Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği Başkanı Beheşti İsmail Songür, Köklü Değişim’e verdiği röportajda, Ulaştırma Bakanlığı’nın Gazze’ye insani yardım götürmek isteyen “Vicdan Gemisi”ni yaklaşık üç aydır beklettiğini beyan etti.
Gazze’de katliamların yanı sıra özellikle Kuzey Gazze’de kuşatma altında tutulan Müslümanlar açlık ve susuzlukla soykırıma tabi tutulurken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘İsrail’ ile tüm ticareti sonlandırıldığına dair açıklamalarına rağmen işgalci varlığa gemi gemi mal gitmeye devam ediyor.
Türkiye’de özellikle İstanbul Ambarlı Limanı’nda Siyonist rejim kurulmadan önce taşımacılık işi yapan ve ‘İsrail’in Filistin topraklarını işgal etmesinde büyük payı bulunan ZIM şirketine ait gemilerin Türkiye limanlarına neredeyse her gün mal getirip götürmesi haberleri kamuoyunun gündeminde.
Öte yandan Gazze’de açlık çeken Müslümanlara insani yardım götürmek için sivil inisiyatif tarafından kurulan Uluslararası Özgürlük Filosu Koalisyonu, Gazze Özgürlük Filosu’nu oluşturmuş fakat Ankara’nın engellemeleri sonucunda “Vicdan Gemisi” bir türlü Türkiye’den ayrılarak Gazze’ye doğru yola çıkamamıştı.
Bu konuda Köklü Değişim Medya’nın uzattığı mikrofonlara açıklamada bulunan Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği Başkanı Beheşti İsmail Songür, aylar önce tüm resmi işlemlerin ve evrakların tamamlanmasına rağmen engellemelerle karşılaştıklarını anlattı:
“Vicdan Gemisi, bundan tam 3 ay önce, neredeyse 90 güne yaklaştı. Haydarpaşa Limanı'ndan resmi işlemleri hazır bir şekilde tüm onaylarını almış, sertifikalarını tamamlamış, insani yardımlarını yüklemiş, ve mürettebatın tamamlamış bir şekilde hareket etmek üzere liman çıkış belgesi talebinde bulundu. Türkiye'de bu işlem sadece 15 dakika sürüyor. Fakat Ulaştırma Bakanlığı, aldığı skandal bir kararla, resmi ve hukuki olmasına rağmen tam 3 aydan bu yana resmi ve hukuki olan Vicdan Gemisi’nin çıkış evrakını vermiyor”
Songür, dünya çapında 12 ülkeden Norveç'ten, İtalya'dan, İspanya'dan ve Türkiye'den gemilerin hazırlandığı, Dünya’nın 52 ülkesinden aktivistleri, gazetecileri, doktorları, insani yardım çalışanlarını ve enkaz arama kurtarma ekiplerini taşımak üzere hazırlanmış gemiler olduğunu ifade etti.
Vicdan Gemisi’nin ise bu filonun en önemli bileşenlerinden biri olduğunun altını çizen Songür, geminin tüm işlemlerini üç ay önce tamamlayıp **“Liman çıkış talebinde bulunduğuna”**dikkat çekti.
“Biz Bir Lütuf İstemiyoruz”
Çıkış izni verilmediği için altmış gün önce “Vicdan Gemisi”nin önünde özgürlük nöbeti başlattıklarının altını çizen Songür, şöyle devam etti:
“Soğuk günler gördük, yağmurlu günler gördük ama Türkiye’nin her yerinden çok kıymetli kardeşlerimizi, Filistin destekçilerini bu limanda ağırladık. Biz bir lütuf istemiyoruz. Tek bir talebimiz var; hukuki ve resmi olan ve aynı zamanda bu limanlardan ‘İsrail’e hareket eden ticaret gemilerine nasıl izin veriyorsanız, Vicdan Gemisi’ne de aynı şekilde izin vermelisiniz.”
Lübnan, İran ve Suriye’ye ateşin sıçradığını ve Türkiye’ye yaklaştığını ifade eden Songür, bu gemiler engellenirse, İlahi adaletin işleyeceğini “O yüzden bırakın dünyanın vicdanlı insanları yola çıksınlar ve ‘İsrail’e bu baskıyı kursunlar” çağrısında bulundu.
Birleşmiş Milletler, İslam İş Birliği Teşkilatı, Arap Birliği ve Türki Cumhuriyetlerin soykırımı ve katliamı önlemekte “kınamaktan öteye geçemediğini” hatırlatan Beheşti İsmail Songür, İstanbul Ambarlı Limanı’nda ‘İsrail’ gemilerinin mal getirip götürdüğünü ve hala ticarete devam edildiğinin altını çizip, Vicdan Gemisi harekete geçene kadar nöbetlerine devam edeceklerini taahhüt etti.
Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği Başkanı Beheşti İsmail Songür’ün açıklamalarının tamamı şöyle: