens Selman’ın emriyle İngiltere’ye yakın aile üyeleri bir otelde esir edilerek ciddi bir operasyon gerçekleştirilmişti. Prens ve Kral Selman’ın ABD’ye yakın isimler olduğu biliniyor. Daha önce ABD eski Başkanı Donald Trump, bir açıklamasında, "Suudi Arabistan’ı biz koruyoruz. Kral Salman'ı severim. Ancak, Kral'a, 'sizi biz koruyoruz, eğer biz olmazsak orada iki hafta oturamazsınız, bizim ordumuz için ödeme yapmalısınız' dedim" ifadeleriyle İslam beldelerindeki yöneticilerin kimlere sırtını dayayarak koltuklarda oturduğunu deşifre etmişti.

Erdoğan: “Aramızda Yeni Bir Dönemin Başlaması İçin Gayret İçerisindeyiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan gezisine ilişkin sosyal medya hesabından bazı açıklamalarda bulundu.

Açıklamada "Suudi Arabistan'la sağlık, enerji, gıda güvenliği, tarım teknolojileri, savunma sanayi, finans gibi alanlarda iş birliğimizi artırmanın müşterek menfaatimize olduğuna inanıyoruz." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, paylaşımı şu şekilde:

"Hadimü'l Haremeyn'in daveti üzerine Suudi Arabistan'a bir ziyaret gerçekleştirdik. Tarihi, kültürel, beşeri bağlara sahip iki kardeş ülke olarak aramızdaki her türlü siyasi, askeri, ekonomik ilişkilerin artırılması ve yeni bir dönemin başlaması için gayret içerisindeyiz.

Suudi Arabistan'la sağlık, enerji, gıda güvenliği, tarım teknolojileri, savunma sanayi, finans gibi alanlarda iş birliğimizi artırmanın müşterek menfaatimize olduğuna inanıyoruz. Yenilenebilir ve temiz enerji teknolojileri başlıklarında ciddi potansiyelimizin olduğunu görüyoruz. Körfez Bölgesi'ndeki kardeşlerimizin istikrarına ve güvenliğine kendi istikrar ve güvenliğimiz kadar önem verdiğimizi her vesileyle ifade ediyoruz."

Terörün her türlüsüne karşı olduğumuzun ve bölgemizdeki ülkelerle teröre karşı iş birliğine verdiğimiz önemin altını çiziyoruz. İlişkilerimizi her alanda geçmiştekinin de ötesine taşıyacağımıza inanıyorum. Rabbimizin rahmet, mağfiret ve şefkatinin gönülleri kuşattığı mübarek ramazan ayındaki bu seyahatimiz, dost ve kardeş Suudi Arabistan'la yeni bir dönemin kapılarını aralayacaktır."

Konuşmalar İslami söylemlerle süslense de ziyaretin asıl nedeninin menfaat olduğu görülebiliyor. Ziyaret sonrası Suudi Arabistan’ın Türkiye’ye ait ürünlerin ithalatına uyguladığı boykotun kalkacağı ve ekonomik kriz içinde yalpalayan ekonominin para akışıyla düze çıkarılabilmesi hedefleniyor. 2020 yılında yürürlüğe giren boykotla Türkiye'nin Suudi Arabistan'a ihracatı yüzde 98 oranında düşmüştü.