Köklü Değişim Medya

Telefonuna WhatsApp yüklediği için tutuklanıp bir süre Urumçi’deki hapishanede yatan Doğu Türkistanlı kadın, cezaevindeki vahşi işkenceleri anlattı.

Çin yönetimi, 2017 yıl başından itibaren yakaladığı Uygur Türklerinin büyük çoğunluğunu “terbiye kamplarına”, bir kısmını ise hapse mahkum etmişti. Müslümanların, tutuklu bulunduğu yerlerde acımasızca işkencelerden geçirildiği biliniyor.

Sudan Bahaneler İle İnsanlar Katlediliyor

China Aid Muhabirine ismini vermemek kaydıyla konuşan 30 yaşlarındaki kadın, kendisinin geçen sene yıl sonu telefonuna WhatsApp uygulaması indirdiği gerekçesiyle gece yarısı evini basan Çin polisleri tarafından gözaltına alınıp hapse atıldığını ve orada akıl almaz işkencelere maruz kaldığını anlattı. Hapishanedeki mahpusların ölüm haberlerinin dışarıya sızmasını engellemek için sürekli olarak koğuşlarının değiştirildiğini, birbirini tanıyan mahpusları bir koğuşta asla bırakılmadığını ve hatta durmadan başka hapishanelere nakledildiğini, bir kaç ay süre zarfında kendisinin de 30 küsur defa koğuş değiştirdiğini ifade ediyor. Gittiği tüm hapishanelerde her defasında çok ağır şekilde işkence gördüklerini, genel olarak mahpusların çok kötü koşullarda yaşam mücadelesi vermekte olduğunu, günlük yemeklerinin sadece lahana ve pirinç çorbası olduğunu, bu nedenle kan eksikliği sebebiyle çok sayıda kişinin öldüğünü ya da aklını kaçırdığını kendi gözleriyle tanıklık ettiğini söylüyor.

Mazlumlara Acımak Suç

Her gün mahpusların spor bahane edilip topluca koşuya çıkarıldığını, aralarındaki yaşlı kadınların ağır ve hızlı hareketlere dayanamayıp düşmesi halinde ayağına ateş açılarak sakat bırakıldığını, kışın can alıcı soğuk günlerinde dahi mahpuslara tazyikli suyla işkence edildiğini, saçını taradığı için saçı kazınan ve yolunan mahpusların olduğunu, hemen her gün çok sayıda ölen mahpusların olduğu ve cesetlerinin hızlıca kaldırıldığını, ilk zamanlarda bu zulüm karşısında sürekli ağladığını ancak görevlilerin işkencelerine dayanamayıp ağlayan veya işkence görenlere acıyanların dahi ağır biçimde cezalandırıldığını, kendisinin de ağladığı için 6 kilo ağırlığındaki demirden elbise giydirilerek bir kenarda saatlerce bekletildiğini anlatıyor. Hapishaneye giren 5 mahpus varsa içinden sadece şanslı olan birinin sağ kurtulabileceğini söyleyen tanık, kendisiyle beraber bir gecede 300 kadının gözaltına alındığını ve onların içerisinden sadece kendisinin hayatta olduğunu beyan ediyor.

Mazlumlar Burada İnsan Hakları Nerede?

Gözlemciler, hapse atılan her 5 kişiden dördünün öldürülmesi Doğu Türkistan’da kaybolan sayısızca insanların nereye gittiği konusundaki sorulara cevap niteliğinde olduğunu belirterek, uluslararası kamuoyunun dikkatlerini Doğu Türkistan'a ve oradaki hapishanelere, toplama kamplarına, güya dışarıda serbest olan insanlara çekilmesinin aciliyet talep ettiğini belirtti.