ABD, Baba Esed’den beri bölgede çıkarları için çalışan katil rejime ‘Tadamon Katliamı’ nedeni ile göstermelik komik bir yaptırım kararı aldı.

ABD yönetimi, 12 yıldır olduğu gibi dün de Suriye Devlet Başkanı Beşar Esed rejimini savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar da dahil olmak üzere sayısız zulüm işlemekle suçladı. 10 yıl önce onlarca kişinin öldürüldüğü Tadamon Katliamı’na karıştığı için Suriye Askeri İstihbarat Teşkilatı’nda görevli bir astsubay hakkında yaptırım kararları açıklandı.

Suriye halkının İslami devrimini bastırmak için Esed rejimini karada İran ve terörist milis güçlerle, havada Rusya ve ihtiyati kuvvet olarak elinde tuttuğu terör örgütü PYD/PKK ile destekleyen ABD, sahada görev dağılımı yapan güç olduğunu gizleyerek muhaliflerin gözünü boyuyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, geçen ay meydana gelen depremin ardından ABD ve dünya Suriye halkına yardım ederken “onların insani acılarının bu doğal afetten çok önce geldiğini hatırlıyoruz” ifadeleri yer aldı. Açıklamada bu ayın “Esed rejiminin bazıları savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar içeren sayısız zulüm gerçekleştirdiği” savaşın 12. yıl dönümü olduğu da hatırlatıldı.

Bilindiği üzere ABD, Saddam’ın olmayan kimyasal silahlarını bahane edip, Irak’ı işgal ederken, Esed rejimi defalarca kimyasal silah kullanmasına ve bulunanların ülke dışına çıkarılarak kimyasal silahı olduğu kanıtlanmasına rağmen Esed rejimini ayakta tutuyor.

Açıklamanın devamında “Bu zulümlerden biri de Şam'ın Tadamon Mahallesi'nde 16 Nisan 2013 tarihinde Esed rejimi askeri istihbarat görevlisi Emced Yusuf'un en az 41 silahsız sivili katlettiği katliamdı. Soğukkanlılıkla ve sistematik bir şekilde işlenen bu cinayetlerin videolu delilleri, bağımsız araştırmacılar tarafından uzun ve kapsamlı bir soruşturmanın ardından ilk kez 2022'de kamuoyuyla paylaşıldı. Bugün, bu vahşetin hesabını sormak üzere harekete geçiyoruz” ifadeleri ile Esed’e karşı olunduğu havası verilmeye çalışıldı.

Açıklamada ABD'nin “bu zulümlerin hesap verebilirliğini ilerletmek için adımlar attığı” belirtildi. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın 2023 tarihli Sınıflandırma Yasası uyarınca istihbarat görevlisi Emced Yusuf'a yargısız infazlar da dahil, ağır insan hakları ihlallerine karışması nedeniyle “yaptırım” uygulandığı duyuruldu.

Bakanlık, Suriye Askeri İstihbarat Teşkilatı’nda yetkili astsubay olan Emced Yusuf, eşi Annan Vafus ile yakın aile üyelerine ABD’ye giriş yasağı getirilen komik yaptırım kararını açıkladı.

Hem Katliamcı Dedi Hem de Esed’le Normalleşmekten Bahsetti

ABD, “Tadamon Katliamı’nın kurbanlarını, hayatta kalanlarını ve Esed rejimi tarafından gerçekleştirilen diğer birçok toplu katliamın kurbanlarını hatırladığını ve onurlandırdığını” ileri süren açıklamada, Bu katliamın görüntülerinin Suriyelilere yönelik devam eden cinayet ve ihlallerle birlikte “siyasi bir çözüm için ilerleme kaydedilmeden, ülkelerin Esed rejimiyle ilişkilerini normalleştirmemesi gerektiğine dair önemli bir hatırlatma” olması gerektiği söylendi. Bu açıklama da ABD’nin Esed rejimi ile normalleşmek için bir takvim belirlediğini ifşa eden bir beyanat oldu.

