HTŞ'nin İdlib'teki Zulmüne İftirayla Meşruiyet Kazandırılıyor
08 Haziran 2023

HTŞ'nin İdlib'teki Zulmüne İftirayla Meşruiyet Kazandırılıyor

Köklü Değişim Medya

Suriye’nin İdlib şehrinde kontrolü elinde bulunduran HTŞ (Heyet Tahrir el-Şam) silahlı güçlerinin Müslüman halka yönelik baskın ve tutuklama üzerinden sürdürdüğü zulümlere iftirayla meşruiyet kazandırılıyor.

Uzun süredir rejimle herhangi bir çatışmaya girmeyen Muhammed El Cevlani liderliğindeki HTŞ grubu, Esed ve destekçilerine karşı yeniden cephelerin açılmasını isteyen herkesi susturup sindirmeye çalışıyor.

HTŞ milisleri Suriye halkının devrimini yeniden canlandırmak adına kendisini muhasebe ve nasihat ettiği için özellikle Hizb-ut Tahrir gençlerini belirli aralıklara gözaltına alarak zalimane bir tavır sergiliyor.

7 Mayıs 2023 günü sabahın erken saatlerinde, HTŞ'ye bağlı yüzlerce güvenlik görevlisi, İdlib’te onlarca Hizb-ut Tahrir gencini gözaltına aldı. HTŞ daha önce de Birleşmiş Milletler’in (BM) 2254 sayılı kararı kapsamında sürdürülen siyasi sürecin bir komplo ve devrime ihanet olduğunu ifade eden beyanlar dağıtan ve Esed rejimi ile el sıkışanları barışçıl gösterilerle protesto eden Hizb-ut Tahrir’e yönelik bir dizi baskınlar düzenlemişti.

HTŞ’nin İdlib’in Deir Hassan köyünde başlattığı son tutuklama kampanyası ise halk nezdinde büyük bir öfkeyle karşılandı. Halep kırsalındaki Azez şehri, kuzeydeki Marea kenti, İdlib kırsalındaki Kalli kasabası, Halep’in kuzeydoğusundaki El Bab şehri ve başka bazı bölgelerde HTŞ karşıtı protesto ve gösteriler düzenlendi.

Eşleri ve akrabaları tutuklanan kadınlar da kısa süre önce bir yürüyüş düzenleyerek uygulanan zulmü protesto etmişti. Suriye'deki gelişmeler hakkında haber yapan Orient TV, bölge halkı ve kadınların barışçıl protesto gösterisine yer vermişti.

Bunun üzerine Cevlani'ye yakın medya organları baskı, tehdit ve tutuklamalarla süren zulümlere meşruiyet kazandırmak için iftira kampanyaları başlattı. Bu kapsamda Cevlani’ye yakın bir yayın organı Mısır’da yıllar önce çarşaf giyerek kendini kamufle eden erkek hırsızın görüntülerini alıp, paylaştığı haberde kullandı. Şahsın, Hizb-ut Tahrir mensubu olduğu iftirasını atarak yapılan haber, sosyal medyada paylaşılarak algı ve manipülasyon çalışması başlatıldı. Kendini muhasebe edenlere karşı Cevlani’nin başlattığı zulümlerin meşru olduğu algısını oluşturmak isteyen Cevlani’ye yakın medya organlarının yalan haberi deşifre oldu.

Köklü-Değişim,Cevlani'ye-Yakın-Medya-Organları-İftirayla-İdlib'deki-Zulme-Meşruiyet-Kazandırıyor.jpg

HTŞ’nin zulüm furyası sadece Hizb-ut Tahrir gençleri ile sınırlı değil. Yapılan adaletsizlikler nedeniyle HTŞ saflarındaki savaşçılarını ayrılmaya çağıran aşiret mensupları da aynı şekilde baskı ve tutuklamalara maruz kalıyor.

Hizb-ut Tahrir: “Hakkı Söylemeye Devam Edeceğiz”

Daha önce Hizb-ut Tahrir Emiri Celil Âlim Ata b. Halil Ebu Raşta, Suriye’deki davetçilere yapılan zulümlere yönelik bir mesaj paylaşmıştı.

Mesajda şu ifadelere yer verilmişti:

“Hak sözü söyleyen davetçiler!

Çevrenizdeki zayıf kişilere ve kalpleri hastalıklı olanlara rağmen duruşunuz beni sevindirmiştir.

Bizim davette örneğimiz Rasul’dür. Nasıl ki o müşriklere karşı hakkı söyledi sizler de azgın yöneticilere söylediniz.

Sizin duruşunuz kâfirleri şaşkına uğrattı. Nasıl olurda silah kullanmadan kafirlerin planlarını altüst ettiniz...

Ama ne var ki bazıları basiretten yoksun kılıcın varlığının fayda vermeyeceğini idrak edemediler. HTŞ, etrafındaki ülkelerin Şam ile normalleşme adımlarını görseydi/ fark etseydi şu ikisinden birinin mutlaka başlarına geleceğini idrak ederlerdi:

  • Eninde sonunda Şam tağutuna boyun bükmesi
  • Şam tağutunun kendilerine şiddet uygulaması...

Yine sizler biliyorsunuz ki sömürgeci kafirler ve var olan devletler hizbin gençlerini tutuklamakta, eziyetler etmektedir. Ama bu bizim gençlerin ancak davet azimlerini arttırır.

Bilinmelidir ki bu devletler HTŞ'den çok daha büyük ve çokturlar. Bizler Allah'ın kullarıyız, ne olursa olsun kınayandan korkmadan hakkı söylemeye devam edeceğiz. Sıkıntılardan kurtaracak olanın Allah olduğuna iman ediyoruz.

Sıkıntının çok olması kurtuluşun habercisidir.

Her zorluktan sonra kolaylık vardır."