Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu’nun 16 Temmuz 2024 Salı günü gerçekleştirdiği "Gündem Değerlendirme" toplantısında NATO’nun 75. Yıl dönümü zirvesi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın NATO zirvesi kapsamında yaptığı açıklamalar ele alındı. Toplantıda ayrıca Gazze’de yaşanan katliamlar ve TÜİK’in açıkladığı haziran ayı enflasyon rakamları hakkında değerlendirmelerde bulunuldu.

Toplantıda konuşan Medya Bürosu Üyesi Muhammed Emin Yıldırım, NATO’nun kuruluşunun 75. yıl dönümü münasebetiyle bu yıl ki zirvenin NATO’nun patronu olan ABD’nin ev sahipliğinde Washington’da yapıldığını, NATO’yu ve birçok uluslararası kurumu sömürgeci çıkarları için bir aparat olarak kullanan ABD’nin tüm isteklerinin zirvenin sonuç bildirgesine yansıtıldığını söyledi.

2022’deki Madrid zirvesinde kararlaştırılan ve 2023 Vilnius zirvesinde revize edilen yeni stratejik konsept kapsamında Çin’in yükselişinin engellenmesi ve Rusya’nın askeri gücünün zayıflatılması hedefinin tekrar vurgulanarak atılacak adımların karara bağlandığını ifade eden Yıldırım, söz konusu hedeflerin gerçekleşmesinin ekonomik maliyetlerinin ise ABD tarafından üye ülkelere paylaştırıldığını belirterek şöyle devam etti: “NATO’nun 75. Yıl zirvesinde Ukrayna’daki savaş için 40 milyar dolarlık yardım taahhüdünde bulunuldu. Yani ABD, tabiri caizse üye ülkelere “pamuk eller cebe” dedi. Savaş ABD’nin küresel egemenlik savaşı ama ne savaşanlar ABD’li ne de savaşın siyasi ve ekonomik faturasını ödeyenler! Dolayısıyla NATO’nun 75. yıl zirvesi sonuç bildirisinde ABD’nin kibri, küstahlığı ve Batı hegemonyasını dayatma çabası açıkça görülüyor.”

“NATO, hiçbir zaman Türkiye’nin güvenliğine önem vermedi”

Muhammed Emin Yıldırım, hem NATO ülkelerinin Türkiye’ye kısıtlama uygulayıp terör örgütlerine destek verdiğinden şikayet edip hem de NATO’nun bel kemiği ilk 5 ülke arasında olmakla övünen Erdoğan’ın NATO zirvesi hakkında yaptığı açıklamalara değinerek şunları söyledi: “Türkiye, NATO’ya girebilmek için 700’den fazla askerini Kore Savaşı’nda feda etti. Yüzlerce Anadolu evladı ABD’nin pis çıkarları için Kore’de öldü, yaralandı, esir düştü ve birçoğu kayboldu. Dahası Türkiye, Afganistan ve Libya gibi İslam beldelerinin işgal edilmesinde utanç verici şekilde NATO’ya yardımcı oldu. Buna karşılık NATO, hiçbir zaman Türkiye’nin güvenliğine önem vermediği gibi Türkiye’nin uzun yıllardır mücadele ettiği terör örgütlerini bizzat askeri ve ekonomik olarak destekledi. Hâlâ desteklemeye devam ediyor.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve diğer iktidar yetkililerine hitaben, “NATO'dan bugüne kadar ne fayda gördünüz? NATO size hangi askeri korumayı sağladı? Rusya, Suriye'de 34 askerimizi katlettiğinde NATO ne iş yapıyordu?” Sorularını soran Yıldırım, “Hani NATO’nun herhangi bir ülkesine yapılan saldırı NATO’ya yapılmış sayılıyordu ve siz daha önce birçok kez yaptığınız açıklamalarda Türkiye toprağı aslında NATO toprağıdır diyordunuz! Gerçek hiç de öyle değilmiş değil mi Sayın Erdoğan! Gerçek, Rabbimizin söylediği gibiymiş. Batıdan asla dost olunmazmış, onların fikri ve siyasi yapıları altına girilmezmiş, o kafirler dinlerine uymadıkça asla Müslümanlardan razı olmazlarmış. Keşke bunu anlayabilseydiniz.” İfadelerini kullandı.

“Sizin Filistin politikanız NATO’dan çok farklı değil”

Konuşmasının sonunda Gazze’deki katliamları NATO liderlerinin gündemine taşıyacağını söylediği halde zirve esnasında yaptığı açıklamada iki meselenin birbirinden ayrı olduğu vurgusunu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Filistin politikasını değerlendiren Yıldırım sözlerini şöyle tamamladı: “Bırakın NATO’nun liderlerini, asıl samimiyet testini siz geçemediniz! Siz ve diğer 56 İslam beldesi yöneticisi, Gazze’yi kurtarmak için hiçbir şey yapmadınız. NATO liderlerinden çok da farklı davranmadınız. Onların birçoğu Yahudi varlığına silah ve para gönderdiler. Siz de 7 ay boyunca “İsrail’e” gemi gemi mal gönderdiniz. Hâlâ yozlaşmış Azerbaycan rejiminin petrolü Türkiye üzerinden işgalci Siyonist çeteye akmaya devam ediyor. Dolayısıyla sizin Filistin politikanız NATO’dan farklı değil Sayın Erdoğan. Sizin tek farkınız bir haçlı küfür ittifakı olan ve 1991 yılında açıkça İslam’ı yeni düşman olarak ilan eden NATO’nun içinde halkı Müslüman tek ülkenin lideri olarak bulunmanızdır. Bu da size zül ve günah olarak yeter Sayın Erdoğan!”

Konuşmanın tamamını ve diğer gündem konularına ilişkin değerlendirmeleri toplantı videomuzdan izleyebilirsiniz.