ABD’den Esed’e “Trajikomik” Çağrı

ABD, Esed rejimini “yargısız infazlar, keyfi gözaltılar, zorla alıkonulmalar ve işkence dahil -ancak bunlarla sınırlı olmamak üzere- tüm insan hakları ihlallerini ve suistimallerini durdurmaya” çağırdı.

Bakanlık tarafından yapılan açıklamada; ABD’nin, Suriyelilerin ve uluslararası kuruluşların Suriye'deki ‘insan hakları ihlallerinin sonuçlarının olmasını sağlamak’ için yürüttüğü çabaları desteklemeye devam edeceği ifade edildi. “ABD’nin Esed rejimini sorumlu tutmak için hayatlarını riske atmaya devam eden Suriyelilere desteğinin devam ettiği” ifade edilen açıklamada, “Zulüm mağdurları ve hayatta kalanlar için adaleti sağlamak ve Esed rejimi ile müttefikleri de dahil sorumluların hesap verebilirliğini teşvik etmek için her türlü eylemi sürdürecekleri” belirtildi.

SMDK (Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu) adıyla muhalifleri temsil ettiği öne sürülen yapı, son zamanlarda Esed rejimi ile normalleşmek için ziyarette bulunan ya da diplomatik ilişkiler kurarak meşruiyet kazandırmaya çalışan ülkelerden duyduğu rahatsızlığı dile getiriyor. Oysa Esed rejimi ile “normalleşme” adımları atan Mısır, Irak, Türkiye ve Suud rejiminin ABD’nin dost ve müttefiği olduğu ve koordineli çalıştıkları biliniyor. Depremi bahane ederek ziyaretlerin sıklaştığı ve Arap Birliği’ne yeniden davet ettikleri de daha önce medyaya yansımıştı. Bu siyasi kararların ABD’den bağımsız olamayacağı bilindiği halde SMDK, ABD’nin göstermelik Esed düşmanlığından hareketle Washnigton’dan medet umuyor.

ABD Kongresi tarafından alınan sözde Esed rejimi ile normalleşme karşıtı karar tasarısına atıfla SMDK, Esed rejiminin Sezar Yasası’ndan kaçmasının engellenmesine istemişti. Söz konusu “Sezar yasası” Esed'in savaş suçlusu olarak yargılanmasını engellemek için göstermelik yaptırımlar içeren bir ABD hamlesi olduğu biliniyor.

Baba Esed’den beri ABD’nin bölgedeki çıkarlarını koruyan rejim ile yakınlaşma ve meşruiyet kazandırma planı en çok da Ankara tarafından destekleniyor. Muhalifleri kanatları altına alarak kuzeye çekip Esed rejimi ile savaşmaktan uzak tutan ve muhalefetin “garantörü” olan Ankara’nın bu yakınlaşma girişimi, Esed rejimine meşruiyet kazandırma çabası olduğu uzmanlarca dile getiriliyor. Ankara, bu girişimleri ayrıca BM’nin 2254 sayılı kararına binaen yaptığını sık sık vurguluyor ve ABD’nin Suriye’de desteklediği çözüm olan 2254 sayılı karara angaje hareket ediyor. “Siyasi süreç” de denilen bu plan ile Esed rejiminin meşru yönetim olarak tanınması, geçiş sürecini yönetmesi ve yeniden halka dayatılması amaçlanıyor.

ABD’nin görev dağılımı yaptığı Astana süreci, Esed rejimini ayağa kaldırırken, 2254 sayılı karar çerçevesinde devam eden Cenevre süreci de katil Esed rejimine meşruiyet kazandırma hedefi güden bir çerçeveye sahip.

Tadamon Katliamı

Başkent Şam'daki Tadamon Mahallesi'nde 9 yıl önce Esed rejim güçlerinin tutukluları kurşuna dizdikten sonra yakarak katlettiği görüntülerin 27 Nisan'da medyaya yansımıştı. Görüntülerde elleri arkadan bağlanmış siviller önce bir çukura atılıyor sonra da uzun namlulu silahlarla infaz ediliyordu. Daha sonra ise üzerlerine benzin dökülerek yakılıyordu. Katliamın sorumlusu olan Emced Yusuf, halen Kafr Sousa askeri üssünde Esed rejimi ordusunda görev yapıyor.