Hilafet Tartışmaları Türkiye Gündeminde
08 Mayıs 2025

Hilafet Tartışmaları Türkiye Gündeminde

Köklü Değişim Medya

Gazze ve diğer İslam beldelerinde yaşanan katliamlar karşısında somut adımlar atılmaması, Müslümanların gözünde Hilafetin yokluğunu daha da derin şekilde hissettirdi. Bu durum, yazarların makalelerinde ve son olarak Ankara’da düzenlenen Büyük Gazze Konferansı ile birlikte Türkiye'nin gündemine güçlü bir şekilde yansıdı.

İşgalci ‘İsrail’ 580 gündür Gazze’de katliamlarını sürdürürken, 57 Müslüman ülke lideri yalnızca kınama mesajları yayımlamakla yetiniyor. Fiili adım atmayan bu aciz yöneticiler, sonuçsuz zirvelerle oyalanırken, işgalci Yahudi varlığı daha da cesaretleniyor.

Diplomatik yolların iflas ettiğini kabul eden liderler, ortak hareket edemediklerini itiraf ediyor, birbirlerini suçluyor ve sorumluluğu Birleşmiş Milletler ve uluslararası topluma havale ederek işbirlikçi rollerini perdelemeye çalışıyorlar.

Bir buçuk yıldır Gazze’de, 76 yıldır ise tüm Filistin topraklarında süren işgal ve katliamlar karşısında, artık sözlerin tükendiği noktadayız. Bu gerçeği dile getiren yazarlar, kanaat önderleri ve alimler, açıkça Hilafetten başka bir çözüm kalmadığını ifade ediyor.

Mehmet Göktaş: “Derhal Halife Seçilmelidir!”

Yaklaşık on gün önce İstanbul’daki Mevlid-i Nebi etkinliğinde konuşan Peygamber Sevdalıları Vakfı Onursal Başkanı Mehmed Göktaş, Gazze için Hilafet çağrısında bulundu. Göktaş, “Gazze’deki kardeşlerimiz bizlere öyle bir miras bıraktı ki, inşallah bu, İslam aleminin halifeye kavuşmasına da vesile olacaktır” sözleriyle, Hilafetin artık ümmetin kaçınılmaz hedefi olduğunu vurguladı.

Konuşmasında şu çağrıda bulundu:

“Buradan bütün ulemaya, yöneticilere ve özellikle bu ülkede İslam adına söz söyleme hakkına sahip olan seydalara, âlimlere sesleniyorum; eğer Allah'ı razı etmek, Resulünün ruhunu şad etmek ve Gazze'nin kurtuluşu için gerçekten ciddi bir adım atmak istiyorsak, derhal halife seçilmelidir. Müslümanlar artık halifesini seçmelidir.”

Göktaş, bu çağrısını daha sonra kaleme aldığı “Gazze bize Hilafeti kazandırmalıdır!” başlıklı yazısıyla sürdürdü ve şu soruyu gündeme taşıdı:

“Eğer bugün Hz. Peygamber’in (s.a.v) viladetini ‘Direniş Önderi’ olarak anıyorsak, onu temsil eden bir Halifeye sahip olmak Müslümanların birinci yükümlülüğü değil midir?”

Büyük Gazze Konferansı: “Tek Ümmet, Tek Devlet, Tek Çözüm; Hilafet”

3 Mayıs Cumartesi günü Ankara’da Köklü Değişim tarafından organize edilen ve Türkiye’nin en büyük konferans salonlarından biri olan beş bin kişilik Takva Kongre Salonu’na sığmayan sekiz binden fazla kişinin katıldığı Büyük Gazze Konferansı, Hilafet çağrılarının doruğa çıktığı bir platforma dönüştü. Salonu dolduran Müslümanlar coşkuyla hep bir ağızdan “Hilafet!” sloganları attı.

