Köklü Değişim Medya
İstek Vakfı'nda 5 yaşındaki bir kız çocuğun cinsel tacize uğramasıyla ilgili iki yıldır süren dava tam bir muammaya dönüştü. Tacize uğrayan çocuğun ailesinin avukatı Betül Altınsoy, davanın yargıdaki ağır ilerleyişine, üstünün kapatılmak istenmesine ve medyanın sessizliğine isyan etti.
İstek Vakfı’nda gerçekleştiği iddiasıyla dava konusu olan taciz olayına benzer iğrençlikler dindarlara ait kurumlarda yaşandığında bu olaylar üzerinden İslam’a saldıran medya kuruluşları, mevzu İstek Vakfı olunca suskunluğunu koruyor.
Olayın bugüne kadar geniş bir yankı bulmaması ve gündemleştiren insanların ise belirli mahfillerce engellenmesi İstek Vakfı’ndaki skandalı daha garip hale getiriyor.
Avukat Betül Altınsoy’un açıklaması üzerine duruma tepki gösteren Nihal Bengisu Karaca, konuyu şu ifadelerle eleştirdi:
“Bugüne kadar duyulmaması vakfın koruma kalkanının güçlü olmasıyla ilgili herhalde. Sadece iki yerde haber olması garip. Dava konusu olayın geçtiği yer dindar bilinen bir vakfın okulu değil de İstek Vakfı olunca çocuk tacizi iddiasının haber değeri olmuyor mu?”
Avukat Sosyal Medyadan Açıklama Yaptı
Avukat Betül Altınsoy, İstek Vakfı'nda 5 yaşındaki bir kız çocuğu öğretmeni tarafından taciz edildi ve marka değeri zarar verir bahanesiyle olayın üstü örtülmeye çalışıldığını ifade etti. Medyanın suskunluğu üzerine Altınsoy, sosyal medyadan sesini duyurmak için çağrıda bulundu.
2017 yılında İstek Vakfı'nda bir kız çocuğunun tacize uğradığını Twitter hesabı üzerinden açıklayan Avukat Betül Altınsoy, sürecin 5 yaşındaki kızın yüzme derslerinin olduğu günlerde okula gitmek istememesi ve tepki vermesiyle başladığını şöyle anlattı:
''Ben Betül Altınsoy. İstek Vakfı'na ait bir anaokulunda cinsel istismara uğramış 5 yaşında bir çocuğun avukatıyım. Sizden duyurmanızı istediğim bir ricam var. Kızımız 2017 yılında İstek Vakfı Anaokulu'na gitmekteydi.
“Küçük Kız Okula Gitmek İstemeyince Aile Şüphelendi”
***“***Süreç, yüzme derslerinin olduğu günlerde küçük kızın okula gitmek istememesi ve tepki vermesiyle başladı. Aile durum karşısında şüphelenmeye başladığında kızına neden okula gitmek istemediğini sormaya başladı.
“Okul Yıkıldı Artık Gitmeyeceksin Deyince Her Şeyi Anlattı”
Bunun üzerine küçük kızımız detaylar vermeye başladı. İyice şüphelenen ailenin kızlarına "okul yıkıldı artık gitmeyeceksin" demeleri üzerine ise kız yaşadığı her şeyi anlatıyor. Burada paylaşmak istemediğim korkunç ifadeler! Tam bu noktada ailenin karşısında bir duvara dönüşen İstek Vakfı'nın dert ettiği tek bir konu oldu.
“Marka Değeri 5 Yaşında Bir Çocuğun Yaşadığı Bu Korkunç Olaydan Daha Önemliydi?”
İsmimiz basında geçmesin! Çünkü İstek Vakfı'na göre marka değeri 5 yaşında bir çocuğun yaşadığı bu korkunç olaydan daha önemliydi. Sanık yüzme öğretmeni Samet A.'yı işten çıkartan okul ne ailenin sorularına ne bir cevap verdi ne de olayın gerçekleştiği mekanın kamera görüntülerini paylaştı.
“Aile İkinci Bir Skandalla Karşı Karşıya Kaldı”
Bir oyalama sürecinin arkasından okul, savcılık tarafından istenen görüntüleri teslim etmek zorunda kaldı. Ancak bu sefer de aile ikinci bir skandalla karşı karşıya kaldı.
“Olayı Mahkemeye Taşıdık Ama Üzerimizdeki Baskı Bitmedi”
Olayın gerçekleştiği sürecin 7 sene öncesine kadarki görüntüler mevcut, olaydan sonrası mevcut, ama tam süreci, yani 2017'nin Ekim ayını içeren görüntüler yok! Karşımıza örülen duvara rağmen iddianameyi hazırlattık ve süreci mahkemeye taşıdık ancak üzerimizdeki baskı bitmedi.
“Küçücük Bir Çocuğun İstismarını Örtmeye Çalışıyorlar”
5 yaşında bir çocuk, adli tıp dahil 3 yerde hiç çelişkisiz tüm süreci anlatıyor, fakat koca koca insanlar küçücük bir çocuğun istismarını örtmeye çalışıyor. Vakfın hukuk müşaviri mahkemeye gelmiş davayı izlerken okul görevlileri aynı ifadelerle üç maymunu oynuyor. Kamera kaydı görüntülerindeki şüpheli durumun üzerine gidilmesi gerekirken mahkeme bilirkişi raporu istiyor.
