Erdoğan, Kapitalizm İle Hükmediyor, İslam İle Örtüyor
20 Aralık 2021

Erdoğan, Kapitalizm İle Hükmediyor, İslam İle Örtüyor

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, cuma günü TÜSİAD'ın yaptığı açıklamaya tepki gösterdi. Laik Kapitalist nizamla hükmeden Erdoğan, uyguladığı “Yeni Ekonomi Modeli”nden kaynaklanan olumsuz durumu ve başarısızlığı ise “Bir Müslüman olarak naslar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim. Hüküm bu!” sözleri ile İslam’ı kullanarak örtmeye ve halkın desteğini almaya çabalıyor.

TÜSİAD’ın Cuma günü “İktisat bilimi kurallarına hızla dönülmeli” çağrısı ile tüm dünyada iflas etmiş kapitalist iktisat nizamının uygulanan alışılagelmiş ilkelerine çağrısına Cumhurbaşkanı Erdoğan sert tepki gösterdi. Erdoğan şunları söyledi:

Büyüme rakamlarımızla üretimimizle istihdamımızla ihracatımızla bütçe dengelerimizle tüm göstergeler ülkemiz bakımından küresel çapta bir başarıyı işaret ederken kurda yaşanan dalgalanmaları da bu çerçevede değerlendirmemiz gerekiyor. Neymiş efendim faizleri düşürüyormuşuz. Benden başka bir şey beklemeyin. Bir Müslüman olarak naslar neyi gerektiriyorsa onu yapmaya devam edeceğim. Hüküm bu."

Doların ciddi yükselişinin fiyatlara zam olarak yansıması uzun zamandır halktaki homurdanmaların yükselmesine sebep oluyor. Kaybettiği halk desteğini yeniden kazanmak ve 2023 seçimlerine kadar az da olsa ekonomide bir toparlanma sağlayabilmek için zaman kazanma derdine düşen Cumhurbaşkanı Erdoğan, uyguladığı “Yeni Ekonomi Modeli”nin Allah’ın emri olduğu yönünde açıklamalarda bulunuyor. Duyguların istismarı ile ikna yöntemini benimseyen iktidar, muhalefet ile aynı nizamı savunduğu halde ilktidar, suni bir Hak-Batıl savaşı üzerinden aslında laik demokratik batıl nizamın seçim sandıklarında oy alabilmek için çaba sarf ediyor. İslam faizi kökten kaldırın derken, Erdoğan faizi düşürmeyi sanki İslam’ın bir emriymiş gibi gösteriyor. Ayrıca Allah’ın hükümlerinde kesin bir dille yasakladığı fuhuşa, zinaya, kumara ya da içkiye dokunmayan Erdoğan, bugünlerde uyguladığı “Yeni Ekonomi Modeli”ni kabul ettirebilmek için sadece faiz hükmünü diline doluyor.

Erdoğan, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin faiz rakamları ile enflasyon rakamları arasındaki fark 10 katı bulmuşken, yaptıkları sınırlı faiz indirimlerinin bu tablonun gerekçesi olamayacağını vurgulayarak, "Amerika'ya bakın, Avrupa'ya bakın. Hepsinde durum bir felaket. Coğrafyamızdaki iki asırlık kavganın gerisinde ne varsa, bugünkü gelişmelerin gerisinde de o vardır. Cumhuriyetimizin bir asra yaklaşan tarihindeki kalkınma hamlelerimizin önünün kesilmesinin sebebi neyse, bu gelişmelerin sebebi de aynıdır" diyerek politikalarını savundu.

"19 yıl önce göreve geldiğimizde faiz, enflasyon bu durumda değil miydi? Buydu" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Biz, aldığımız kararlarla attığımız adımlarla faizi de enflasyonu da ve hatırlayın 6 sıfırı attığımız zaman bana karşı çıkanlar 'Taksim Meydanı'nda anırırım' diyen köşe yazarları şimdi yine aynı şeyleri söylüyorlar. Anırdılar mı? Hayır. Ama bunlar şu anda hala köşe yazarı. Aynı şeyleri bunlar yine yazıyorlar. Anırsalar da anırmasalar da elhamdülillah biz doğru yoldayız. Çünkü faiz, zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar hükmü bize öyle sıradan gelen bir hüküm değil.”

