Gazze İşgali Genişlerken Erdoğan, Diplomasiyi Artıracağını Vadetti
15 Kasım 2023

Gazze İşgali Genişlerken Erdoğan, Diplomasiyi Artıracağını Vadetti

Köklü Değişim Medya

Gazze işgali genişlerken ve vahşi katliamlar sürerken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, diplomatik temasları artırmayı vadetti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'ndaki konuşmasında Gazze ile ilgili açıklamaları öne çıktı.

Erdoğan, “Diplomatik temaslarımızı daha da artıracağız. İsrail'in Gazzeli mazlumları hunharca katleden siyasi ve askeri yöneticilerinin uluslararası mahkemelerde yargılanmasını sağlayacak adımlar atacağız” açıklamasında bulundu.

31 Mayıs 2010 tarihinde uluslararası sularda seyreden Mavi Marmara gemisinde 9 T.C. vatandaşını katleden “İsrail” ile anlaşma masasını oturan Erdoğan liderliğindeki AK Parti hükümeti, katliam emrini verenlerin yargılanmasını önüne geçerek adli süreci sona erdirmişti.

Normalleşme anlaşmaları imzalayarak dostluk mesajları gönderdiği “İsrail”in Gazze saldırılarına karşın konuşmaya devam eden Erdoğan, hükümet olarak “İsrail” vahşetini durdurmak için diplomasinin tüm imkanlarını kullandıklarını söyledi. “İsrail” Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, **“Sende atom bombası var mı, yok mu? Sıkıysa açıkla ama açıklayamaz. Ey ‘İsrail’ sende atom bombası, nükleer bomba var ve bununla tehdit ediyorsun” dedi.

Erdoğan Gazze hususundaki açıklamaları şöyle:

Netanyahu Gidici

“Netanyahu iki tarafına birer bakan koymuş basın açıklaması yapıyor zannediyor ki o bakanlar beni kurtaracak. O bakanlar bile onunla aynı istimakette yürümüyor. Netanyahu gidicidir. Bütün mesele dünyada haklının yanında yer alacak olanların duruşudur. Bu konuda maalesef beklenen gelişmeler hala olmuyor. ABD başta olmak üzere Batı hala maalesef ters yüz olarak bu duruma bakıyor.

“'İsrail’ Bir Terör Devletidir”

‘İsrail’ hükümeti katliamlarına 40 gündür aralıksız şekilde devam ediyor. ‘İsrail’, bir şehri içindeki insanlarıyla topyekün yok etme stratejisi uyguluyor. Sivilleri yolda kasıtlı olarak bombalayan bir canilikle bir devlet terörü estiriyor. Gönlüm ferah, açık olarak diyorum ki ‘İsrail’ bir terör devletidir.

Şu anda yüzlerce binlerce avukat Lahey Adalet Divanı'na ve böyle bir soykırımı yaptığı için soykırım noktasında da bütün adımları atıp gerekli olan duyuruyu yapmanın gayreti içerisinde olacağız. ‘İsrail’, katliamlarına bu şekilde devam ederse, tüm dünyada lanetlenen bir terör devleti olduğunu her yerde tescil ettirecektir.

Hamas Bir Siyasi Parti

Hamas Filistin'de seçimlere girip seçim kazanan bir siyasi parti. Seçimi kazandıktan sonra haklarını elinden aldınız. Yine ‘İsrail’ Amerika haklarını birlikte aldılar. Benim ülkemde bile Hamas'ın bir siyasi parti olduğunu bilmeyen anlamayanlar var. Savaşın da bir ahlakı hukuku vardır. Savaş hukukunun ilk kuralı çocuklar yaşlılara kadınlara dokunmamaktır.

Erdoğan, Dost ve Müttefiklerini de Suçladı

İnsanım diyen hiç kimse Gazze'deki katliamları onaylayamaz. Bu katliamlara aleni destek verenleri de unutmuyoruz. Ses çıkarmayanlar en az failler kadar bu suçlara ortaktır. AB'den Amerika'sına hiçbiri çıkıp tek kelime etmiyor.

Haçlı-Hilal Meselesi

Olay haçlı-hilal meselesidir. Gazze tüm dünyada maskeleri düşürmüştür. Birileri rahatsız olacak diye Hamas mensuplarının vatanlarını ve canlarını korumaya çalışan direnişçiler olduğu gerçeğini dillendirmekten asla çekinmeyiz. Mısırlı kardeşlerimizle iş birliği içinde yardımlarımızı Gazze halkına Refah Sınır Kapısı'ndan ulaştıracağız.

Diplomatik Temasları Artırmayı Vadetti

Diplomatik temaslarımızı daha da artıracağız. ‘İsrail'in Gazzeli mazlumları hunharca katleden siyasi ve askeri yöneticilerinin uluslararası mahkemelerde yargılanmasını sağlayacak adımlar atacağız. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 121 'evet' oyuyla kabul ettiği Gazze kararına 'çekimser' oy kullanan ülkelerin liderlerine telefon açacağız. İkili planda Filistin’e görünür-görünmez her türlü insani desteği sağlarken, uluslararası alanda da ‘İsrail’i yalnızlaştırmaya devam edeceğiz. Filistinlilerin evlerine arazilerine el koymakla kalmayıp onları sokaklarda katleden yerleşimci denen teröristlerin her birinin uluslararası alanda bu sıfatla tanınması için çalışacağız.

Yüksek Yargıdaki Tartışma

İki yüksek yargı organı arasında ortaya çıkan içtihat farkını 'darbe' olarak nitelemek bir başka utanmazlıktır. Bu ülkede darbe ve kalkışma olsa en büyük destekçisi CHP olacaktır. Türkiye'de bir darbe olsaydı CHP anında darbecilerin safında konumlanırdı. Anayasa Mahkemesi (AYM) ile Yargıtay arasındaki mesele iki yüksek yargı organlarının görev alanlarıyla ilgili görüş farklılığından ibarettir.

Bireysel başvuru hakkının kullanımı noktasında yaşanan sorun zaten ifade ediliyordu. Her iki yüksek yargı organı başkanları dahil görüşmelerimizde bu konudaki şikayetlerini dile getiriyorlardı. AYM'nin 130 bin dosya sayısına ulaşan bir iş yükünün altından kalkması mevcut şartlarda mümkün değildir.

Yargıtay'ın açıklamalarında dile getirdiği serzenişleri de göz ardı edemeyiz. Bize bu tartışmada hüküm vermek değil hakem olmak düşer.

“Çözüm Yeni Anayasa”

Anayasamızın 104. maddesine göre devlet organlarının düzenli çalışmasını temin etme görevi bizdedir. Sorunun acil çözümü konuyla ilgili anayasal yasal değişikliklerin süratle yapılmasından kalıcı çözüm sivil anayasadan geçmektedir. Meclis hiç oturma eylemi yapma yeri değildir. Oturmak için yer arıyorsan parka gidin.''