MAZLUMDER’den Hükümete Çağrı: Artık Bu Son 28 Şubat Olsun!
28 Şubat 2019

MAZLUMDER’den Hükümete Çağrı: Artık Bu Son 28 Şubat Olsun!

MAZLUMDER, Köklü Değişim Medya

MAZLUMDER, 28 Şubat'ın yıldönümü olması hasebiyle çeşitli STK’ların desteklediği basın açıklamalarının bir yenisini daha Ankara ve İstanbul başta olmak üzere ülke genelindeki tüm şubelerinde gerçekleştirdi. Ankara Adliyesi önünde yapacağı eylemi Valilik engeline takılan MAZLUMDER Ankara'daki basın açıklamasını MAZLUMDER Ankara Şubesinde yaptı.

MAZLUMDER Genel Merkezi tarafından İstanbul’da düzenlenen basın açıklaması öncesinde tankların yürütüldüğü Sultanbeyli'den Saraçhane'ye araç konvoyu düzenlendi.

Saraçhane Park’ında basın açıklaması yapan MAZLUMDER’in basın açıklaması metninin okunmasından önce de Köklü Değişim başta olmak üzere eyleme destek veren yapıların temsilcileri birer konuşma yaptı.

•ANKARA

MAZLUMDER Ankara Şubesinde yapılan basın toplantısına Köklü Değişim Yazarı Yılmaz Çelik de konuşmacı olarak katıldı. Çeşitli STK temsilcilerinin ve mağdur yakınlarının katıldığı toplantının moderatörlüğünü MAZLUMDER Yönetim Kurulu Üyesi Ali Dalaz yaptı.

Ali Dalaz, Ankara Adliyesi önünde yapılması planlanan basın açıklamasının Valilikçe hangi gerekçeye binaen iptal edil bilemediklerini ifade ettikten sonra sözü Köklü Değişim Yazarı Yılmaz Çelik’e verdi.

Çelik konuşmasına, son 28 Şubat olsun temennisiyle başladı. Bugün 28 Şubat mağduriyetinin devam etmesinin tek sorumlusunun AK Parti iktidarı olduğunu ifade eden Çelik, “Dün, ‘iktidar olduk muktedir olamadık’ diyenlerin bugün hiçbir mazeretleri kalmamıştır.” dedi.

Ergenekon ve Balyoz sanıklarının bir yasa ile serbest bırakıldığını söyleyen Çelik, “Bunlara kumpas kuran ‘FETÖ’cü savcı ve hâkimler aynı kumpası Hizb-ut Tahrir için, 28 Şubat mağdurları için veya diğer Sivas Davasında olduğu gibi Müslümanlar için de kumpas kurdular. Dolayısıyla bu kumpası kuranların tutuklandığı bir süreçte, Hizb-ut Tahrir, 28 Şubat ve diğer mağdurların da mağduriyetlerinin giderilmesi gerekmektedir.” dedi.

Yılmaz Çelik ayrıca Hizb-ut Tahrir yargılamalarında haksız kararlara imza atan 9. Ceza Dairesi hâkim ve savcılarının çoğunun da “FETÖ’ye” iltisaklı olmakla suçlandığını ve bunların kimisinin ceza aldığını kimisinin de firari olduğunu söyledi. “İşte bu hâkimlerden bir tanesi yani bizlere ceza veren Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin üye hâkimlerinden biri olan Çetin Şen, 12 yıl 9 ay hapis cezası aldı.” diyen Çelik, bu hapis cezasıyla kumpasın belgelendirildiğini ve 28 Şubat, Sivas Davası, Hizb-ut Tahrir gibi davaların bir an evvel düşürülmesi ve yeniden yargılamalarının yapılarak mağduriyetlerin sona erdirilmesi gerektiğini ifade etti.

