Erdoğan Suriye Hedefini Açık Etti: “Esed’i Yenmek, Yenmemek Gibi Derdimiz Yok”
19 Ağustos 2022

Erdoğan Suriye Hedefini Açık Etti: “Esed’i Yenmek, Yenmemek Gibi Derdimiz Yok”

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Bir süredir Suriyeli Müslümanların katili Esed rejimi ile görüşmeleri başlatmak için meşruiyet kazandırma çalışmalarına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’deki hedefini “Esed’i yenmek, yenmemek gibi derdimiz yok” ifadesiyle açık etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Ukrayna'ya yaptığı ziyaret sonrası uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Son dönemde gündeme gelen bir milyon Müslümanın katili ve 13 milyon Müslümanın da yerinden eden zorba diktatör Esed’e meşruiyet kazandırma çabaları hakkında konuşan Erdoğan, “Siyasette dargınlık olmaz. Her an barış içinde olacaksın. Her an görüşebilme imkânı yakalayacaksın” dedi.

Mesela Mısır’la (ilişkiler) şu anda üst düzeyde, istenilen yerde değil ama biz şimdi Mısır’la da arkadaşlarla alt düzeyde yani bakanlar seviyesinde bu işi sürdürelim ve ardından da temenni ederiz ki üst düzeyde de bu adımı en güzel şekilde atalım" ifadeleriyle Mısır’da binlerce Müslümanı katleden ve Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye darbe düzenleyerek koltuğa oturan diktatör Sisi’ye göz kırpan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Suriye ile daha ileri seviyede adımları temin etmemiz gerekiyor. Bu adımları atmak suretiyle, tüm bölgede yani İslam dünyasının bizim komşularımızla olan bu bölgesinde inşallah birçok oyunu biz bozarız.

Şunu bir defa bilmemiz, kabullenmemiz gerekir. Devletler arasında hiçbir zaman siyasi diyalog veya diplomasi kesip atılamaz. Her zaman her an bu tür diyaloglar olur, olmalıdır. Hatta bir söz var; ‘İplikle de olsa bağı koparmayın, o bağ devam etsin. Gün olur lazım olur.’ Diplomasiyi tamamen devre dışı bırakamazsınız.

Diplomasiye ne denli ihtiyacımız olduğunu bütün dünya gördü. Biz her zaman çözümün parçası olduk. Suriye sorununu çözmekle ilgili elimizi taşın altına biz koyduk. Hedefimiz, bölgesel barış oldu, ülkemizi bu krizin ağır tehditlerinden risklerinden korumak oldu.”

“Esed’i Yenmek, Yenmemek Gibi Derdimiz Yok”

Astana Üçlüsü içinde yer alarak Rusya ve İran’la birlikte çöküşe geçen Esed rejiminin yeniden ayağa kaldırnmasından rol alan Erdoğan, Şam yönetimiyle görüşmelere dair gelen sorulara, Rusya’nın da işbirliğiyle Suriye’nin kuzeyinde Halk Savunma Birlikleri’nde (YPG) yönelik operasyon düzenlenebileceğini; Türkiye’nin Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı duyduğunu söyledi ve “Bizim Esed’i yenmek, yenmemek gibi bir derdimiz yok ki” dedi:

Bizim şu anda Suriye’de attığımız bütün adımlarla, özellikle Suriye’nin kuzeyinde Fırat’ın doğusu ve batısından Akdeniz’e kadar olan o bölgede Ruslarla yürüttüğümüz çalışmalarda terörle bir mücadele vardı.”

Erdoğan, bu sözlerinin ardından Rusya’nın Şam yönetimiyle yakın ilişkisini hatırlattı, YPG’nin kontrolündeki bölgelerden çıkarılan kaynağın da Şam yönetimi tarafından satın alındığını ifade etti:

Biz istiyoruz ki buradaki süreci daha fazla uzatmayalım. Bizim Suriye’nin topraklarında gözümüz yok. Onların topraklarının bütünlüğü bizim için önem arz ediyor. Rejim bunun idraki içinde olmalı.

