Köklü Değişim, 27 Temmuz Pazar günü organize ettiği “Sözü Muhatabına Söylemeye Var Mısın?” başlığıyla duyurulan Ankara’daki Gazze yürüyüşüne katılan Gazze sevdalılarına bir teşekkür mesajı yayımladı.

Gazze’de 21 aydır devam eden katliam, kuşatma ve işgal altında sahipsiz ve yalnız bırakılan Müslümanlar için yapılan davete Türkiye’nin dört bir yanından yüreği Gazze için atan alimler, cemaatler, siyasi partiler, dernekler, STK’lar ve Müslümanlar tüm engellemelere rağmen coşkulu bir şekilde destek verdi.

Köklü Değişim, teşekkür mesajında, “27 Temmuz akşamı birlikte kol kola yürüdüğümüz 30 bine yakın Gazze sevdalısı kardeşimize teşekkürlerimizi iletiyoruz.” İfadelerini kullanırken, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne emniyet güçlerine verilen talimat neticesinde yürünemediği hatırlatıldı ve bundan çok daha büyük ve gelecek için umut vadeden, çok daha önemli kazanımlar olduğuna dikkat çekildi.

Ümmetin omuz omuza yürüdüğü bu amele karşı olumsuz yorumlarda bulunanlara da değinilen kısımda, “Nitekim statüko bekçilerinin hemen harekete geçtiğini ve “neden AK Parti, neden Külliye” diyerek meseleyi Gazze’den uzaklaştırmaya çalıştıklarını görüyoruz” ifadeleri kullanıldı ve “Meseleyi Gazze’den uzaklaştırıp sulandırmaya çalışanlara karşı durma zamanı!” çağrısı yapıldı.

“Tüm Gazze Sevdalılarına Teşekkür” başlığıyla Köklü Değişim’in resmi sosyal medya hesaplarından yayımlanan açıklamanın tamamı şu şekilde:

Köklü Değişim’den Tüm Gazze Sevdalılarına Teşekkür

"Sözü Muhatabına Söylemeye Var mısın?" mottosuyla düzenleyeceğimizi ilan ettiğimiz yürüyüşümüz, tüm engellemelere rağmen gerçekleşti.

Belki konuşulması gereken çok şey, söylenmesi gereken çok söz var! Söz hakkımızı saklı tutarak, 27 Temmuz akşamı birlikte kol kola yürüdüğümüz 30 bine yakın Gazze sevdalısı kardeşimize teşekkürlerimizi iletiyoruz.

Evet, mutlaka eksikliklerimiz olmuştur; ancak farklı fikirlerden, farklı görüşlerden on binlerce kardeşimiz kol kola girip birlikte yürüdüğünde bu, tüm eksikliklerimizi giderdi.

Böylece Gazze’nin sesi olmak için “güçlü bir ses sistemine” ihtiyacımız olmadığını gördük.

Gazze’nin sesini duyurmak için ihtilaflarımızı bir kenara bırakıp kol kola girmenin yeterli olduğunu gördük.

Evet, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne belki yürüyemedik; ama bundan çok daha büyük ve gelecek için umut vadeden, çok daha önemli kazanımlarımız oldu.

Biz birlik olmayı öğrendik! Kol kola girmenin gücünü öğrendik! Önceliklerimizi doğru belirlediğimizde güçlü olduğumuzu öğrendik.

Ve bu öğrendiklerimiz, gelecek günler için bize umut oldu.

Kuşkusuz bu her açıdan etkili yürüyüşü küçültmeye, değersizleştirmeye ve farklı mecralara çekmeye çalışanlar olacaktır. Nitekim statüko bekçilerinin hemen harekete geçtiğini ve “neden AK Parti, neden Külliye” diyerek meseleyi Gazze’den uzaklaştırmaya çalıştıklarını görüyoruz. Oysa biz, 26 Temmuz’da yaptığımız açıklamada şöyle demiştik:

“Bu yürüyüş, Köklü Değişim’in değil; yüreği Gazze için yanan ve açlıktan ölen çocuklar için harekete geçen tüm duyarlı Gazze dostu Müslümanların yürüyüşüdür.

Bu organizasyon, hiçbir siyasi hesap ve çıkar gözetilmeksizin, hiçbir kurum ya da kitleye ait bayrak ve logolar ön plana çıkarılmaksızın, birilerinin iddia ettiği gibi iktidara karşı bir başkaldırı ya da isyan girişimi olmaksızın, sadece Gazze’nin sesi olacak ve Gazze için söz muhatabına söylenecektir.”

Nitekim organizasyonu gerçekleştirirken de bu minval üzere kalmaya özen gösterdik. Organizasyon harici atılan sloganları, oraya katılan Müslümanların Gazze duyarlılığına hamlediyor; onları kınamıyor ya da suçlu olarak görmüyoruz.

Kıymetli Gazze Sevdalıları!

Şimdi daha güçlü kenetlenme zamanı! Tıpkı yürüyüşte olduğu gibi kol kola girme zamanı! Birlikte oluşturduğumuz bu güzel atmosferi koruma zamanı!

Meseleyi Gazze’den uzaklaştırıp sulandırmaya çalışanlara karşı durma zamanı! Bir kurumu ya da yapıyı değil; Gazze’yi sahiplenme zamanı!

Buradan tekrar, tüm katılımcılara, Gazze’yi dert edinenlere, bizimle birlikte yürüyenlere; “Gazze için ben varım” diyen, bedenen orada olamasa bile tüm kalbiyle orada olan, sosyal medya üzerinden desteklerini ileten kardeşlerimize teşekkürlerimizi iletiyoruz. Allah hepsinden razı olsun.

Âlemlerin Rabbi, yeryüzünün ve gökyüzünün tek sahibi olan Allah Subhanehu ve Teâlâ’dan, "İsrail" denen varlığın Müslümanların eliyle yok edileceği günleri yakınlaştırmasını niyaz ederiz.

“Onların dualarının sonu Allah’a hamd etmektir.”