Çelik’in ardından sırasıyla Fazilet Partisi eski Milletvekili Mehmet Sılay, Memur-Sen Ankara eski İl Başkanı Mustafa Kır ve Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) Ankara Şube Başkanı Hasan Hüseyin Uludağ birer konuşma yaptılar.

•İSTANBUL

MAZLUMDER Genel Merkezi tarafından İstanbul’da düzenlenen basın açıklaması öncesinde tankların yürütüldüğü Sultanbeyli'den Saraçhane'ye araç konvoyu düzenlendi.

Mimarları tarafından 1000 yıl süreceği söylenen darbenin etkisi 28 Şubat Mahpusları ve aileleri açısından en ağır şekilde devam ettiği ifade edilen basın açıklamasına; Köklü Değişim, Mustazaflar Cemiyeti, Fatih Akıncıları, Sivas Mağdurları, İstikamet Vakfı, Medeniyet Vakfı, ASDER, Hikmet Vakfı, Hak İnsani Yardım Vakfı, AKDAV, YENİMDER destek verdi.

MAZLUMDER Genel Başkanı Ramazan Beyhan bir konuşma yaptı. Beyhan konuşmasında MAZLUMDER’in 28 Şubat mağduriyetlerine yönelik yaptığı çalışmadan bahsetti.

Beyhan’ın ardından mikrofona Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu Başkanı ve Köklü Değişim Medya Genel Koordinatörü Mahmut Kar geldi. Kar, “28 Şubat bitmedi devam ediyor! Peki, kimler için bitti, kimler için bitmedi 28 Şubat? 28 Şubat’ı yapanlar yargılandılar ve cezalarını aldılar ama hapse girmediler. Bunlar için 28 Şubat bitti. 28 Şubat’tan siyasi olarak etkilenenler şu an iktidardalar. Onlar için de 28 Şubat bitmiş gözüküyor. Onlar için de 28 Şubat defteri kapanmış görünüyor. 28 Şubat sadece Müslümanlar için; İslâmi kimlikleri, İslâmi düşünceleri, İslâmi hayatlarından dolayı mağdur olan, baskı altına alınan Müslümanlar için bitmedi. Hâlâ 28 Şubat mağdurları ceza evinde…” dedi. Konuşmasında Müslümanlar için devam eden 28 Şubat zihniyetine de değinen Kar, bugün Müslümanlar için yeni yeni yargılamaların yapıldığını, İslâmi derneklere, cemaatlere yeni yeni operasyonların yapıldığını, İslâmi kimliğe sahip Müslümanların hâlâ cezaevinde tutulduğunu ifade etti.

Hizb-ut Tahrir üyelerine yönelik olarak “FETÖ” yargısı tarafından verilen kararlara da değinen Mahmut Kar, şu an cezaevinde 30 Hizb-ut Tahrirli’nin bulunduğunu söyledi. 28 Şubat’ın artık bitmesi gerektiğini ifade eden Kar, “Bizim şu an burada 28 Şubat mağduriyetlerini dile getirdiğimiz gibi bugün iktidarda olan siyasiler de bunu konuşuyor. Halbuki bugün siyasi iktidarın yetki ellerinde ve mağduriyetleri bizatihi yaşayan onlar ve biziz… Dolayısıyla bu mağduriyetleri giderecek olan siyasi iktidardır; siyasi iktidarın 28 Şubat’ın mağduriyetini bir an önce gidermesini istiyoruz” dedi.

Mahmut Kar’ın ardından sırasıyla; Mustazaflar Cemiyeti’nden Cemal Çınar, Fatih Akıncıları’ndan Mehmet Ali Tekin, YENİMDER Temsilcisi Burak Çileli,

28 Şubat Basın Açıklaması:

28 Şubat Basın Açıklamaları serisinin 20.si, tüm MAZLUMDER şubelerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Her ilde farklı STK'ların destek verdiği açıklamada okunan metin şöyledir:

MAHPUSLAR VE AİLELERİ İÇİN BİN YILDIR SÜREN 28 ŞUBAT ZULMÜ SON BULSUN!