Koeklue_Degisim_Bueyuek_Gazze_Konferansi_Genel_ff760096b1.jpg

Mahmut Kar: “Gerçek Çözüm Hilafet”

Konferansın konuşmacılarından Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu Başkanı Mahmut Kar, Gazze’deki açlık, işgal ve katliama karşı İslam beldelerinin sessizliğini ve ihanete varan girişimlerini vurgularken, çözümün yalnızca Hilafet olduğunu şu sözlerle ifade etti:

“Bugün yeryüzündeki tüm işgallerin kalıcı ve gerçek çözümü, bölünmüş ümmeti vahdetle birleştirecek, Müslümanları yeniden tek bir çatı altında toplayacak Raşidi Hilafet’in kurulmasıdır.”

Abdullah İmamoğlu: “Gazze Bize 57 Devletin 1 Halife Etmediğini Gösterdi”

Konferansın yoğun ilgi gören konuşmacılarından Abdullah İmamoğlu Hoca ümmetin parçalanmışlığını ve yöneticilerin acziyetini gözler önüne sererek şu çarpıcı tespiti yaptı: “Gazze bize 57 devletin 1 Halife etmediğini gösterdi.”

Ardından salonda yankılanan sloganlara ilham olan şu vurguyu yaptı:

“Tek Ümmet, Tek Devlet, Tek Çözüm: Hilafet!”

Ayrıca konferansın diğer katılımcıları da bu minvalde birlik ve beraberlikten başka bir çözüm olmadığını ifade eden konuşmalar yaptılar.

Tayyip Elçi: “Halifenin Seçilmesi Farzdır”

Medrese Âlimler Vakfı Başkanı Tayyip Elçi de konuşmasında Hilafetin farz olduğunu güçlü ifadelerle dile getirdi:

“Cihat farz olduğu gibi, dini ahkamı muhafaza edecek, mazlumun yanında duracak bir İmamın, bir Halifenin seçilmesi de farzdır!”

Mustafa Çelik: “Gazze, Hilafete Duyulan Hasrettir”

Akit Gazetesi yazarı Mustafa Çelik, ümmetin başsız kalmışlığını ve bu durumun Gazze’deki mezalimle nasıl iç içe geçtiğini şu cümlelerle aktardı:

“Ümmet ve Hilafet ayrılmazlığını ihmal ettiğimiz günden bu yana esareti yaşıyoruz. Bugün çöken devletlerin enkazı, büyüyen adaletsizlik ve derinleşen krizler arasında, Hilafet düşüncesi küllerinden yeniden doğruluyor.”

Kemalist Medya “Hilafet” Çıkışından Rahatsız

Hilafet sloganlarıyla yankılanan konferans ve yazarların güçlü çağrıları, Kemalist medya ve yazarları ciddi biçimde rahatsız etti.

Cumhuriyet: “Hilafet İstediler”

Kemalist cenahın önde gelen sözcülerinden Cumhuriyet Gazetesi, konferansı “Hilafet İstediler” başlığıyla manşetine taşıyarak rahatsızlığını ve öfkesini ortaya koydu. Aynı çizgideki yazarlar da köşelerinde Hilafet çağrılarını hedef aldı.

Köklü Değişim, Hilafet İstediler-.jpg

Aydın Ünal: “Hayal Dünyasından Çıkın!”

Hilafetin gereksiz olduğunu savunan Aydın Ünal, Aydınlık gazetesindeki yazısında İran ve Hizbullah’a güzellemeler yaparken, Hilafeti tarihsel mefhumundan kopararak sulandırmaya çalıştı. Ünal, ümmeti birleştiren Hilafeti, etkisiz ulus devletlerle kıyaslayarak meseleyi saptırdı ve çağrıların ciddiyetini küçümsemeye çalıştı.

Ancak yıllardır Hilafeti “hayal” olarak küçümseyen bu çevrelerin, konu yeniden gündeme geldiğinde en sert tepkiyi vermesi, aslında yok saydıkları bu yapının gölgesinden dahi korktuklarını açıkça gösteriyor.