IMF’nin Dünya ve Türkiye Ekonomisi Tahmini Karanlık
22 Ocak 2019

IMF’nin Dünya ve Türkiye Ekonomisi Tahmini Karanlık

Ajanslar

Köklü Değişim Medya

Uluslararası Para Fonu (IMF) bu yıl dünya ekonomisi için büyüme tahminini ticarette artan gerilim ve ABD’de yükselen faiz oranları sebebiyle olumsuz olduğunu belirtti. Avrupa’da gelişen piyasalarda büyümenin beklenenden daha fazla zayıflayacağını belirten IMF, bunda Türkiye ekonomisinde 2019’da beklenen büyük daralmanın da etkili olacağını vurguladı.

IMF (Dünya Para Fonu) yıllık dünya ekonomisi raporunu İsviçre’nin Davos kentinde düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nda beyan etti. Kuruluş, küresel ekonomik büyüme tahminini yüzde 3,7’den yüzde 3,5’e indirdi. IMF, 2020 yılı için Ekim ayında yaptığı büyüme tahmini yüzde 3,7’den yüzde 3,6’ya indirdi.

Kuruluş son yıllarda dünya ekonomisinde gözlemlenen genişlemenin ivme kaybettiği uyarısında bulundu. IMF’nin araştırma biriminin başında bulunan baş ekonomist Gito Gopinath küresel ekonomiye yönelik çok sayıda riskle karşı karşıya olduğunu açıkladı.

IMF, Ekim ayında Çin ve Amerika arasındaki ticaret savaşı bağlamında artan gümrük vergileri sebebiyle dünya ekonomisinde büyüme tahminini indirmek zorunda kalmıştı.

“Türkiye Ekonomisinde Daralma Tahmin Edilenden Daha Derin”

Kuruluş bu oranların yeniden aşağı çekilmesine yol açan etmenler arasında küresel finans piyasalarına güvenin zayıflaması ve Türkiye’deki ekonomik daralmanın tahmin edilenden daha derin olmasından kaynaklandığını ifade etti. IMF, 2020 yılında Türkiye’de daha kısıtlayıcı dış finansal koşullara uyum sağlama çabası sebebiyle daha yavaş bir toparlanma olacağı tahmininde de bulundu.

IMF, büyüme oranlarının tüm dünyada daha düşük bir seyir izlemesine yol açabilecek gelişmeler arasında İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden herhangi bir anlaşma olmaksızın ayrılması ve Çin ekonomisinde beklenenden daha büyük bir yavaşlama olması olasılığını sıraladı.

İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkış süreciyle ilgili belirsizlikler devam ediyor. Resmi olarak belirlenen tarihe üç aydan daha az bir süre kalmış olsa da İngiltere parlamentosunda bu sürecin nasıl olacağına ilişkin bir görüş birliği yok. İngiltere’nin AB’den çıkış tarihi yaklaştıkça pek çoklarına göre resmi bir anlaşma olmadan Brexit’in gerçekleşmesi ihtimali artıyor. Bu durumda İngiltere ve AB Dünya Ticaret Örgütü’nün ülkeler arasındaki ticareti düzenleyen anlaşmalarına bağlı kalmak zorunda olacak.

IMF, ABD ekonomisinde yüzde 2,5 olan büyüme oranı tahminini değiştirmedi. Ancak para birimi olarak Euro’yu kullanan 19 ülkede büyüme görünümünü yüzde 1,8’den yüzde 1,6’ya indirdi. IMF böylece son 3 ay içinde büyüme tahminlerini ikinci kez revize etmiş oldu.

IMF’ye göre, gelişmekte olan ülkelerdeki büyüme oranının da yüzde 4,6’dan yüzde 4,5’e düşmesi bekleniyor. IMF, dünyanın ikinci büyük ekonomisi olan Çin ekonomisindeki büyüme oranının da yüzde 6,6’dan 6,2’ye düşmesini bekliyor. Bu oran Çin ekonomisinde 1990 yılından bu yana görülen en düşük büyüme oranı.

Gittikçe gerilimin arttığı ticaret savaşları dünya ekonomisi için önemli riskleri beraberinde getiriyor. Başkan Donald Trump döneminde ABD çelik ve alüminyum ithalatına ve Çin mallarına ek gümrük vergisi getirmiş, hem Çin hem de ABD’nin ticari ortaklarından da misilleme gelmişti. IMF’nin baş ekonomisti Gita Gopinath, “Ticarette artan belirsizlik yatırıma daha fazla zarar verecek ve küresel arz zincirinde aksamalara yol açacak” dedi.

IMF’nin raporunda ABD’de ve başka ülkelerde yükselen faiz oranlarının 2007-2009’daki ekonomik kriz sonrasında düşük faizden borçlanan gelişmekte olan ülkeleri olumsuz etkilediği belirtildi. Borçları biriken ülkelerin daha yüksek orandaki faizlerle bu borçları yeniden yapılandırmak zorunda olduğuna dikkat çekildi. Yükselen doların da dolar cinsinden kredi kullanan gelişmekte olan piyasalar için durumu daha da zorlaştırdığı belirtildi.

Lagarde: “Ekonomide Ciddi Yavaşlamaya Hazır Olun”

IMF Başkanı Christine Lagarde da, henüz resesyon kapıda olmasa da, iki yıldır sağlam şekilde büyüyen küresel ekonomideki büyümede keskin bir yavaşlamanın olduğunun ve risklerin arttığının altını çizdi.

IMF raporunun açıklandığı Davos’ta konuşan Lagarde, siyasetçilere ve liderlere yüksek kamu borcu azaltılarak ekonomik zaaflarla mücadele etmeleri ve ekonomilerinin risklere karşı dayanıklılığını arttırmaları çağrısında bulundu.