Topuz: Kantarın göstergesindeki dengeyi sağlar ve doğru ölçüm yapmaya yarar. “Kantarın topuzunu kaçırmak” deyimi buradan gelir. Yani hiçbir ölçüye uymayan, haddini aşan kimseler için kullanılır.

Şiraze: Kitap ciltlemede, sayfaları birbirlerine yapıştırmak için kullanılan kumaş, kâğıt ya da tülbent parçasıdır. Eğer şiraze düzgün olmazsa sayfaların düzgün olması mümkün değildir. “Şirazesi kaymış” deyimi buradan gelir. Yani temeli bozuk olan bir yapının, ya da kişinin de bozuk ve dağılacağını anlatır.

Yukarıdaki açıklamayı neden yaptım?

Şundan dolayı:

Bugün, Karar gazetesi yazarı Hakan Albayrak, sosyal medya Twitter’da trend topic (TT) oldu.

Hakan Albayrak, bugünkü makalesinde “AK Parti Çevrelerinde Yükselen Tepki” başlıklı bir makale yazmış.

Albayrak, AK Parti’nin özgürlükçülük, tevazu, rantiyecilik, haksız tutuklamalar ve dış politika alanlarında “kantarın topuzunu iyice kaçırdığını” halkın da bu durumdan rahatsız olduğunu dile getirip, “eski AK Parti’ye, ortak akla, kadro hareketine” özlem duyulduğunu ifade ediyor. Dileyen makaleyi buradan okuyabilir. AK Parti Çevrelerinde Yükselen Tepki

Hakan Albayrak’tan böyle bir eleştirinin gelmesi aslında Albayrak’ı tanıyanlar açısından çok da şaşırtıcı değildir.

AK Parti trolleri, Hakan Albayrak’ı hedefe koyarken, kimi medya organları ise şaşkındı.

Sözüm ona kimi yazarlar ise Hakan Albayrak’ı, AK Parti düşmanı olmakla çoktan itham etmişlerdi bile.

Daha önce yaptığı ufak eleştirileri de alt alta koyunca bunda hiç şüphe yoktu!

**

Gelelim “AK Parti’de kantarın topuzunun kaçtığı” konusuna.

Şiraze tanımını, konunun girişinde bu yüzden yaptım.

Bir kere şirazesi bozuk olan bir devlet, ya da Parti’den, kantarın topuzunu kaçırmamasını beklemek saflık olur!

%99 Müslümanın yaşadığı bir ülkede, İslam akidesi üzere kurulmayan bir devlet, İslam akidesi üzere kurulmayan bir Parti ve onun çözümleri zaten bozuktur.

Bozuk bir yapıdan ne beklersiniz?

Bu yüzden sadece AK Parti değil!

Cumhuriyet tarihi boyunca tüm iktidarlar “kantarın topuzunu kaçırmıştır!”

O zaman önce şirazeyi düzeltmek gerekir ki; “kantarın topuzu kaçmasın!”

**

Peki, Albayrak’ın ifade ettiği gibi halk, eski AK Parti kadrolarını mı özlüyor?

Hiç sanmıyorum!

Halk, durduğu yere göre bu Partilere, kötünün iyisi olarak oy veriyor.

Bir kere hepsini kötü olarak kabul ediyor.

Dolayısıyla AK Parti, (ister öncesi olsun, isterse sonrası) önceden de laik (dinsiz) partydi, şimdi de…

Önceden de haksız tutuklamalar vardı, sonrasında da…

Yargı kurumu, her dönemin en güvenilmez kurumu olarak sırayı kimseye kaptırmıyor.

Dolayısıyla eski AK Parti ile yeni AK Parti arasında hiçbir fark yok!

Ancak bazı isimlerin kullanılıp atıldığını söyleyebiliriz.

Türkiye halkı -CHP dahil-, köksüz bu partilerden çektiğini hiç kimseden çekmedi!

Çünkü Türkiye halkının kökünde İslam vardır. Ama onlara her daim köksüz, dinsiz partiler musallat edilmiştir.

Dolayısıyla da zulüm her daim devam etmiştir.

“Bal tutan parmak yalar” anlayışındaki bu yöneticilerden rant, adam kayırma, yalan-dolan ve Batılılarla işbirliği gayet normal işlerdendir.

Halk ise bu durumdan fazlasıyla usanmıştır.

Ancak şuan için alternatifi bilmemektedir.

**

Dolayısıyla…

“Kantarın topuzunu” her daim dengeli tutmak gerekir.

Eleştirirken de, överken de…

Hakan Albayrak bunu tam yapamıyor sanırım.

Çünkü kendisi R. T. Erdoğan’a yönelik yaptığı övgüden dolayı da çokça eleştirilmişti.

(https://www.youtube.com/watch?v=4HdKUsRn8Ss)

Maalesef bugün de eleştirirken yine “kantarın topuzunu” dengeli tutamıyor.

Çünkü AK Parti, “kantarın topuzunu” bugün değil, kurulduğu günden beri kaçırdı ama bazıları yeni görüyor!

Toplamda AK Parti’nin eski kadroları varken de “topuz kaçmıştı” şimdi de…

Yani demem o ki; rantçılık, haksız tutuklamalar, adaletsizlik ve dış politika hatalarından (kime göre, neye göre) yola çıkarak, tabanın rahatsız olduğunu belirtip ve “eski AK Parti’ye, ortak akla, kadro hareketine” özlem duyuluyor derseniz,

Kusura bakmayın ama siz de “kantarın topuzunu kaçırıyorsunuz!” deriz.

Çünkü bu ülkede adaletsizlik, rant, adam kayırma ve zulümler her dönemin işlerindendir.

Kantarın topuzunu ise ancak İslam ve onun yönetim sistemi Hilafet dengede tutabilir!