İsveç, Mülteci Meryem’i Eşcinsel Sapkınlara Verdi
12 Kasım 2022

İsveç, Mülteci Meryem’i Eşcinsel Sapkınlara Verdi

Köklü Değişim Medya

İsveç Sosyal Hizmetler Kurumu, Müslüman ailesinden kopardığı beş yaşındaki mülteci Meryem’i, mahkeme kararıyla eşcinsel sapkınlara evlatlık olarak verdi. Hizb-ut Tahrir İsveç ve Danimarka bu zulmü gündeme getirmek için daha önce bu ülkelerde protesto eylemleri düzenlemişti.

Beş yaşındaki Meryem ile birlikte bir yaşındaki Astraid adlı bir kızı da evlatlık alan John ve Johan adlı eşcinsel sapkınlar, çocuklarla birlikte sosyal medyada video ve fotoğraflar paylaştı. Görüntüler ülkedeki Müslümanlar tarafından büyük tepki gördü. Çocukların sapkınların her ikisine de baba demesi çocukların içinde bulunduğu sapkın durumun ve nasıl bir tehlike içinde olduklarının farkında olmadıklarını ortaya koyuyor.

Avrupa’da özellikle Müslümanların çocukları sudan bahanelerle ailelerinden koparılıp, asimile edilmek üzere bu tip sapkın kişilere teslim ediliyor.

Yeni Şafak gazetesinin konuştuğu İsveç Haklarımız Derneği Başkanı Zeinab Ltaif, özellikle Müslüman çocuklara yönelik ihlallerin korkutucu boyutlara ulaştığını söyledi.

Ltaif, şunları söyledi:

“İsveç kanunları, ailenin çocuklarını eşcinsel bir çifte verildiği için itiraz etmesine izin vermez ve bunu ayrımcılık olarak değerlendirir. Bir örnek vereyim: Rus bir çocuk İsveçli eşcinsel bir aileye verilmişti. Aile durumu fark edince çocuklarının eşcinsel aileye verilmemesi şartını koştu. Ancak bunu İsveç net bir şekilde reddetti. Onlar da çocuğu tekrar İsveç’e iade etmedi.

Aslında çocukların haklarını koruma kanununa göre bütün çocukların dilini, dinini, geleneklerini, kimliğini koruma hakkı var. Bu çerçevede bütün Müslüman çocukların dinlerini ve geleneklerini muhafaza etme hakkına sahip. Ancak bu asla İsveç hükümeti ve sosyal yetkilileri tarafından dikkate alınmıyor. İsveç’teki Müslüman birlikler ve cemiyetlerin üzerinde çok fazla baskı var”

Ltaif ayrıca, “Yahudiler, Samiler gibi etnik azınlıkların haklarını koruyan yasalar var. Biz de burada azınlığız ve kanunlar Müslümanlar için neden uygulanmıyor?” ifadeleriyle sapkın uygulamaya tepki gösterdi.

İsveç’te Müslüman Aileler Protesto Düzenlemişti

İsveç'in başkenti Stockholm'de bir araya gelen çocukları ellerinden alınan Müslüman ebeveynler, sosyal hizmetler kurumunu şubat ayında protesto etmişti.

Parlamento önünde toplanan aileler hükümetin duruma el koymasını ve çocuklarının geri verilmesini istemişti.

Göstericiler, ellerinde "Çocuklarımızı geri verin", "Yavrularımız elimizden alındı, haksızlığa maruz kaldık", "Adalet istiyoruz" yazılı pankartlar taşımıştı.

Burada yapılan açıklamada, "Bazı çocuklarımız pedofil ailelere verildi. Cinsel şiddete uğrayan, koruyucu aile tarafından çıplak resimleri çekilip sosyal medyada yayımlanan çocuklarımız var. Adalet istiyoruz, çocuklarımızı bize vermiyorsanız uygun ailelere verin" çağrısında bulunarak çaresizliklerini dile getirmişlerdi.

2017'de 5 çocuğu alınan Suriyeli Diab Talal ve eşi Amal Şeyho da gösteride hazır bulundu. Çocukları ellerinden alınan bazı anneler gösteri sırasında gözyaşlarını tutamadı.

İSVEÇ.jpg

İsveç Hükümeti, Hizb-ut Tahrir’in Konuyla İlgili Seminerini Engellemişti

İsveç’teki bu ahlaksızlığı gündeme getirmek için bir seminer düzenlemek isteyen Hizb-ut Tahrir İsveç’in girişimi polisler tarafından engellenmişti.

Hizb-ut Tahrir İsveç Medya Bürosu ise yaptığı açıklamada şu ifadelere yer vermişti:

Hizb-ut Tahrir / İsveç, semineri engellemek için salon girişine 3 polis arabası, onlarca polis memuru ve 6 güvenlik görevlisi konuşlandırılması nedeniyle semineri iptal etmek zorunda kaldı. İsveç ile iktidardakilerin eleştirilmesini yasaklayan diğer polis devletleri arasında ne fark var? İsveç, Çinli olmadıkları gerekçesiyle Müslüman çocukları toplama kamplarına koyan Çin modelini mi takip etmeye çalışıyor?

Bu şiddet politikası zayıflığın göstergesi. Batının sözde hoşgörü ve açıklık yalanını ifşa etmekte. Entegrasyon politikasının başarısızlığı, kaba kuvvetin ana bileşeni haline geldiği bir geçiş dönemini kaçınılmaz hale getirmiştir.”

Hizb-ut Tahrir Danimarka sözcüsü Junes Kock da 2015 yılında Danimarka’da yaşanan benzer zulüm sonrası yapılan protesto eyleminde, “Politikacılar köktendincilik şüphesiyle çocukların ailelerinden alınmasını meşru görüyor. İslam’ın başlıca emirlerini yerine getirmek, Filistin konusunda duyarlı olmak veya namaz kılmak, onlar için radikalleşmek anlamına geliyor. Bu, Müslüman ailelerine daha önce benzeri görülmemiş bir müdaheledir” diyerek bu uygulamaya tepki göstermişti.

kock.jpg