Çin Aşısının Karşılığı Doğu Türkistan’a Susmak mı?
05 Mayıs 2021

Çin Aşısının Karşılığı Doğu Türkistan’a Susmak mı?

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Çin'den aşı gelecekti nerede?” diye soranların Pekin ile Ankara arasındaki ilişkileri bozmaya çalıştığını ileri sürüp, “Başarılı olduklarını söyleyemem ama hasar verdikleri kesin” dedi. Fahrettin Koca’nın bu açıklaması, kredilerde olduğu gibi aşıda da komünist Çin yönetiminin Doğu Türkistan’daki zulme sessiz kalınmasını şart koştuğu fikrini kuvvetlendiriyor.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sözleşmesi yapıldığı ve parası ödendiği halde aşıların hala ortada olmadığına ilişkin tartışmalara cevap vermek yerine Doğu Türkistan’daki zulmün gündem edilmesinin aşı tedarikine engel olduğunu ima etti.

Daha önce Çin ile yapılan anlaşmaları defalarca ve tüm detaylarıyla ifade ettiğini vurgulayan Koca, şunları söyledi:

"Anlaşılan Çin ile yapılan anlaşmanın sadece ilk bölümünü esas alarak bir karalama kampanyası başlatmışlar. Çin ile iki seferde her biri 50 milyon doza karşılık gelen toplam 100 milyon doza karşılık gelen bir anlaşma imzaladık. Bugün 'Çin'den aşı gelecekti, nerede?' diye soranlar, dün Çin ile aramızdaki hassas konuları kaşıyarak ilişkilerimizi bozmaya çalışıyorlardı. Başarılı olduklarını söyleyemem ama hasar verdikleri kesin.

'Karşı çıkacağım, eleştireceğim' diye gerçekleri çarpıtmak kimseye fayda vermez. Yalan, dipsiz bir kuyudur ve sahibini o kuyunun dibine er ya da geç gönderir. Hakikat ise güneş gibidir. Ne kadar saklanmak istense de pırıl pırıl aydınlatır. Bugün mücadele bütünlüğü açısından susuyor olmamız edebimizdendir. Bu saldırganlığa sessiz kalacağımız anlamına gelmez. Akif'in dediği gibi 'Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum? Kesilir belki fakat çekmeye gelmez boynum."

Çin Zulmü

Komünist Çin yönetimi açık hava cezaevine dönüştürdüğü Doğu Türkistan’da Müslümanlara ibadet etmeyi yasaklıyor. Müslüman ailelerinin kızlarını Çinli erkeklere evlendiriyor. Organlarını çaldığı Müslümanları ailelerine teslim etmemek için cesetlerini yakarak yok ediyor.

Müslümanların evlerine yatılı Çinli memurlar gönderiyor. Toplama kamplarında işkenceye tabi tuttuğu Müslüman ailelerin çocuklarını yetimhanelerde Çinli gibi yetiştirip asimile etmek için eğitim veriyor. Ayrıca kanaat önderlerini, ozanları, alimleri, hafızları ve ileri gelenleri işkenceyle hücrelerde katlediyor.

İslam beldelerinin yöneticileri bu zulmü sürdüren Çin yönetimine ticari ve siyasi çıkarlar için susup alenen destek veriyor ya da bu zulmün olmadığını söyleyip kendi halklarını aldatmaya devam ediyor.