İsveç, 'Ankara'nın Veto Kararı' İçin ABD İle Aynı Düşüncede
27 Mayıs 2023

İsveç, 'Ankara'nın Veto Kararı' İçin ABD İle Aynı Düşüncede

Köklü Değişim Medya

İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billstrom, seçimlerden sonra Ankara’nın veto kararını kaldıracağını ve İsveç'in Temmuz ayında Litvanya'daki Vilnius'da düzenlenecek NATO zirvesine kadar birliğe üye olmayı umduklarını söyledi.

Bu açıklamanın bir benzerini ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Nisan ayında Euronews'e verdiği mülakatta zikretmişti:

"Yakında gerçekleşecek. Temmuz ayında düzenlenecek Vilnius’taki NATO liderler zirvesinde, İsveç'in de NATO'nun en yeni ikinci üyesi olarak Finlandiya'ya katılacağını tahmin ediyorum."

Ukrayna Savaşı'nın başlamasının ardından İsveç ve Finlandiya NATO'ya üyelik için adımlar atmıştı. Bu adımlar NATO lideri ABD için büyük bir zafer iken Rusya için tam bir hezimet olarak yorumlanıyor. Üyeliklerin sonuçlanması durumunda Rusya’nın Baltık Denizi’ndeki varlığına büyük bir darbe vurulurken, Finlandiya’nın da üye olmasıyla artık NATO’yla 1340 km’lik sınır boyunca burun buruna gelmiş olacak.

Köklü-Değişim,Rusya,İsveç,Finlandiya,NATO.jpg (Harita Hürriyet Gazetesi)

Türkiye Mart ayında Finlandiya'nın NATO üyeliğinin Meclis'teki onay sürecinin başlatılmasına karar vermiş ancak İsveç'in üyelik başvurusu Türkiye ve Macaristan’ın vetosu nedeni ile henüz onaylanmamıştı.

Billstrom, "B planı ya da onun gibi bir şey olmayacak. B planı, A planı, o da tam NATO üyeliği ve hükümetle Vilnius'a gitmek için çalışacağız" diyrek kendinden emin konuştu.

Dışişleri Bakanı, seçimin ardından her şey yerine oturunca Türkiye Meclisi'nin (TBMM) onay sürecine başlamalarını umduğunu söyledi. ABD Dışişleri Bakanı Blinken da, İsveç’in NATO üyeliği için 14 Mayıs’ta Türkiye’de yapılacak seçimlerden sonrasını işaret etmişti. Bu da ABD’nin konuya hakim olduğunu ve sürecin nasıl sonuçlanacağına işaret eden bir açıklama olmuştu.

İsveç daha önce de "Türkiye'nin onay sürecini başlatma zamanı" geldi yönünde açıklamalarda bulunmuştu.

İsveç ve Finlandiya, geçtiğimiz Haziran'da Madrid'de Türkiye'nin güvenlik endişelerine yönelik üçlü muhtıra imzalamıştı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Finlandiya'nın onayını açıkladığı Ankara'da Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, "Finlandiya'nın üçlü muhtıradaki taahhütlerini yerine getirmek için samimi adımlar attığını gördük" derken, İsveç'i ise "teröristlere kucak açtığını" ifade etmişti.

Erdoğan, "120 kadar teröristin listesinin İsveç'e verildiğini", bu kişilerin Türkiye'ye teslim edilmesinin istendiğini, ancak bunun gerçekleşmediğini belirtmişti. Ankara, İsveç’in NATO’ya üyeliği hususunda ABD’nin verdiği karara muhalif duruşunu uzun süre sürdüremeyeceği uzmanlar tarafından ifade ediliyor. Bunun bir pazarlık süreci olduğu ve bazı isteklerin karşılanması durumunda veto kararının kaldırılacağı kuvvetle muhtemel olduğu ifade ediliyor.

Veto'ya Karşılık Pazarlıklar

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ABD'den Türkiye'ye F-16 satışına ilişkin, "Yönetim hala sürecin ilerlemesini istiyor. Kongre tabii bir onay süreci var. Oraya doğru gidiyoruz şu anda. Zaten Finlandiya'nın üyeliği onaylandıktan sonra süreç daha da hızlandı" diyerek pazarlığın olduğunu resmi olarak ifade etmişti. Ankara, daha önce veto kartını çıkarttığı İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği için bir pazarlık olmadığını, teröre destek vermekten vazgeçmelerini istediklerini söylemişti.

Rusya’ya fokuslanan ve burnunu sürtmek için büyük çaba harcayan ABD’nin istekleri karşısında Ankara’nın İsveç’in NATO’ya katılım vetosunda ısrar etmesi pek olası gözükmüyor. Bazı pazarlıklar sonrasında Türkiye’nin, biraz zaman alsa da sonunda NATO üyeliğine onay vermesi bekleniyor.

Daha önce de NATO’da buna benzer bir olay yaşanmıştı. 2009 yılında Türkiye, eski Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen’in NATO genel sekreterliğine atanmasını veto etmiş, ancak uzun süren müzakerelerin ardından ittifakın siyasi ve askeri yapısı içinde bazı pozisyonlar alma karşılığında Rasmussen’in genel sekreterliğine onay vermişti.