Erdoğan’ın 'Soykırım Davası İle Petrol Sevkiyatı' Arasındaki Çelişkisi
07 Eylül 2024

Erdoğan’ın 'Soykırım Davası İle Petrol Sevkiyatı' Arasındaki Çelişkisi

Köklü Değişim Medya

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bir yandan ‘İsrail’in soykırım davasında suçlu bulunmasını isterken bir yandan da ‘İsrail'e petrol akışının musluklarını açık tutmaya devam ederek soykırıma destek veren bir konum içinde yer alıyor.

Gazze'ye yönelik vahşi saldırılar sürerken Ankara, ‘İsrail'e petrol sevkiyatını kesme çağrılarıyla karşı karşıya kalıyor.

Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı 2006 yılında hizmete girdiğinde Asya'yı Avrupa'ya bağlayacak önemli bir ticari köprü olacağı ifade edilmişti.

Azerbaycan'dan Türkiye'ye petrol taşıyan 1.768 kilometre uzunluğundaki boru hattından 2023 yılında yaklaşık 30 milyon ton ham petrol taşındı. Ceyhan limanından 227 milyon varil petrol 313 tankere yüklendi.

Köklü-Değişim,BTC.jpg

Ancak son aylarda, ‘İsrail'in Gazze'ye yönelik katliamları tüm hızıyla sürerken, boru hattından ‘İsrail'e tankerlerle petrol sevkiyatı halen devam ediyor. Bu hususta hassas olan Müslümanlar Erdoğan’ı sevkiyatı durdurmadığı için eleştiriyor. Söylemler ve eylemlerdeki tutarsızlığa karşı kızgınlık oluşuyor.

Geçtiğimiz cuma günü İstanbul'daki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Genel Merkezi önünde "Filistin İçin Bin Genç" adlı aktivist grubun taşıdığı pankartta, "Erdoğan, petrol vanalarını kapat" yazıyordu.

Çelişki: Soykırım Davasına Destek Verilirken, Soykırımcıya Petrol Sevkiyatı

Öte yanda Erdoğan, Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) süren soykırım davasına müdahil olduklarını sürekli ifade ederek Gazze’ye yönelik boş olan somut adım hanesini dolu olarak gösterme kaygısı içinde hareket ettiği gözlemleniyor.

Uzmanlar, ‘İsrail'e yakıt gönderen ülkelerin savaş suçlarına ortak olabileceğini söylerken, Türkiye’den işgalci ‘İsrail’e süren petrol sevkiyatı büyük bir soru işareti oluşturuyor.

Sisi ile görüşmesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney Afrika Cumhuriyeti'nin Uluslararası Adalet Divanında açtığı soykırım davasına Türkiye'nin müdahillik başvurusunu da resmen ilettiklerine vurgu yaparak, "Gazze'de suç işleyen ‘İsrailli’ yetkililerin uluslararası mahkemelerde hesap vermesi için de çalışmalarımızı yoğun şekilde sürdürüyoruz. Daha önce de söyledim 41 bin masum insanın katillerinin yeri meclis kürsüleri değil, işledikleri suçların hesabını verdikleri mahkeme salonlarıdır." demişti.

Erdoğan ayrıca konuşmasında, "Maalesef bazı ülkeler halen ‘İsrail'e kayıtsız şartsız destek sağlayarak işlenen suçlara ortak oluyorlar. Netanyahu hükümetinin tüm bölgeyi, hatta tüm dünyayı tehlikeye atan katliam politikasını durdurma noktasında caydırıcı adımlar atılmıyor. Vicdanları yaralayan böyle bir tablonun kabul edilmezliğini artık herkes anlamalıdır. ‘İsrail'in bölgemizi daha fazla gerilime sürüklemesinin önüne geçmek ancak ikircikli politikaların terk edilmesiyle mümkün olacaktır. Yanlıştan bir an önce dönülmesi ve tarihin doğru sayfasında yer alınması noktasındaki çağrımızı burada bir kez daha tekrarlıyorum” diyerek petrol sevkiyatı konusunda kendisine yönelen dikkatleri isim belirtmeden farklı ülkelere yöneltmeye çalışması dikkat çekiyor.