Bir teşebbüsün ötesine geçerek fiilen gerçekleşmiş ve milyonlarca insanı etkilemiş bir darbe olan 28 Şubat darbesinin üzerinden 22 yıl geçti. Darbenin aktörü olan bazı askerler müebbet hapis cezası aldı. Ne var ki biz halen, ‘28 Şubat Zulmü Son Bulsun!’ diyoruz…

2018 yılı başından, aynı yılın 28 Şubat’ına kadar her hafta üst üste; sonrasında ise her ayın 28’inde; şubelerimiz, destekçi sivil toplum örgütleri, üye ve gönüllülerimizle; Ağrı’dan İstanbul’a farklı illerde, meydanlarda, cezaevi önlerinde ve dernek salonlarımızda; ‘28 Şubat Zulmü Son Bulsun!’ dedik…

28 Şubat’ın 22. yılını geride bırakırken yeniden yargılama kararlarıyla gündeme gelen bir takım umut verici istisna dışında bu konuda köklü bir adım atılmadığını gözlemledik.

Bugün seri halde gerçekleştirdiğimiz açıklama, toplantı ve eylemlerin yirmincisini icra ediyoruz. Ve bu yirminci buluşmada da duyurmak istiyoruz ki bu sorun, 22 yıldır nice hükümetler, siyasi iktidarlar, güç odakları ve yargı mensupları gelip geçmiş olmasına rağmen halen devam etmektedir. 20 - 25 yılı aşkın süredir cezaevlerinde tutulan darbe mağduru Müslüman siyasi mahpuslar ve bunların aileleri yönünden 28 şubat hala sürmektedir.

28 Şubat’ın hemen her çevrede darbe olarak adlandırıldığı; bir kısım 28 Şubatçının müebbet hapis cezası aldığı; brifingli ya da paralel yargının elemanları olup kritik mahkemelerde görev yapan hâkim ve savcıların ihraç ve tutuklamalara muhatap olduğu; örgütçülerin başka kişileri örgütçü diyerek soruşturduğu ve cezalandırdığının ortaya çıktığı bu günlerde, dönem yargılamalarına “meşru yargılama” muamelesi yapmak açık bir zulümdür.
Çocukları babasız, anneleri evlatsız bırakan bu sorun matematik hesabıyla 20-25 yıllık bir sorun olarak değerlendirilebilir. Ancak mimarları tarafından 1000 yıl süreceği söylenen darbenin etkisi mahpuslar ve aileleri açısından, her geçen günün ağırlığı hesaba katıldığında, 1000 yıldır sürüyormuşçasına devam etmektedir.

Unutulmasın ki mazlumların ahı bütün siyasi hesapları ve matematik hesaplarını alt üst edecek bir güce sahiptir. Artık hiçbir hesap yapılmaksızın “brifingli yargı” kararlarıyla hapsedilen mazlumların ve 28 Şubat’ın tahkim ettiği zemine basarak büyüyen “paralel yargı” kararlarıyla hapsedilen hemen her çevreden mazlumun tahliyesi zorunludur. Brifingli ve paralel yargı dönemlerinin içtihatları ve alışkanlıkları, yargı camiasında kötü bir gelenek başlatmıştır. Bu geleneğin sürdürülmesinden doğan yargı zulümlerinin artık son bulması gerekmektedir.

MAZLUMDER olarak,
- Binlerce insanın hayatını karartmış olan 28 Şubat sürecinin her yönüyle aydınlatılmasını ve bu sürecin bütün aktörlerinin açığa çıkartılarak bunlardan hesap sorulmasını;
- 28 Şubat Siyasi Yargı Kararlarının İptal Edilmesini,
- 28 Şubat Mahpuslarının Derhal Serbest Bırakılmasını,
talep ediyoruz.

MAZLUMDER