"Ey Tüsiad Ve Yavruları... Sizin Cinsinizi de Cibilliyetinizi de Gayet İyi Biliyorum”

Ekonomiye ilişkin uyarıda bulunan TÜSİAD'a sert bir dille yanıt veren Cumhurbaşkanı, "Kurdaki dalgalanmanın, fiyatlar üzerinde oluşturduğu istikrarsızlığın ve bunun yol açtığı belirsizliklerin elbette farkındayız ama vesayete, terör örgütlerine, darbecilere, küresel güç baronlarına nasıl direndiysek, bunlara karşı da direneceğiz. Şimdi buradan sesleniyorum, çekinme yok. Ey TÜSİAD ve yavruları, size sesleniyorum, tek göreviniz var; yatırım, üretim, istihdam, büyüme. Siz bunda ne yapıyorsunuz? Önce onu ortaya koyun. Kalkıp da hükümete saldırmanın değişik yollarını, versiyonlarını aramayın, bizimle mücadele edemezsiniz. Sizin cinsinizi de cibilliyetinizi de gayet iyi biliyorum. Sizin derdiniz başka ama bizim derdimiz bambaşka. Biz, vatan sevgisiyle, millet sevgisiyle yürüyoruz. Siz ise 'Acaba biz bu hükümeti nasıl çökertir de isteyeceğimiz, sömüreceğimiz bir yönetimi iş başına getirtiriz.' bunun için gayret ediyorsunuz. Bu millet size bu fırsatı vermeyecek." çıkışında bulundu.

Ekonomide Ohal İddiaları

Ekonomiye yönelik olağanüstü hal iddialarına da değinen Erdoğan, "Kontrollü 'Kambiyo rejimi' gibi zırvalıkları gündeme getirenleri de asla masum görmüyoruz. Döviz kurundaki istikrarı, bu tür zırva yöntemlerle değil, piyasanın kendi işleyişi içinde sağlayacağız" taahhüdünde bulundu.

‘Pazartesi Gününden İtibaren Finans Krizi Yaşanacak’ İddiaları

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni haftada finansal kriz yaşanacağına yönelik söylentilere ilişkin ise şunları söyledi: "Cuma gününden beri bir dedikodudur almış başını gidiyor. Pazartesi gününden itibaren, ciddi manada finans dünyasında sıkıntılar yaşanacakmış. Ya bunu ancak ihanet içinde olanlar söyler. 'Biz nasıl ayakta dimdik duracağız' demiyor, pazartesiden itibaren bu tür sıkıntıların olacağından bahsediyor. Bunlar aynı zamanda keramet ehli galiba. Merak etmeyin, böyle bir durum söz konusu değil, biz dimdik ayaktayız."

TÜSİAD: “Denenmekte Olan Ekonomi Programının Amaçlanan Sonuçlara Erişilemeyeceği Netleşmiştir”

Türk Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TÜSİAD) yaşanılan istikrarsızlıkla 'denenmekte olan ekonomi programının amaçlanan sonuçlara erişilemeyeceği netleşmiştir' çıkışını yapıp, iktisat bilimi kurallarına hızla dönülmesini istedi.

CHP lideri Kemal Kılıçtaroğlu'nun TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski ile görüşmesi sonrası konuşma çağrısı yaptığı TÜSİAD Cuma günü bir açıklama yayınladı. Uygulanan program öncesi görüşlerini kamu kurumlarıyla paylaştığını ifade eden TÜSİAD, fakirleşme riskine karşı gerekli uyarıyı yaptıklarını duyurdu.

"TÜSİAD olarak, bu iktisadi çerçeve çizilmeden evvel de, süreç devam ederken de, erken faiz indirimi ile oluşan politikaların istikrarsızlık yaratacağına dair görüşlerimizi hem kamu kurumları hem de kamuoyuyla pek çok kez paylaştık. Bu sürecin TL’de şiddetli değer kaybı, enflasyonda hızlanma, yatırımları, büyümeyi, istihdamı baskılama ve en önemlisi ülke olarak fakirleşmemizle sonuçlanma riskini vurgulamıştık.

Nitekim, yeni iktisadi tercihler kapsamında atılan adımların ardından güvensizlik ve istikrarsızlık ortamı oluşmuştur. Özellikle yurt içinde dövize olan talebin şiddetli ölçüde yükseldiğini, bunun da var olan tüm ekonomik dengeleri bozduğunu görmekteyiz.

İzlenen ekonomi politikası yalnızca iş dünyası için değil, tüm vatandaşlarımız için yeni ekonomik sorunlar yaratmaktadır. Uzun dönemde de çok daha büyük yapısal problemlere yol açma riski artmıştır. En fazla faydalanması beklenen ihracatçılarımız dahi bu ortamdan zarar görmektedir.

Tüm bunların sonucunda, son dönemde ekonomide oluşan hasarın tespitini yapıp öncelikle serbest piyasa işleyişi çerçevesinde, tüm paydaşların desteğinin alındığı, genel kabul görmüş iktisat bilimi kurallarına hızla dönülmesinin gereği açıktır.

Ülkemizde ‘kurumsuzlaşma’ sorununa daha önce de işaret etmiş, kalkınmamız için gerekli yaklaşımı ‘Yeni Bir Anlayışla Geleceği İnşa: İnsan, Bilim, Kurumlar’ adlı çalışmamız ile kamuoyuyla paylaşmıştık. Ülke ekonomimize fayda sağlayacak, öngörülebilirliğin, yatırım ortamının ve kalkınmanın önünü açacak kural bazlı politikaları hayata geçirmeliyiz. Kurumların ve kuralların kapsayıcı ve etkin şekilde güçlendirilmesi başta olmak üzere atılacak adımlar ülkemizde güven ortamının oluşması için elzemdir.

TÜSİAD olarak bu istikamette atılacak doğru adımlara katkı vermeye hazırız."

MÜSİAD: "Türkiye Ekonomisi, Yalnızca Döviz Kuruna İndirgenerek Değerlendirilemez”

TÜSİAD’dan gelen açıklamanın ardından hükümete destek veren MÜSİAD ekonomik gelişmelere dair açıklamalarda bulundu.

Bu tartışmada TÜSİAD muhalefetin tarafından ye alırken, MÜSİAD da hükümetin tarafından yer aldı. Tam bir holiganik taraf tutma savaşı yaşanırken, taraflardan hiçbiri aklı başında hareket edip, asıl sorunun kapitalist nizamın ta kendisi olduğunu ve sürekli ekonomik krizler ürettiğini söyleyecek basireti gösteremiyor.

Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) gündemdeki ekonomik gelişmelerle ilgili yaptığı açıklamada, "Türkiye ekonomisi, yalnızca döviz kuruna indirgenerek değerlendirilemez. Son 20 yıldır serbest piyasa koşullarından ödün vermeden yıllık yüzde 5,3 büyümeyi başaran ekonomimizin, bu süreci de atlatacağına olan inancımız tamdır." ifadeleri yer aldı.

Açıklamada, "Bilindiği üzere, modern ekonomiler en az maddi sermaye kadar sosyal sermayeye de ihtiyaç duymaktadır. Sosyal sermayenin başlıca kaynağı ise güven faktörüdür. Üzülerek görmekteyiz ki; son dönemde, makroekonomik temellere dayanmayan, sun’i bir güvensizlik ortamı oluşturulmaya çalışılmaktadır." değerlendirmesinde bulunuldu.

MÜSİAD olarak kendilerinin, reel ekonomik göstergelerle değil algılarla yön verilen her türlü ekonomik iklimin karşısında oldukları belirtilen açıklamada, şunlar aktarıldı:

"Zira yılın ilk 3 çeyreğinde yüzde 11,7 büyüyen, son 12 aylık ihracatı 220 milyar doları aşan, son 3 aydır cari fazla veren Türkiye ekonomisi; yalnızca döviz kuruna indirgenerek değerlendirilemez. Türkiye ekonomisi, gerek iç gerekse dış kaynaklı bütün algı manipülasyonlarına karşı, geçmişte olduğu gibi bugün de dimdik ayaktadır. Son 20 yıldır serbest piyasa koşullarından ödün vermeden yıllık ortalama yüzde 5,3 büyümeyi başaran ekonomimizin, bu süreci de atlatacağına olan inancımız tamdır. Bu bağlamda Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde uygulamaya konulan, üretim, yatırım, ihracat ve istihdam odaklı kazanımlarımızı katbekat artıracağına inandığımız düşük faiz odaklı politikamızın destekçisi olduğumuzu yeniden ifade ediyoruz."