Köklü Değişim Medya
Kastamonu Üniversitesi öğrencisi, Komünist Çin’in kimliğine yazdığı isimle Wusıman Aınıwaer’in, celladı Çin’e teslim edilmek üzere gözaltına alındığı bildirildi. DoğuTürkistanlı MüslümanUygur öğrenci 27.08.2019 tarihinde İstanbul Sefaköy’deki evinden akşam saatlerinde alınarak İstanbul Sefaköy İnönü Mahallesi Karakolu’na deport işlemleri için götürüldü. Geceyi karakolda geçiren Wusıman Aınıwaer, ziyaretine giden eşi ile de görüştürülmedi.
30.09.2013 tarihinden beri Kastamonu Üniversitesi’nde eğitimine devam eden iki çocuk babası Wusiman’ın kızının 14.08.2017 tarihinden beri süresiz ikamet belgesi bulunuyor. Henüz deport edilme gerekçesi belli olmayan Wusıman Aınıwaer’in Çin’e teslim edilmek üzere işlemlerinin başlatıldığı bildiriliyor.
İstanbul Barosu avukatlarından Mehmet Okutan konu hakkında kamuoyunu bilgilendirdi. Okutan İstanbul Sefaköy İnönü mahallesi polis karakolunu aradığını ve Wusıman Aınıwaer’in deport edilerek Çin’e verilme işlemlerinin başlatıldığını açıkladı.
İstanbul İl Göç idaresi ve Ankara’da ki yetkililer her defasında hiçbir Uygur Türkünün Çin’e iade edilmeyeceğini söylemesine rağmen Uygur Türkleri basından gizlenerek sessizce evlerinde deport işlemleri için gözaltına alınıyorlar.
Bilindiği üzere işgal altındaki Doğu Türkistan topraklarındaki ‘’Soykırım Kamplarında” 3 milyonu aşkın Müslüman Uygur Türkü işkence altında yaşamakta. Kamplarda öldürülen Uygur Türklerinin naaşları ailelerine verilmemekte ve organlarının da çalındığı ve bunu gizlemek için cesetlerinin yakıldığı belirtilmekte.
Zinnetgül Tursun olayında olduğu gibi Türkiye’de değişik bahanelerle Çin’e teslim edilmek istenen Müslümanlar, farklı ülkelerin vatandaşı olarak (Tacikistan, Kazakistan, Türkmenistan, Tataristan, Özbekistan gibi) ikinci bir ülke aracılığı ile Çin’e dolaylı olarak teslim edilmekte.
Müslüman Uygur Türklerine verilen ikamet belgeleri korumaktan çok Uygur Türklerinin ikametlerinin tespit edilmesinden kullanılıyor.
Çin Zulmü
Komünist Çin yönetimi açık hava cezaevine dönüştürdüğü Doğu Türkistan’da Müslümanlara ibadet etmeyi yasaklıyor. Müslüman ailelerinin kızlarını Çinli erkeklere evlendiriyor. Organlarını çaldığı Müslümanları ailelerine teslim etmemek için cesetlerini yakarak yok ediyor.
Müslümanların evlerine yatılı Çinli memurlar gönderiyor. Toplama kamplarında işkenceye tabi tuttuğu Müslüman ailelerin çocuklarını yetimhanelerde Çinli gibi yetiştirip asimile etmek için eğitim veriyor. Ayrıca kanaat önderlerini, ozanları, alimleri, hafızları ve ileri gelenleri işkenceyle hücrelerde katlediyor.
İslam beldelerinin yöneticileri bu zulmü sürdüren Çin yönetimine ticari ve siyasi kaygıları yüzünden susup alenen destek veriyor ya da bu zulmün olmadığını söyleyip halkını kandırıyor.