Türkiye’nin Tel Aviv Büyükelçisi Şakir Özkan Torunlar’ın, güven mektubunu sunduğu törende konuşan “İsrail” Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ‘İsrail'i davet ederken, Torunlar da Türkiye’nin hiçbir dönem “İsrail” devletine karşı olmadığını itiraf eden bir açıklamada bulundu.

Büyükelçi Torunlar, Herzog tarafından Batı Kudüs'teki “İsrail” Cumhurbaşkanlığı rezidansında düzenlenen törenle kabul edildi. Kısa süre önce “İsrail” büyükelçisi Erdoğan tarafından Türkiye’nin başkenti Ankara’da kabul edilirken, Torunlar’ın Kudüs’te kabul edilmesi ve Ankara’nın da buna alet olması dikkat çekiyor. İşgalci “İsrail”in Kudüs’ü başkent olarak ilan etme küstahlığına bir destek niteliğindeki bu adım dikkat çekiyor.

Ayrıca Torunlar’ın "Türkiye ve Türkler hiçbir dönemde ‘İsrail’ devleti ve Yahudilerin aleyhinde bir çerçevenin içinde olmamıştır" ifadesi de Erdoğan liderliğindeki Ankara’nın yıllardır sürdürdüğü “İsrail” karşıtı söylemlerin, Mavi Marmara sürecinin ve “one minute” çıkışının tamamıyla popülist bir siyaset olduğunun itirafı niteliğini taşıyor. Öte yandan Ankara’nın ‘“İsrail”in kuruluşundan’ bu yana bu siyaseti güttüğü de Büyükelçi Torunlar tarafından itiraf edilmiş oldu.

İstiklal Marşı’nın okunduğu törenin ardından Torunlar, Herzog'a güven mektubunu sundu.

2008 yılından beri Türkiye’ye ilk ziyaret eden “İsrailli” lider olan Herzog, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Ankara’da büyük bir ihtimamla ağırlanmış ve karşılıklı iltifatların yapıldığı bir görüşme gerçekleşmişti.

2022 Ağustos’unda karşılıklı büyükelçi atama kararı alınmış, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu da Kasım’daki seçimleri kazanmasının ardından Ankara ile ilişkileri geliştirme konusunda Erdoğan ile mutabık kaldığını beyan etmişti.

Türkçe "İsrail’e hoş geldiniz" diyerek konuşmasına başlayan Herzog, "Bugün Türkiye ile ilişkilerimizin güçlenmesi ve dostluğumuzun derinleşmesi yolunda önemli bir adım daha atarak bir dönüm noktasına ulaşıyoruz" dedi.

Herzog, iki ülke arasındaki ilişkilerin ilerletilmesi sürecindeki ilk önemli adımın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Ankara’ya davet edilmesi olduğunu vurgulayarak Erdoğan’ın Müslümanların ihanet olarak nitelediği “normalleşme” sürecindeki rolüne dikkat çekti.

Ankara ziyaretinde “İsrail” bayrağını görmenin ve “İsrail” milli marşının okunmasının kendisini duygulandırdığını söyleyen Herzog, "Sayın Erdoğan ve ben ‘İsrail’ ve Türkiye ilişkilerindeki ilerlemeleri memnuniyetle karşılıyoruz" açıklamasında bulundu.

Erdoğan'ı “İsrail”e Davet Etti

"Benim gibi ‘İsrail’ devletinin de Türkiye ile tarihi ilişkilerimize büyük önem verdiği bir sır değil" diyen Herzog, bu ilişkilerin, turizm, akademi, kültür, enerji ve diğer alanlarda geliştirilmesinin iki ülke halkına ve bölgeye iyilik getireceğini ileri sürdü.

Herzog, konuşmasını şöyle devam etti:

“Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘İsrail’ ile Türkiye arasındaki ortaklığın önemini geçen yıl benimle ve kamuoyuna yaptığı konuşmalarda vurguladı. Ben de ‘İsrail’ Cumhurbaşkanı olarak bu fırsatı değerlendirmek istiyorum. Ülkelerimiz arasındaki bağların ve iş birliğinin derinleşmesine katkı sağlayacağından emin olduğum için Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ‘İsrail'i ziyaret etmeye davet ediyorum.”

İki ülke halkı ve bölge için daha iyi ve daha umut verici bir gelecek adına karşılıklı saygı temelinde ilişkileri güçlendirmeye devam edeceklerini vurgulayan ‘İsrail’ Cumhurbaşkanı, güven mektubunu sunan Büyükelçi Torunlar’a görevinde başarılar diledi.

Büyükelçi Torunlar: “Türkiye, ‘İsrail’ Devleti Aleyhinde Bir Çerçevenin İçinde Olmamıştır”

Büyükelçi Şakir Özkan Torunlar da konuşmasında, son dönemde ikili ziyaretlerle Türkiye-“İsrail” ilişkilerinde büyük mesafe katedildiğini ve yaklaşık 4,5 yıl aradan sonra karşılıklı büyükelçilerin atandığına dikkati çekti.

Torunlar, "Sayın Cumhurbaşkanımız da işaret ettikleri gibi ülkelerimiz arasında karşılıklı çıkarlara dayalı ve birbirimizin hassasiyetlerini gözetme temelinde siyasi diyaloğun yeniden canlandırılması ve geliştirilmesi ortak hedefimizdir” beyanında bulundu.

Türkiye ve “İsrail”in Akdeniz üzerinden komşu olduğunu hatırlatan Büyükelçi Torunlar, "‘İsrail’de yaşayan, sayıları 100 bine yaklaşan Türkiye Yahudileri aramızdaki en güçlü köprüdür" dedi.

Türkiye’nin bölgede “İsrail”i ilk tanıyan ülke olduğunu vurgulayan Torunlar, "Türkiye ve Türkler hiçbir dönemde ‘İsrail’ devleti ve Yahudilerin aleyhinde bir çerçevenin içinde olmamıştır" itirafında bulundu.

Torunlar ayrıca “İsrail” ve Türkiye’nin teröre karşı aynı safta yer aldığına işaret ederek, "Geçtiğimiz yıl ‘İsrail’de sivillere yönelik terör saldırılarını derhal kınadığımız malumunuzdur. İlkeli tutumumuz değişmezdir. Aynı şekilde İsrail’in de Türkiye’nin çıkarlarına zarar verecek tutumlardan uzak duracağına inanıyoruz" dedi.

Ankara ve diğer İslam beldeleri yönetimlerinin ABD’nin başlattığı “normalleşme” çalışmasına imza atarak yakınlaştığı gasıp Yahudi varlığı, katliam ve işgallerine hız verdiği gözlemleniyor. Önceden yayımladıkları etkisiz ve cılız kınama mesajlarına da ara veren İslam beldelerinin başındaki yöneticiler, Filistin topraklarını işgal eden gecekondu oluşuma meşruiyet kazandırmak için çaba sarf ediyor.

Ayrıca Netanyahu liderliğinde kurulan yeni faşist hükümetin aldığı kararlar ve yeni işgal planları bölgede tansiyonu artırırken, Ankara, “normalleşme” sınırlarını genişletip, iltifat ve dostluk mesajları yayımlıyor.