
Köklü Değişim Medya
Anayasa Mahkemesi (AYM), 14 Hizb-ut Tahrirli’nin yargılanmalarında hak ihlali bulunduğu gerekçesiyle “yeniden yargılanma” kararı verdi. Bu karar, AYM’nin Hizb-ut Tahrir hakkında hak ihlali kararı verdiği 6. karar.
Anayasa Mahkemesi hak ihlali olduğu gerekçesiyle üyelerine art arda yeniden yargılanma kararları veriyor ama Hizb-ut Tahrir'e yönelik yargı zulmü bir türlü bitmek bilmiyor. AYM son olarak da Haluk Özdoğan’ın başvurusunu değerlendirmiş ve hak ihlali olduğu gerekçesiyle hakkında yeniden yargılanma kararı vermişti. Daha önce Hizb-ut Tahrirli Muhammet Ali Tuluk, Ramazan Kabaklı ve Yakup Tosun hakkında aynı gerekçeyle yeniden yargılanma kararı verilmiş ve bu kişilerin tahliyesi gerçekleştirilmişti. Hizb-ut Tahrir’in “terör örgütü” olmadığına dair AYM tarafından verilen son kararla birlikte Hizb-ut Tahrir üyeleri; Âdem YILDIRIM, Ali YILDIRIM, Aydın ADAK, Bülent KURŞUN, Çınar DUMAN, İsmail GÖRPÜZ, Mehmet SAYİN, Mehmet Şerif ZEYDAN, Mıstık COŞKUN, Murat KALUOĞLU, Mustafa PATAN, Osman YILDIZ, Sedat TEMİZ, Uğur KANKUR için yeniden yargılanma süreci başlamış oldu. Kararın ilgili mahkemeye iletilmesinin ardından cezaevinde bulunan Hizb-ut Tahrir üyelerinin en kısa sürede tahliyesi bekleniyor.
Cebir ve şiddete bulaşmamış, yalnız fikrî mücadeleyi benimsemiş Hizb-ut Tahrir’in “terör örgütü” olmadığını Türkiye’nin en üst yargısı olan Anayasa Mahkemesi art arda verdiği kararlarla sürekli teyit ettiği halde bazı yerel mahkemeler hâlâ bu kararları görmezden gelebiliyor. Hatırlanacağı üzere, Kahramanmaraş 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Hizb-ut Tahrir üyesi Ömer Salman’ın yeniden yargılanma talebini reddetmişti. Hâlbuki Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan Yargı Reformu Stratejisinde AYM kararlarının bağlayıcı olduğu ifade edilmişti:
Yargı Reformu stratejisinde “HEDEF 1.1 - Hak ve özgürlüklere ilişkin standartları yükseltmek üzere mevzuat gözden geçirilecek ve gerekli değişiklikler yapılacaktır” başlığı altında zikredilen faaliyetlerin “f” bendinde; “Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuru üzerinden verdiği ihlal kararlarının, usul kanunlarında yargılamanın yenilenmesi sebebi olarak yer alması sağlanacaktır.” ibaresi yer almasına rağmen Ömer Salman hakkında verilen Kahramanmaraş 4. ACM kararı, ne AYM, ne de Yargı Reformu Stratejisinin dikkate alınmadığını gözler önüne sermişti.

AYM: ‘Yeterli Değerlendirme Yapılmadı’
2/1/2018 ve 9/1/2018 tarihlerinde yapılan bireysel başvuruları değerlendiren AYM kararında, Anayasa’nın 36’ncı maddesi ile adil yargılanma hakkının güvence altına alındığına dikkat çekti. Yine AYM tarafından geçmişte aynı mahiyette şikâyet ile bireysel başvuruda bulunan Yılmaz Çelik ile ilgili bir kararın alındığı da hatırlatılan kararda, “Anayasa Mahkemesi, derece mahkemelerinin kararlarında Hizb-ut Tahrir’in bir terör örgütü olarak kabul edilmesine ilişkin olarak yeterli bir değerlendirme yapılmadığını ve derece mahkemelerinin bazı şablon cümlelerin tekrarı görünümünde olan kararlarını, hangi temele dayandırdıklarını yeterince açık olarak belirtmediklerini tespit etmiştir.” denildi.
Yılmaz Çelik kararı hakkındaki haber için resme tıklayınız:
Daha önce 5 ayrı başvuruyu değerlendirerek haklı bulan AYM, yukarda sayılan 14 kişi hakkında da Anayasa’nın 36’ncı maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki gerekçeli karar hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Mahkeme ayrıca, kararın bir örneğinin gerekçeli karar hakkı ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere yerel mahkemeye gönderilmesine ve yargılama giderinin başvuruculara ödenmesine hükmetti.
Yerel Mahkemeler Bu Kararlara Hâlâ Direnecek mi?
AYM, Hizb-ut Tahrir yargılamalarıyla ilgili olarak 6 ayrı hak ihlali ve yeniden yargılamaya hükmettiği kararında; derece mahkemelerinin yukardan aşağı aynı hata ile şablon cümleler kurarak cezalar verdiğine işaret etti ve adil yargılama yapılmadığına hükmetti.
Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararları ile ortaya konulan bu hukuksuzlukları yerel mahkemeler hâlâ görmezden geliyor. Hukukun işlemesi ve haksızlıkların giderilmesi için Hizb-ut Tahrir hakkında verdiği hukuk dışı içtihat kararları Anayasa Mahkemesi tarafından açıkça eleştirilen Yargıtay 16. Ceza Dairesi ve yerel mahkemelerin bir an önce yanlış kararlarından dönmesi gerekiyor. Aksi halde geçen zaman telafi edilemez sonuçları ve haksızlıkları beraberinde getirmektedir.
Gelinen süreçte, Hizb-ut Tahrir’e yönelik uygulanan bu haksız ve hukuksuz yargılamaların bir an önce son bulması ve Anayasa Mahkemesi’nin verdiği hak ihlali kararları emsal kabul edilerek diğer dosyaların da bu kapsamda değerlendirilmek suretiyle cezaevinde bulunan Hizb-ut Tahrirlilerin bir an evvel tahliye edilmesi bekleniyor.
İşte AYM’nin son kararı:
ADEM YILDIRIM VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU





