Dışişleri Bakanı Hakan Fidan , İstanbul’da düzenlenen İslam İşbirliği Gençlik Forumu (ICYF) 5. Genel Kurulu’nda katılımcılara hitap ettiği konuşmasında, İİT üyesi ülkelerin Gazze için elinden geleni yaptığını söyledi.
İslam aleminde kınama mesajları ile tanınan ve İslam beldelerindeki katliam ve işgalleri Birleşmiş Milletler’e (BM) havale eden 57 İslam beldesinden müteşekkil İslam İş Birliği Teşkilatı’na (İİT) bağlı İslam İşbirliği Gençlik Forumu’nda konuşan Fidan, dünya kamuoyunun “İsrail”in katliamlarına ya sessiz kaldığını ya da destek verdiğini belirterek "Bu sessiz kalma, bu katliama, bu soykırıma ortak olmak, dünyadaki düzeni temelinden sarsan bir gelişmedir." dedi.
Foruma Türkiye olarak destek verdiklerini dile getiren Fidan, İslam dünyasında eksik olan konuların başında kurumsal işbirliğinin geldiğini, özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde izlenen dış politikada İslam dünyasındaki işbirliğinin kurumsallaşması, İslami işbirliği örgütlerinin daha aktif hale gelmesi konusunda çok mesai sarf ettiklerini belirtti.
Şu ana kadar İslam beldelerindeki sorunlarda somut bir adım atmayan İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) bünyesindeki bütün kurum ve kuruluşların çalışmalarını öven Fidan, İslam dünyasının sorunlarını çözmede, İslam dünyasını dünyanın geri kalanına temsil etmede, üstün bir vazife görmede çabalarını ortaya koyması için her türlü desteği verdiklerini belirtip, bu forumun bugün hayatta olmasının kendileri için büyük sevinç kaynağı olduğunu kaydetti.
Gazze'deki katliam ve yaşanan drama da değinen Fidan, Filistin topraklarındaki işgalin kesintisiz on yıllardır devam ettiğini, 7 Ekim'den bu yana 100 günü aşkın süren bu katliamda 30 bine yakın masum insanın hiçbir ayrım gözetilmeden bilinçli şekilde katledildiğini söyledi.
Başta Batı ülkeleri olmak üzere dünya kamuoyunun “İsrail”in bu katliamlarına ya sessiz kaldığını ya da destek verdiğini belirten Fidan, "Bu sessiz kalma, bu katliama, bu soykırıma ortak olmak, dünyadaki düzeni temelinden sarsan bir gelişmedir. Dünyada daha sonraki çatışmalara referans tutacağınız hiçbir ahlaki değerin, uluslararası hukuk zemininin kalmadığını gösteren bir gelişmedir” açıklamasında bulundu.
ABD’nin BM Bünyesinde Hayata Geçirmek İstediği “İki Devletli Çözüme” Övgü
Fidan, Gazze'deki savaşın bütün dünyayı etkisi altına alacak savaşa dönüşebileceğine dikkati çekerek, bu jeostratejik kırılmaların, jeostratejik sonuçların dünyanın kaldıramayacağı birtakım yükleri ve sıkıntıları beraberinde getirebileceğini, onun için bu katliamın bir an önce durması ve iki devletli çözümün hayata geçmesi amacıyla herkesin elinden geleni yapması gerektiğini söyledi.
"Eğer Gazze'deki katliam durmazsa, Filistin'de iki devletli çözüm hayata geçmezse bu türden çatışmaların tekrar yaşanacağı ve yaygınlaşacağını öngörmek zor bir şey değil." diyen Fidan, daha istikrarlı bir bölge ve coğrafya için, dünya barışı için bir an önce bu katliamın durmasını ve iki devletli çözümün hayata geçmesini istediklerini dile getirdi.
ABD menşeli “İki Devletli Çözüm” planı, Filistin topraklarında yaklaşık yüzde 85’i işgal edilmiş kısmının “İsrail”e ve kalan kısmının ise sembolik bir Filistin devleti için öngören taksimata dayanıyor. ABD’nin bölgedeki müttefikleri Mısır ve Türkiye de bu plan kapsamında çalışmalar yürütüyor.
Güce Güçle Mukabele Edilir Diyen Fidan, Diplomasiyi Kullanacaklarını Taahhüdünde Bulundu
İİT üyesi ülkeler olarak bu konuda ellerinden geleni yaptıklarını kaydeden Dışişleri Bakanı Fidan, “İsrail”in güç kullandığını bunu durdurmanın yolunun da buna mukabil güç olduğunu ifade edip, diplomasiyi kullanacaklarını ifade etti.
Fidan açıklaması şöyle:
"Tabii ki problem esas itibarıyla güç kullanımına dayalı, bu dram. Güç kullanan, saldırgan ve işgalci bir tarafın, ‘İsrail'in ayrım gözetmeksizin insanları öldürmesiyle gerçekleşen bir dram. Bunu durdurmanın kestirme yolu da buna mukabil güçle ortaya çıkmak fakat Filistinli kardeşlerimizin elindeki imkanların sınırlı olması bunu mümkün kılmamakta. Onun için diplomasiyi bütün araçlarla kullanarak, ‘İsrail’ üzerinde baskı oluşturarak bir an önce bu katliamın durması, ateşkesin sağlanması ve iki devletli çözümün hayata geçmesi hem ‘İsrail’ halkının hem Filistin halkının hem bölge halklarının selametine olacaktır diye düşünüyoruz. Bunun altını bir kez daha çizmek istiyorum."