Hizb-ut Tahrir’den Herzog’un Gelişine Tepki
08 Mart 2022

Hizb-ut Tahrir’den Herzog’un Gelişine Tepki

hizb-türkiye

Köklü Değişim Medya

Hizb-ut Tahrir Türkiye, gasıp Yahudi varlığı “İsrail”in Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un 9-10 Mart tarihlerinde Türkiye’ye gerçekleştireceği ziyarete tepki olarak bir basın açıklaması yayımladı.

“Herzog’u Türkiye’ye Davet Etmek Mescid-i Aksa’ya İhanettir!” başlıklı basın açıklamasında, Türkiye’ye resmi davetli olarak gelecek olan sözde Cumhurbaşkanı Herzog’un, Mübarek Mescid-i Aksa topraklarını işgal eden Yahudi varlığını temsil ettiğini, selefleri olan Netanyahu’dan, Şaron’dan ve Peres’den farklı olmadığına dikkat çekildi.

Herzog’u Türkiye’ye davet etmenin ve onunla bir masada oturup konuşmanın Aksa’ya, Filistin’e, Mavi Marmara’ya, şehitlere ve tüm Müslümanlara ihanet olduğu vurgulanan açıklamada “Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu işgalci varlık ile ilgili daha önce sarf ettiği sözlerde samimi ise derhal bu daveti iptal etmelidir.” İfadelerine yer verildi.

Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu tarafından yayınlanan basın açıklamasının tam metnini istifadenize sunuyoruz:

Herzog’u Türkiye’ye Davet Etmek Mescid-i Aksa’ya İhanettir

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın daveti üzerine, işgalci Yahudi varlığının Cumhurbaşkanı Herzog’un Türkiye’yi ziyaret edeceğini duyurdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile “İsrail” Cumhurbaşkanı Herzog’un 9-10 Mart’ta gerçekleştireceği görüşmede, Türkiye ile “İsrail” arasındaki iş birliğinin geliştirilmesi için atılacak adımların ele alınacağı yine güncel bölgesel ve uluslararası meselelerle ilgili fikir alışverişinde bulunulacağı belirtildi.

Türkiye’ye resmi davetli olarak gelecek olan bu sözde Cumhurbaşkanı, 1948’de Mübarek Mescid-i Aksa topraklarını işgal eden Yahudi varlığını temsil etmektedir. Bu kişi, Gazze sahillerinde masum çocukları bombardıman ile yakan, Akdeniz’de bir korsan gibi Mavi Marmara Gemisi’ndeki Müslümanları katleden haydut varlığın temsilcisidir. Bu kişi, her yıl Ramazan ayında etrafına barikatlar kurarak Müslümanların Mescid-i Aksa’ya girişini yasaklayan, ibadetlerine engel olan ve her yıl farklı bahaneler ile mübarek Ramazan ayını kana bulayan korkak ve alçak varlığın temsilcisidir. Bu kişi, Kudüs’de, el-Halil’de, Batı Şeria’da ve tüm Filistin’de zorla el koyduğu Müslümanların evlerine fanatik Yahudileri yerleştiren eşkiya varlığın temsilcisidir. Bu kişi, selefleri olan Netanyahu’dan, Şaron’dan ve Peres’den farklı değildir. Çünkü bu kişi, Mescid-i Aksa topraklarını işgal eden işgalci varlığı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “devlet terörü” olarak ifade ettiği “şer eksenini” temsilen Türkiye’ye gelmektedir.

Bu işgalci varlık, sırtını İslam düşmanı Amerika’ya, Batı’ya ve işbirlikçi yöneticilere dayayarak ayakta kalmaktadır. Tam 74 yıldır Arap yönetimlerin korkaklığından, Türkiye ve diğer İslam beldelerindeki yöneticilerin sessizliğinden cesaret alarak katliamlarını sürdürmektedir. Dolayısıyla onu İslam toprağı olan Türkiye’ye davet etmek şer’an caiz değildir. Onunla bir masada oturup konuşmak, Aksa’ya, Filistin’e, Mavi Marmara’ya, şehitlere ve tüm Müslümanlara ihanettir!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu işgalci varlık ile ilgili daha önce sarf ettiği sözlerde samimi ise derhal bu daveti iptal etmelidir. Şayet sözlerini unuttuysa Hizb-ut Tahrir Türkiye olarak biz kendisine hatırlatıyoruz: Daha önce “Şahsen ben bu görevde bulunduğum sürece, hiçbir zaman İsrail ile olumlu bir şey düşünemem… Bir devlet terörü estiren İsrail’e karşı bizim olumlu bakmamız mümkün değil… Dün söylediğim gibi çağrım İslam dünyasınadır. İsrail’e karşı tavrını ortaya net koymadığı sürece bu sıkıntılar daha çok sürecektir. Bizim tavrımız nettir. Biz İsraille olan ilişkiler noktasındaki şeyimizi adeta sıfırlamış noktasındaydık. İsrail şu anda soykırım yapıyor” demiştiniz. Şu an siz görevdesiniz ve işgalci varlık hâlâ Filistin’de Müslümanları katletmeye devam ediyor. O günden bugüne değişen hiçbir şey olmadı. Hatta geçen hafta bu varlığın korkak askerleri masum çocukların üzerine ses bombaları atarak yaraladılar, bazı çocukları ise darp edip gözaltına aldılar. Oysa siz, işgalcilerin tüm bu cürüm ve zulümlerini unutup görmezden geldiniz!

Ey Yöneticiler! Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın Müslümanlar için değeri sadece işgal altında olmasıyla ilgili değildir, bizatihi bu toprakların değeri İslam’dan kaynaklanmaktadır. Çünkü Mescid-i Aksa Müslümanların ilk kıblesidir. Rasul SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in İsra ve Miraç’ının mekanıdır. İslam toprakları üzerinde hiçbir işgalci varlık kabul edilemez. Hele hele bu işgalin mukaddes topraklar üzerinde gerçekleşmesi asla kabul edilemez. Dolayısıyla bu işgalci varlığı tanımak, onunla askeri, siyasi, ticari veya herhangi bir başka hususta ilişki ve iş birliği içinde olmak, şer’an büyük bir vebaldir, siyaseten ise kabul edilemez bir durumdur. Başta Türkiye olmak üzere halkı Müslüman olan ülke yöneticilerine düşen, bu işgalci varlık ile tüm ilişkileri kesmek ve ona karşı savaş durumu ilan etmektir.

لَتَجِدَنَّ اَشَدَّ النَّاسِ عَدَاوَةً لِلَّذ۪ينَ اٰمَنُوا الْيَهُودَ وَالَّذ۪ينَ اَشْرَكُواۚ

“İman edenlere düşmanlık bakımından insanların en şiddetlisinin kesinlikle Yahudiler ile Allah’a ortak koşanlar olduğunu görürsün...” (Maide 82)

حزب التحرير

Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu