Demokrasinin İflası: ABD, 6. Turda da Meclis Başkanını Seçemedi
05 Ocak 2023

Demokrasinin İflası: ABD, 6. Turda da Meclis Başkanını Seçemedi

Köklü Değişim Medya

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı 6. turda da seçilememesi üzerine açıklama yapan ABD Başkanı Joe Biden, durumu “utanç verici” olarak yorumladı. ABD’de son iki seçimde yaşanan derin bölünme ve siyasi kaos "demokrasinin iflası" olarak niteleniyor.

Temsilciler Meclisi Başkanı seçilememesiyle ilgili yorum yapan ABD Başkanı Joe BideN, Cumhuriyetçilerin çoğunluk lideri Kevin McCarthy'nin partisinden yeterli oyu alamadığı için Temsilciler Meclisi Başkanı seçilememesi ve Meclisin işlemeye başlayamamasının, ülkenin dışarıdan görünümü için iyi olmadığı değerlendirmesinde bulundu.

"Bu işin bu kadar uzun sürmesinin utanç verici olduğunu düşünüyorum" diyen Biden, Cumhuriyetçilerin birlikte hareket ederek bu krizi aşmalarını umut ettiğini ifade etti.

Son iki seçimlerde yaşanan olayların “demokrasinin iflası” olarak nitelendirildiği ABD, Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasındaki çekişme ülkedeki bölünmeyi daha derinleştirdi. Seçimlerde şirketlerin milyarlarca dolarla destekleyerek halkın önüne getirilen adayların seçildiği kapitalist demokrasinin lokomotifi ABD’de siyasi kaos sürüyor.

100 yıldır yaşanmayan siyasi krizde ise Temsilciler Meclisi’nde ilk altı oylamada başkan seçilememesi…

ABD Başkanı ve yardımcısından sonra protokolde üçüncü makam olan Temsilciler Meclisi’nin başkanı daha önce Demokratların elindeydi.

ABD’de Kasım ayında yapılan son ara seçimlerde Cumhuriyetçiler Temsilciler Meclisi’nde dört oy farkla çoğunluğu elde etmişti. Fakat Cumhuriyetçiler, başkan adaylarına seçilmek için gereken desteği vermeyince 6. turda da başkan seçilemedi.

Parti içinde en çok destek alan aday olduğu için Temsilciler Meclisi Başkanlığı’na aday gösterilen Kevin McCarthy’ye partisinin muhafazakar kanadından 20 siyasetçi destek vermiyor.

ABD siyasetinin stratejik kurumu, başkan seçemediği için göreve başlayacak siyasetçiler yemin edemiyor ve siyaset işleyemediği için dünya çapında da prestiji zayıflamaya devam ediyor.

Trump’tan McCarthy’ye Destek

6 Ocak 2021'deki Kongre saldırının ardından Trump’ı eleştiren McCarthy’nin adaylığına karşı çıkanların büyük bir kısmı, Eski ABD Başkanı Donald Trump’ı destekleyen siyasetçilerden oluşuyor.

Trump, Twitter hesabından yaşananların partisini zayıflattığını söylediği paylaşımından şu çağrıda bulundu:

“Cumhuriyetçiler, büyük bir zaferi dev ve utanç verici bir yenilgiye dönüştürmeyin. Kevin McCarthy iyi bir iş, hatta belki de müthiş bir iş çıkaracak”

Ancak bu çağrıda Temsilciler Meclisi’ndeki destekçilerinin fikrini değiştirmeye yetmeyince seçim yine sonuçsuz kaldı.

Mike Waltz: “ABD’nin İmajını Sarstı”

Siyasi kaosun çözülememesinin ardından açıklama yapan Cumhuriyetçi siyasetçi Mike Waltz, bu durumun ABD’nin imajını sarstığını ifade ederek şunları söyledi:

“Kuzey Kore’de, İran’da, Venezuela’da, Küba’da, dünyanın her yerinde otoriter rejimler burada yaşananları gösterip ‘Bakın demokrasi nasıl da işlemiyor’ diyecekler.”

Kapitalist demokrasinin lokomotifi ABD’de olduğu gibi tüm dünyada da seçimlerde halkın seçim sandıklarında önüne koyulan adaylar şirketler ve para sahiplerinin ciddi para yardımları ile destek verdiği kişiler olarak öne çıkıyor. Halka seçtirilen bu adaylar ise iktidar koltuğuna oturunca seçimlerde kendilerini destekleyen şirketlere ve para sahiplerine çalışmaya başlıyor. Büyük bir rant siyasiler ve şirketler arasında bölüşülürken halk sefalete mahkûm ediliyor. Yasalar siyasilerin ve şirketlerin menfaatleri doğrultusunda çıkarılıyor. ABD’de Demokrat adayları teknoloji şirketleri, Cumhuriyetçileri ise dev petrol şirketleri destekliyor.

ABD'deki Derin Bölünme Siyasi Nüfuzunu Zayıflatıyor

Hizb-ut Tahrir, “ABD Ara Seçimleri” başlığıyla yayımladığı 19 Kasım 2022 tarihli siyasi analizinde, ABD'deki derin bölünmeye işaret etmişti. İki partinin neredeyse eşit güçte olduğunu ve partizanlık görüşünün ise güçlü bir şekilde perçinlendiğini vurgulamıştı.

“Şirketler arasındaki yoğun kapitalist rekabet, bu şirketlerin çıkarlarını temsil eden politikacılar arasında kemik kırma durumuna ulaştı” ifadesiyle ABD’deki amansız çekişmeye dikkat çekilmiş, 2022 ara seçimlerinde şirketlerin partilere 16,7 milyar dolar yardım aktardığı hatırlatılmıştı.

Ayrıca iki partinin çekişmesi sayesinde ABD’nin dış siyasetteki nüfuzunun zayıfladığı şöyle ifade edilmişti:

“Suudi Arabistan’ın petrol üretimini azaltma kararında da açıkça görüldüğü gibi Cumhuriyetçi Parti’nin arkasında duran dev Amerikan şirketleri, önemli bir uluslararası etkiye sahip olduğundan, Amerika’nın uluslararası nüfuzunun bölünmesinin belirtileri muhtemelen artacaktır ve bu da Amerika’yı uluslararası alanda zayıflatacaktır. Bu, hafife alınmayacak bir durumdur. Bu durum erken belirdi. Demokratların eski Dışişleri Bakanı John Kerry’nin temasları, Trump yönetiminin İran’a yönelik azami baskı politikalarını zayıflattı. Cumhuriyetçiler, buna Demokratik Biden yönetimi sırasında Suudi Arabistan’ı petrol üretimini kısmaya teşvik ederek karşılık verdiler. Bu da Biden yönetiminin Rusya üzerindeki baskısını zayıflattı. Bu, Amerika’nın uluslararası nüfuzunu ikili nüfuz haline getirmekte, ABD’nin bazı uluslararası çıkarlarını Cumhuriyetçilerin çıkarları ve Demokratların çıkarları olmak üzere ikiye bölmektedir. Rusya ve Çin’le mücadele gibi ortak stratejik çıkarlar çemberi, aynen devam etmekte, sadece bu stratejiyi gerçekleştirmek için biçimlerde ve alt politikalarda farklılık göstermektedirler.”