Filistin topraklarını işgal eden ve Müslümanları katleden gasıp Yahudi varlığının Türkiye Büyükelçisi, Trabzonspor-Basel maçındaki kareografide bayrağının yer almaması üzerine yaptığı açıklamada, “Türk halkının kalbindeki yerimizi biliyoruz” ifadesiyle bildiği gerçeği bilmemezlikten gelerek üzerini kapattı.
Maç sonrası “İsrail” Büyükelçiliği'nden yapılan açıklamada, "Zor günlerde kazanılan galibiyetiniz için tebrikler Trabzonspor. Bu tweetinizdeki görselde bazı ülkelerle birlikte ‘İsrail’ bayrağı olmadığından binlerce özür mesajı aldık. Maksatlı yapılmadığını ve Türk halkının kalbindeki yerimizi biliyoruz'' ifadeleri kullanıldı.
“İsrail”in, Müslüman Türkiye halkının kalbinde, Filistin’deki kardeşlerini katleden, evlerini yıkan, topraklarını işgal eden, körpe çocukları tutuklayan, kutsal mabetlerine saldıran ve kutsallarına hakaret eden işgalci bir gecekondu oluşum olduğu ve asla dost olarak kabul görmeyeceğini çok iyi bilen Büyükelçi, kendini farklı tanımlamaya çalışsa da bu hakikati değiştiremeyeceğini çok iyi biliyor.
Her ne kadar Ankara ile “normalleşme” anlaşmaları imzalayıp, karşılıklı dostluk mesajları yollansa da, diplomatik savruluş Müslümanların kalbine hükmedemiyor. Siyasiler el sıkışsa da Müslüman halklarını temsil etmediğini ve yönettikleri ile duygularının kopuk olduğuna Katar’daki dünya kupasında da şahit olmuştuk. “İsrail” den gelenleri aracına almayan taksi şoförlerine ve yemek vermeyen restoran sahiplerinin gasıp Yahudi varlığına olan tepkisine ve yöneticilerinin tersine izzetli dik duruşuna kamuoyu şahit olmuştu.
Bu tür olaylar, yöneticiler ile halk arasında fikir ve duygu kopukluğu olduğunu ve demokrasinin halkı değil menfaat temelli kapitalizmi temsil ettiğini ortaya koyuyor.
Deprem Bölgesine Silahlarıyla Gelmek İstediler
MepaNews’te yer alan habere göre, “İsrail” arama kurtarma ekibi Türkiye'ye silahlı bir şekilde geldiği ortaya çıktı.
Deprem sonrası çalışmalar için Türkiye'ye gelen “İsrailli” arama kurtarma ekibinin güvenliğini sağlamak üzere “İsrail” askerlerinin silah taşıma talebinin Türk yetkililerce geri çevrildiği ifade ediliyor.
Ynet'in haberine göre, “İsrail” Hava Kuvvetlerine bağlı özel bir birim olan Shaldag (Unit 5101), Türk yetkililerin talebi sonrasında silahlarını bırakmak zorunda kaldı.
“İsrail”in aldığı bu önlem, “Türk halkının kalbindeki yerimizi biliyoruz” açıklamasının asıl yansıması olduğunu ortaya koyuyor. Müslüman Türkiye halkının gasıp Yahudi varlığını asla dost olarak kabul etmeyeceğini bilen “İsrail”in arama kurtarma ekibini silahlı olarak deprem bölgesine göndermek istemesi, inkar edilemez hakikati ortaya koyuyor.
Filistin topraklarında yeni işgal planları için harekete geçen “İsrail” bir yandan da Batı Şeria’daki baskınlarda Müslümanları katlederken, Kahramanmaraş’ta meydan gelen depremi fırsata çevirip, yardımlarla barış güvercini rolüne bürünüp şov yapıyor.
Günlerdir Türkiye medyası “İsrail” medyası gibi çalışıp, “İsrail” güzellemesi yaparak bu algıya hizmet ederken öte yandan “normalleşme” anlaşmasının mimarlarından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “İsrail” Dışişleri Bakanı Eli Cohen’i Ankara’da ağırlayıp, misafirine iltifatlarda bulunmuştu.