Çavuşoğlu, F-16’ları ABD ve NATO’nun Güvenliği İçin Talep Etti
19 Ocak 2023

Çavuşoğlu, F-16’ları ABD ve NATO’nun Güvenliği İçin Talep Etti

Köklü Değişim Medya

ABD Dışişleri Bakanı Blinken'le Washington’da görüşen Çavuşoğlu, Türkiye'nin F-16 talebinin sadece Türkiye için değil NATO ve ABD'nin güvenliği için de önemli olduğunu belirtip, "İş birliğimizi ve ortak stratejik menfaatlerimize uygun olarak bunun onaylanmasını bekliyoruz" dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye-ABD Stratejik Mekanizması İkinci Bakanlar Toplantısı kapsamında, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile Washington'da bir araya geldi.

Görüşme sonrasında basına açıklama yapan Çavuşoğlu, Blinken'la görüşmesinde F-16 modernizasyonu ve yeni F-16 alımlarının gündemin önemli maddelerinden biri olduğunu söyleyerek, "F16 konusunda, bunun sadece Türkiye için değil, NATO ve ABD'nin güvenliği için de önemli olduğu konusunda hem fikiriz" dedi. Bu açıklama uzmanlarca Ankara’nın ABD siyasi ekseninde hareket ettiğine dair bir sadakat mesajı olarak yorumlandı.

ABD, Rusya’dan S-400 alımını sebep göstererek Türkiye’yi F-35 savaş uçaklarının ortak üretiminden dışlamıştı. Hatta 1,5 milyar dolar para ödemesine rağmen uçakları teslim etmemişti. Ankara da gasp edilen bu paraya karşılık F-16 alabilmek için “dost ve müttefik” diye nitelendirdiği ABD ile masaya oturmuştu.

İsveç ve Finlandiya'nın NATO Üyelikleri

Türkiye'nin F-16 talebi ile İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğinin bağlantılı olmadığını söyleyen Çavuşoğlu, ABD Kongresi'nin "bunları bağlantılı gibi göstermemesi gerektiğini" belirtti. Bakan, ABD yönetimin kararlı durması halinde ABD Kongresi'nin F-16 konusundaki muhalefetinin aşılabileceğini ifade etti.

İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği sürecinde gelinen noktayı da değerlendirdiklerini söyleyen Çavuşoğlu, "Biz Türkiye olarak bugüne kadar atılan adımları memnuniyetle karşıladığımızı ama özellikle İsveç'in daha yolun başında olduğunu bir kere daha söyledik. Somut adımlar beklediğimizi yani Üçlü Ahitnamede ne varsa onların uygulanması gerektiğini ne fazla ne az, bir kere daha söyledik" detayını paylaştı.

Blinken'la görüşmesinde Suriye konusunun da ele alındığını söyleyen Çavuşoğlu, "Suriye veya başka konularda iş birliği yapabilmek için, bugün de söylediğimiz gibi, öncelikle ABD'ye daha önceki verdiği sözleri tutmadığı için güvenin zedelendiğini söyledik" dedi.

Türkiye-Yunanistan İlişkileri

"ABD'nin Türkiye ve Yunanistan ilişkilerinde dengeyi onların lehine bozduğunu" söyleyen Çavuşoğlu, "Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde her ne kadar son zamanlarda bazı açıklamalarıyla bunu dengelemeye çalışsalar da fiiliyatta bu dengenin bozulduğunu görüyoruz" dedi.

Bakan Çavuşoğlu açıklamalarına şöyle devam etti:

"Rum kesimi üzerindeki kısıtlamaları, ambargoları kaldırdılar. Rum Kesimi ABD'den silah alabilecek. Kime karşı alacak? Kıbrıs Türklerine karşı, Türkiye’ye karşı. Neymiş kara para aklama konusunda Rum Kesimi daha iyi iş birliği yapmış. Öyleyse Rum Kesimine yönelik başka teşvikler verilebilir, kredi açılabilir madem konu kara parayla ilgili, temiz parayla ilgili destek verilebilir. Sonuçta bunun karşılığı Kıbrıs Rum Kesimine silah vermek değil. Bu dengeyi bozmak demektir. Yani ABD'nin denge politikasının bozulduğunu gösteriyor."

Türkiye-ABD'den Ortak Açıklama Paylaşıldı

Mevlüt Çavuşoğlu-Antony Blinken görüşmesinin ardından Türk ve ABD Dışişleri Bakanlıklarından ortak açıklama yapıldı. Açıklamada, ikili pozitif gündemdeki ivmenin korunması ve ilerlemenin değerlendirilmesi için Stratejik Mekanizma kapsamındaki temasların sürdürüleceği duyuruldu.

Çavuşoğlu ve Blinken'ın, Türkiye'nin F-16 filosunun modernizasyonu dahil olmak üzere, Türkiye-ABD savunma ortaklığının güçlendirilmesini ele aldıkları belirtilen açıklamada, "Bakan Çavuşoğlu ve Bakan Blinken, Rusya'nın kabul edilemez savaşı karşısında Ukrayna'nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne açık desteklerinin altını çizmişler; savaşı sona erdirecek bir çözüm bulunmasına yönelik desteklerini teyit etmişlerdir" ifadesi yer aldı.