Rusya rejimle bir dayanışma içinde. Kendileriyle bu yaptığım ziyarette bu konuları da görüştük. Bunu artık bir yere oturtmamız lazım dedim. Rusya ile öyle bir dayanışma yapalım ki Suriye’de, özellikle Suriye’nin kuzeyinde, doğusu batısı fark etmez, buralarda terörle bir mücadele gerçekleştirelim.”

AK Parti’de Esed Rejimine Meşruiyet Kazandırma Çabaları

Erdoğan liderliğindeki AK Parti, Sisi rejimi ile başlayan bölgedeki “normalleşme” çalışmalarına gasıp Yahudi varlığı ile yapılan anlaşmalarla devam etmişti. Son olarak Esed rejimine meşruiyet kazandırma çalışmalarına girişen Erdoğan, “Astana Üçlüsü” ile Suriye sahasında Esed rejimini ayakta tutmak için attığı adımların hedefini de “Bizim Esed’i yenmek, yenmemek gibi bir derdimiz yok” ifadeleriyle açık etmiş oldu.

Ankara’nın attığı “normalleşme” adımlarının, Rusya ve Çin’e odaklanan Washington’ın bu süreçte Ortadoğu’da sorun istememesi üzerine kurulu üslubundan kaynaklandığı düşünülüyor. Ayrıca 2023 seçimleri yaklaşırken Millet İttifakı ve diğer muhalefet partilerinin başlattığı Suriyeli muhacirlere yönelik ırkçı söylemlerle iktidarı sıkıştırma siyasetini bertaraf etmek isteyen AK Parti, Suriye'nin kuzeyinde güvenli bölge oluşturma palanına da hız verdiği gözlemleniyor. Seçim öncesi hem milliyetçi oyları toplayabilmeye yönelik hem de bir kaç yüz bin de olsa Suriyeli muhaciri güvenli bölgelerde iskan ettirerek muhalefetin ırkçı propagandalarını bertaraf edebilmek için AK Parti, sınır ötesi operasyonu konuşuyor. Suriye'deki asıl sorun Esed rejimi iken baba Esed'den beri ABD'nin bölgedeki çıkarlarını koruyan ve "İsrail"in güvenliğini sağlayan rejimin ayakta tutulması için sahada ve Astana'nın altyapısı ABD'nin himayesindeki Cenevre masasında Suriye halkına yeniden zorba rejim dayatılıyor.

Suriye halkının başlattığı devrim 11 yılına girerken ABD’nin himayesindeki Cenevre görüşmelerinin alt yapısı Astana ile başlayan yıkılmaya yüz tutmuş zorba Esed rejimini ayağa kaldırma süreci artık aşikar ediliyor. 2015 yılında neredeyse tüm büyük kentlerin rejimden alındığı bir anda ABD’nin bazı menfaatler vadederek sahaya davet ettiği Rusya ve İran’ın yanı sıra Türkiye’nin olduğu “Astana Üçlüsü” koordineli olarak göreve başlamıştı.

Halep’in de nerdeyse devrimcilerin eline geçeceği anda Türkiye’nin başlattığı Fırat Kalkanı Harekatı’na devrimcileri çağırması üzerine Halep cephesi zayıflamış, Rusya’nın yoğun bombardımanı ve İran’ın karadan yürüttüğü katliamlarla şehir Esed rejimine teslim edilmişti. Daha sonra Putin ile masaya oturan Türkiye, muhalefetin İdlib’e sıkıştırılma planını devreye sokmuş oldu. Muhalifleri de ılımlı ve radikal olarak ikiye bölen Ankara, kuzeye çektiği muhalifleri üst üste gerçekleştirdiği operasyonlar sayesinde Esed ile savaşmaktan alıkoymayı başarabilmişti.

Bugün bu planın alenen açık edilmesi üzerine Suriye halkı, birçok şehirde Erdoğan ve Çavuşoğlu’nun açıklamalarını, “Esed düşene kadar devrim sürecek” sloganlarıyla protesto etmişti.