Humanizm, insanın değerini, potansiyelini ve insan haklarını vurgulayan bir felsefi etik görüş ve harekettir. Temel olarak, “insanizm”i benimseyenler, insanların özgürlüğünü, eşitliğini ve onurunu savunurlar.
İnsanizm, insanların insan olarak saygı görmeleri ve yaşamlarını daha anlamlı, özgür ve adil bir şekilde yaşamalarını savunur.
İnsanlığı aldatmayı kendisine meslek edinmiş güruhlar insanların algılarını yönetiyorlar.
Bir olaya nasıl bakılmasını istiyorlarsa o şekilde bakacakları kıvama getirene kadar insanları dezenformasyona maruz bırakıyorlar. Eğer insanlar “hakikat avcısı” olmazlarsa yanlış yönlendirilmeye, yanlış duygulara kapılmaya, yanlış fikirler edinmeye, sonucunda da yanlış hareket etmeye açık hale gelmiş oluyorlar.
İçi boşaltılan kavramlardan bir tanesi de “Humanizm/İnsanizm” denilen kavram. En baştan söyleyeyim; insana hak ettiği değeri ancak İslam veriyor. İnsanın yaratılış gayesini, amacını, geldiği yeri, gideceği yeri, dünyada ne için bulunduğunu en doğru şekilde ancak İslam tanımlıyor. Geriye kalan iddialar ancak kandırmacadan başka bir şey değil.
Hilâfet Devletimiz hayat sahasından kaldırıldıktan sonra dünyanın birçok yerinde Müslümanlar işgale, aşağılanmaya, hor görülmeye açık hale geldiler. Hilâfet, onların kalkanıydı, koruyucusuydu.
Filistin de korumasız kalan bu İslami beldelerden yalnızca bir tanesi. Dertlerimizden bir dert. Tüm dünya bizim derdimiz. Tüm dünyaya İslam’ı hâkim kılmak bizim derdimiz.
Filistinli kardeşlerimiz yıllardır Yahudi varlığının zulmü altındalar. Katil işgalci Yahudi varlığı, çoluk çocuk demeden kardeşlerimizi şehit ediyor.
Yahudi varlığının yanında yer aldığını, onlara üzüldüğünü açıklayan tatlı su hümanistlerine sesleniyorum: Müslümanlar, ayağa kalkıp Yahudilere karşılık verince mi hümanist damarlarınıza kan gidiyor?
Müslüman kardeşlerimiz üzerine bombalar yağarken neredeydiniz? Onlar insan değil mi?
Müminler ancak müminlerin kardeşidir.
Müslümanlar olarak tarafımız gayet net! Biz, iki tarafa itidal çağrısı yapmıyoruz. Biz, açıktan Filistinli Müslüman kardeşlerimizi destekliyoruz. Müslümanları açıktan destekleyemeyenler utansın! Müslümanlara yardım eli uzatamayanlar utansın! Düzenli ordularını kışlalarda hapseden Müslümanların başındaki yöneticiler, komutanlar utansın! Tarihî fırsat elinizin altında! Yahudi varlığına hak ettiği cevabı verecek yüreğiniz yok mu? Vallahi siz yürüyün, ümmet sizin arkanızda saf tutar.
Ey Müslümanlar! Yıllardır gördünüz ki, Müslümanların başına yerleştirilen yöneticilerin kılı kıpırdamıyor, komutanlar askerlerine hedef göstermiyor. Öyle ise iş, Müslümanlar olarak bize düşüyor. Râşidî Hilâfet Devleti’ni kurma vakti gelmedi mi? Müslümanların birleşip tek bir devlet olma, topraklarını, ordularını, güçlerini, ekonomilerini birleştirme zamanı gelmedi mi? Kafirler, işte bundan korkuyorlar. Bu olmasın diye gece gündüz çalışıyorlar. Tüm güçlerini, tüm imkanlarını bu ânı geciktirmek için harcıyorlar, daha da harcayacaklar, lakin sonunda gerçekleşeni görünce bu onlara yürek acısı olarak geri dönecek. Vallahi gelecek bizimdir! Vallahi zafer bizimdir. Vallahi izzet ancak Allah’a, Rasulü’ne ve müminlere aittir.