Açıklamada ABD‘nin Karadeniz Tahıl Koridoru Girişimi'nin hayata geçirilmesindeki arabulucu rolü nedeniyle Türkiye’ye teşekkür ettiği belirtilerek, iki tarafın "hayat kurtarıcı nitelikteki" söz konusu mekanizmanın küresel tahıl talebini karşılamaya yetecek kapasitede işletilmesi ihtiyacını ele aldığı beyan edildi.

Azerbaycan-Ermenistan

Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki çatışmalar hususunda ise şu açıklama yer aldı:

"Bakan Çavuşoğlu ve Bakan Blinken, Güney Kafkasya'da barışın ilerletilmesine yönelik eşgüdüm ve iş birliğinin artırılmasında mutabık kalmışlardır"

ABD, bir süredir Rusya'nın Güney Kafkasya'daki ön karakolu sayılan Ermenistan'a sızabilmek için Azerbaycan üzerinden Türkiye ile ortak hareket ediyor. Stratejik ortak olan Washington ve Ankara, Ermenistan'a karşı "havuç-sopa" stratejisini uyguluyor.

Eşgüdüm ve Dayanışma Mesajı

NATO’nun genişlemesi ile İsveç ve Finlandiya’nın üyeliği hakkında da ortak bir mesaj veren ikili şu mesajı paylaştı:

"Bakan Çavuşoğlu ve Bakan Blinken, mevcut tehdit ve sınamalar karşısında NATO kapsamındaki eşgüdümün ve dayanışmanın artırılmasının yollarını ele almışlardır. Müttefikler olarak müşterek savunmanın yanısıra NATO'nun Açık Kapı Politikası'na yönelik süregelen bağlılıklarını yinelemişlerdir. Türkiye, Finlandiya ve İsveç arasında, Finlandiya ve İsveç'in NATO İttifakı'na katılım başvurularının ilerletilmesi amacıyla imzalanan üçlü mutabakatın uygulanmasını görüşmüşlerdir."

İki bakanın Doğu Akdeniz'deki durumu da ele aldığı belirtilerek, istikrar ile iletişim kanallarının korunmasının önemi üzerinde mutabık kalındığı vurgulandı.

Suriye’de BM’nin 2254 Sayılı Kararının Uygulanması

Esed rejimine meşruiyet kazandırma ve yeniden Suriye halkına dayatılması hedefi güden BM’nin 2254 sayılı kararı hakkında da ortak hareket edeceklerini deklare eden açıklamada, "Türkiye ile ABD'nin, 2254 sayılı BMGK kararı doğrultusunda Suriyelilerin öncülüğündeki bir siyasi sürece bağlılıklarını tekrarlamıştır. Taraflar, Suriye'ye yönelik sınır ötesi insani yardım mekanizmasının süresini uzatan son BM Güvenlik Konseyi kararını memnuniyetle karşılamıştır" ifadesine yer verildi.

Türkiye’nin F-35’lerden F-16’lara Doğru Serüveni

ABD’nin Suriye savaşında sahaya bizzat davet ederek “Astana Üçlüsü”ne monte ettiği Rusya’ya devrimin ilk yıllarında Esed rejimini ayakta tutması karşılığında bazı esneklikler sağlamıştı. Ukrayna toprağı olan Kırım’ı 2015 yılında ilhak etmesine göz yuman Washington, Türkiye’ye de Patriot hava savunma sistemlerini vermeyerek Moskova’ya yönlenmesine sebep olmuştu.

Suriye’de devrim hedefinde saptırılıp, Rusya’ya verilen rolün de hükmü kalmayınca ABD, Rusya’ya yönelmiş ve Ukrayna’da kaosun fitilini ateşlemişti. Daha önce Ankara’yı da S-400 satın aldığı için CAATSA yaptırım kararlarını uygulamış ve F-35 savaş uçaklarının ortak üretiminden dışlamıştı. Hatta 1,5 milyar dolar para ödemesine rağmen uçakları teslim etmemişti. Ankara da gasp edilen bu paraya karşılık F-16 alabilmek için “dost ve müttefik” diye nitelendirdiği ABD ile masaya oturmuştu. Suriye’de PYD/PKK terör örgütünü destekleyen ABD, hem S-400’lerin kullanılmasına engel olurken hem de F-35’leri Türkiye’ye satmaktan vazgeçmişti. Ankara, seçimler öncesi F-16’ların alınmasını diplomatik bir başarı olarak lanse etmek için gün sayarken, Pentagon’un da ifadesiyle bölgede ve dünyada ortak hareket etmeyi sürdürüyor. ABD’de bugünlerde F-16’lara karşılık Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine gösterdiği veto kartını geri çekmesi pazarlığı olduğu konuşuluyor.