“ABD, Netanyahu’nun İran’la Ciddi Ciddi Savaş Başlatmayı Düşündüğünü Görmüş”
17 Mart 2023

“ABD, Netanyahu’nun İran’la Ciddi Ciddi Savaş Başlatmayı Düşündüğünü Görmüş”

Köklü Değişim Medya

Hizb-ut Tahrir, “ABD’li Üst Düzey Askeri Yetkililerin Yahudi Varlığına Yaptıkları Ziyaretlerin Amaçları” başlığıyla yayımladığı siyasi analizde, “Amerika, Netanyahu’nun kendi iç sorunlarını çözmek için İran’la savaş başlatmayı ciddi ciddi düşündüğünü görmüş” ifadesi ile bölgedeki gerilimin ciddiyetine dikkat çekiyor.

4 Mart’ta ABD Genelkurmay Başkanı General Mark Milley’in “İsrail”e gerçekleştirdiği sürpriz ziyaretin ardından 8 Mart’ta ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin’in ziyareti ile iki üst düzey askeri makamın hareketliliğin arka planı dünya çapında merak uyandırmıştı.

Analizin başında, bu ziyaretlerin Yahudi devletinin Ukrayna savaşında Rusya’yı (yatıştırmasını) engellemeye ve Amerika gibi düşmanca bir tavır almamasını sağlamaya ya da Filistin arenasındaki durumu yatıştırmaya yönelik olmadığı kesin bir dille ifade ediliyor.

Netanyahu’nun, Biden yanlısı gruba (özellikle Lapid ve Gantz) sırt çevirip aşırı sağcı bir hükümet kurması ve çıkarmayı düşündüğü yargı düzenlemesinin “İsrail”de şiddetli protestolara neden olduğuna dikkat çekilirken, Biden yönetiminin de bu düzenlemeyi eleştirip, protesto gösterilerine destek verdiğinin altı çiziliyor. Netahyahu’nun Trump liderliğindeki Cumhuriyetçiler tarafından desteklendiği ve bugün bu destekten mahrum olduğu ifade ediliyor.

Ayrıca Netanyahu’nun yolsuzluk dosyalarından sıyrılabilmek için yargıyı domine etmeye çalıştığına, muhalefetin başlattığı sivil itaatsizliğin kamu kurumlarına da yayıldığına ve kendine yönelen ciddi ayaklanmayı dağıtabilmek ve dikkatleri başka yöne çekmek için Batı Şeria’da sık sık baskınlar düzenleyip katliamlar gerçekleştirdiği hatırlatılıyor. Fakat Batı Şeria’daki baskınların bumerang etkisi yarattığı ve misilleme saldırılarında Yahudilerin ölmesi üzerine muhalefetin daha güçlü bir şekilde sesini yükselttiği ifade ediliyor. Bu başlıkta ayrıca katliamlara karşılık İslam beldelerindeki yöneticilerin suskunluğu ve ihaneti de vurgulanıyor.

Bunun üzerine Netanyahu’nun İran kılıcına sarıldığı ifade edilen can alıcı başlıkta şu ifadelere yer veriliyor:

“Dikkatle incelediğimizde, Netanyahu'nun bu konulara odaklandığını ve İran'a karşı Yahudilerin kendi yönetimi etrafında yakınlaşmasına yol açacak güçlü saldırılar başlatmaya ve iktidarını zayıflatabilecek iç kaosu sona erdirmeye çalışarak bu konuları istismar ettiğini görüyoruz. Başka bir arenada gücün parıltısını geri getirecek ve iç denklemi lehine çevirecek herhangi büyük bir eylemde bulunmamıştı. Görünüşe göre Washington, Netanyahu hükümetinin bu niyet ve planlarından haberdardı. Bu nedenle Netanyahu hükümetinin böyle bir adım atmasını engellemek için hızlı bir adım atmıştır. Şu an ki konjonktürdeki çıkarlarına göre Amerika, Çin meselesinin yanı sıra Rusya-Ukrayna savaşına ilgi duymaktadır. Bölgede İran ile Yahudi devleti arasında bir savaşla başını ağrıtmak istemiyor. Amerika, Netanyahu’nun kendi iç sorunlarını çözmek için İran’la savaş başlatmayı ciddi ciddi düşündüğünü görmüş, bu nedenle Biden’ı müdahale etmek zorunda bırakmıştı. Zira Amerika yaptığı birçok açıklamada kendini Yahudi devletinin güvenliğine adadığını duyurmuştu ve yukarıda da belirttiğimiz gibi Amerika artık başka savaşlarla meşguldü.”

Amerika, Yahudi varlığının şu anda İran’a karşı bir savaş başlatmasını istemediği gibi Netanyahu’nun iç kaosa saplanıp kalmasını, protestoların güçlü ve ivmeli bir şekilde devam etmesini istediğine işaret edilen siyasi analizde, Biden yönetiminin, protestoların Netanyahu hükümetini devireceğini ve Yahudi varlığında Demokrat Parti yanlılarının yeniden iktidara geleceğini ümit ettiğine yer veriliyor. Amerika’nın Yahudi varlığı içinde siyasi ve askeri alanda çok büyük etkisi olduğu detayı da paylaşılıyor.

Son olarak bölgedeki yöneticiler arasında, bölgede pis bir tümör gibi yaşayan bu varlığın kökünü kazımak ve hatta caydırmak için çalışan hiçbir kimse olmadığına dahası “normalleşmek” için yarıştıklarına, bu nedenle sürekli katliam ve işgallerin devam ettiğinin altı çiziliyor.

“İsrail” ile “normalleşmenin” büyük bir suç olduğu, onunla ilişkinin ancak savaş ilişkisi olabileceği bu konudaki Şerî hükmün de “Allah, yalnız sizinle din uğrunda savaşanları, sizi yurtlarınızdan çıkaranları ve çıkarılmanız için onlara yardım edenleri dost edinmenizi yasaklar. Kim onlarla dost olursa işte zalimler onlardır.” [Mümtehine 9] ayeti ile ifade edilerek güç ve kuvvet ehli uyarılıyor.

Hizb-ut Tahrir’in yayımladığı Ortadoğu’daki ciddi hareketlenmeyi konu alan siyasi analizi detaylarıyla aşağıdaki linki tıklayarak okuyabilirsiniz…

ABD’li Üst Düzey Askeri Yetkililerin Yahudi Varlığına Yaptıkları Ziyaretlerin Amaçları