Uluslararası Adalet Divanı (UAD) ‘İsrail'in Gazze'de soykırım işlediğine karar verirse, bu sorular özellikle önem kazanacak. Türkiye, Azerbaycan ve Kazakistan gibi ülkeler, ‘İsrail'e yakıt ve hammadde tedarik ederek soykırımı önleme görevini ihlal ediyor olarak görülebilecek.

Fosil yakıt karşıtı savunuculuk grubu Oil Change International, geçen hafta 21 Ekim 2023 ile 12 Temmuz 2024 tarihleri arasında ‘İsrail'e tedarik edilen ham petrolün yüzde 28'inin Azerbaycan'dan geldiğini bildirmişti.

Grup, "Azeri ham petrolü, çoğunluğu BP'ye ait olan ve BP tarafından işletilen Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) boru hattı üzerinden teslim ediliyor," dedi . "Ham petrol, ‘İsrail'e teslim edilmek üzere Ceyhan'daki Türk limanında tankerlere yükleniyor."

Hükümet protokolü gereği isimlerinin açıklanmaması kaydıyla konuşan Türk yetkililer, Ankara'nın sorumluluğunun sınırlı olduğunu söylüyor.

"Boru hattının sahibi biz değiliz, BP'dir" diyen yetkililer, 2000 yılında yapılan anlaşma uyarınca Türkiye'nin boru hattı aracılığıyla petrolün serbest akışını kayıtsız şartsız sağlamakla yükümlü olduğunu ve aksi takdirde yüklü miktarda parasal tazminat ödemek zorunda kalacağını söylüyor.

Türkiye’nin boru hattının yönetiminde doğrudan bir payı bulunmamakla birlikte, halka açık bir şirket olan Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın yüzde 6'lık azınlık hissesi bulunuyor.

‘İsrail’, yaklaşık 11 aydır Gazze'yi aralıksız bombalıyor; hava saldırıları ve topçu ateşiyle okullar, bankalar, konut kuleleri ve hastaneler de dahil olmak üzere sivil altyapıyı hedef alıyor.

7 Ekim'den bu yana en az 16 bin 825'i çocuk olmak üzere 40 bin 860'tan fazla Filistinli Müslüman hayatını kaybetti.

BTC boru hattının kapatılmasını isteyen Filistin yanlısı protestoculara destek veren Avukat Yusuf Akşeker, Ankara'nın Uluslararası Adalet Divanı'nın geçici tedbirlerini yasal bir gerekçe olarak kullanarak ‘İsrail'e giden petrol sevkiyatını durdurabileceğini savundu.

"Türkiye'nin bu kararlar doğrultusunda vanaları kapatması halinde BTC ile ilgili sözleşmelerden dolayı tazminat davasıyla karşı karşıya kalmayacağı açıktır" dedi.

Türkiye, Güney Afrika'nın ‘İsrail'e karşı açtığı davaya katılmadan önce, ‘İsrail'in Gazze'ye yönelik devam eden askeri harekâtı nedeniyle bu ülkeyle tüm ithalat ve ihracatı 7 ay sonra kamuoyu baskısı sonucu askıya aldığını duyurmuştu.

Erdoğan, o tarihten bu yana ‘İsrail'e yönelik eleştirilerini yoğunlaştırdı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu Adolf Hitler'e benzetti ve ‘İsrail'i tüm insanlığı tehdit eden bir terör devleti olarak niteledi.

Ancak Ankara, halen ‘İsrail’de büyükelçiliğini açık tutuyor ve siyasi ilişkilieri resmen sürdürmeye devam ediyor.

Kısa süre önce 'İsrail'in kayıtsız şartsız destekleyen ABD ile Akdeniz'd yapılan ortak tatbikat ve Kürecik Radar Üssü de Erdoğan'a yönelenidirilen eleştiri konuları arasında yer alıyor.

Gazze’de korkunç katliamlar sürerken bu çelişkili söylem ve eylemler samimiyet testinde eksi not olarak hükümetin Filistin karnesine işleniyor.