Bu konu ilk gündeme geldiğinde henüz iddianame hazırlama aşamasındaydık. Çok yol katettik ancak aynı engeller devam etti ve ediyor.
Hiçbir marka değeri 5 yaşında bir çocuktan daha önemli değildir! Bu davanın avukatı olarak önümüze örülen duvara karşı sizden mahkemenin sormadığı soruyu sormanızı ve sesimizi duyurmanızı istiyorum: #GörüntülerNeredeİstekVakfı !”
Görüntülerin ortaya çıkması için çalışmalarına devam edeceğini ifade eden avukat Betül Altınsoy açıklamasına şu şekilde son verdi:
"İstenen rapor uyku odasının tenha bir yer olup olmadığı! Yani "görüntüler nerede?" diyemeyen mahkeme, çocuğun çelişkisiz ifadesine ve sanık ile kurumunun şüpheli hâllerine rağmen uyku odasının tenhada olmamasını sanık lehine kullanma girişiminde! Bu konu ilk gündeme geldiğinde henüz iddianame hazırlama aşamasındaydık. Çok yol katettik ancak aynı engeller devam etti ve ediyor.
Hiçbir marka değeri 5 yaşında bir çocuktan daha önemli değildir! Bu davanın avukatı olarak önümüze örülen duvara karşı sizden mahkemenin sormadığı soruyu sormanızı ve sesimizi duyurmanızı istiyorum: #GörüntülerNeredeİstekVakfı*"***
İstek Vakfı Konu İle İlgili İddiaları Yalanlayarak Açıklamada Bulundu:
23 Aralık 2019 akşam saatleri itibarı ile kurumumuz hakkında sosyal medya üzerinden gerçek dışı suçlamalar yapıldığını üzüntüyle izlemekteyiz. İSTEK Okulları olarak en hassas değerlerimizi hedef alan bu karalama kampanyasına ilişkin olarak kamuoyunu bilgilendirmek isteriz.
Şikâyetçi aile 06.12.2017 tarihinde, çocuklarının yüzme derslerine girmek istememesi ve buna bağlı bazı şikâyetlerini konu alan şikâyet dilekçesini, Anaokulu Müdürlüğümüze teslim etmiş ve 07.12.2017 tarihinde Lise ve Kampüs Müdürü ile yüz yüze görüşerek, geriye dönük tüm kamera görüntülerinin kendilerine teslimini sözlü olarak talep etmişlerdir. Kişisel verilerin korunması Kanunu gereği ve özel hayatın gizliliğini ihlal edecek nitelikte bir talep olması sebebiyle kamera görüntülerinin ancak resmi makamlara teslim edilebileceği, kendilerine bildirilmiştir. Bu aşamada ailenin şikâyetine konu dilekçe işleme alınmış ve gerekli inceleme ve soruşturma Anaokulu Müdürlüğünce başlatılmıştır.
12.12.2017 tarihinde okula gelen kolluk kuvvetlerine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Savcılığının talebi üzerine geriye dönük olarak tüm kayıtlı kamera görüntüleri teslim edilmiştir ve hiçbir kayıt silinmemiştir. Aynı gün olayın Genel Müdürlüğe intikaline binaen derhal soruşturma başlatılmış ve olaya karıştığı iddia edilen öğretmen suçu sabit olmamasına rağmen soruşturmanın selameti açısından tedbiren görevinden uzaklaştırılarak iş akdi sonlandırılmıştır.
12.12.2017 tarihinde şikâyetçi aile tarafından Cumhuriyet Savcılığına, Milli Eğitim Bakanlığı ve BİMER aracılığı ile ilgili diğer Bakanlık ve idarelere de suç duyurusunda bulunulmuştur. BİMER aracılığı ile yapılan şikâyete istinaden gerek Kartal İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü müfettişlerine, gerekse Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yetkililerine gerekli tüm bilgi ve belgeler aktarılmıştır. Ayrıca, aile tarafından Cumhuriyet Savcılığına yapılan suç duyurusuna istinaden kurumumuzdan talep edilen tüm kamera görüntüleri ve bu görüntülerin depolandığı cihazlar, ilgili makamlara teslim edilmiştir.
Kurumumuz tarafından adli ve idari makamların baskı altına alındığına yönelik asılsız iddialara ilişkin yapılan şikayetler adli makamlarca da incelenmiştir ve bu hususla ilgili aleyhimize veya kurum çalışanlarına karşı herhangi bir adli ve idari soruşturma ve kovuşturma da bulunmamaktadır.
Mevcut durumda yapılan bu paylaşımlar ile bilinçli olarak bağımsız yargının etki altına alınmaya çalışıldığı açık şekilde ortada olup kurumumuz aleyhi benzer asılsız ve hakaret içeren açıklamalara yönelik her türlü hukuki yola gidilecektir.
Gelinen aşamada kurumumuz, soruşturmanın selameti açısından gerek Savcılık makamının gerekse idari makamların her türlü talep ve denetimlerine en üst seviyede destek vermiş ve vermeye devam etmektedir. İddia olunduğu gibi açılan soruşturmanın örtbas edilmesine çalışılması veya delillerin karartılması kesinlikle söz konusu değildir.
Kurum olarak, hukukun üstünlüğüne saygımız doğrultusunda mahkeme sürecinin en sağlıklı şekilde devam etmesi ve adaletin yerini bulması için tüm desteği vermeye devam edeceğiz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
İSTEK OKULLARI