Erdoğan, İslam İktisat Nizamını Referans Gösteriyor, Kapitalizmi Uyguluyor
01 Aralık 2021

Erdoğan, İslam İktisat Nizamını Referans Gösteriyor, Kapitalizmi Uyguluyor

Köklü Değişim Medya

Köklü Değişim Medya

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Gündemin zirvesinde yer alan ekonomi ile ilgili açıklamalarda da bulunan Erdoğan, “Faizi düşürmek suretiyle yatırım, istihdam üretim, ihracat büyüme... Bu dört ana başlık bize büyümeyi getirecek” vaadinde bulundu. İcraatlarında sık sık İslam iktisat nizamını referans gösteren Erdoğan, kapitalist iktisat nizamını ise aynen uyguluyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan TRT’deki canlı yayında Türkiye’nin kasvetli ekonomik gidişatına yönelik açıklamalarda bulundu. Vaatlerinin gerçekleşmesi için seçim sonrasını işaret ederek halktan bu şekilde oy isteyen Erdoğan, faizlerin düşmesi ve kurdaki iyileşmenin ise seçim öncesi yaşanacağını ileri sürdü. Bu açıklama sonrası dolar/TL kuru yeni bir rekor kırarak 13,96 seviyesini gördü.

Yaklaşık 20 yıldır iktidarda bulunan Erdoğan, ekonomik krizin iyiden iye hissedildiği bugünlerde yeni bir ekonomi modelinden bahsetse de kapitalist iktisat nizamın enstrümanlarıyla aynı kısır döngünün içinde hareket ettiği görülebiliyor. Borsa, altın karşılığı olmayan para ve faiz üçlüsü olduğu sürece krizlerin ve enflasyonun hep var olacağı, sermayenin bir avuç elitin elinde toplanacağı Batılı iktisatçılar tarafından bile itiraf edilmesine rağmen ısrarla kapitalist nizam uygulanmaya devam edilerek çözümsüzlük çözüm diye sunuluyor. Erdoğan’ın sıkıştığı zamanlarda kapitalist nizam içinde uyguladığı kimi icraatları İslam’ı referans göstererek meşruiyet kazandırdığı gözlemleniyor. Daha önce faizlerin düşürülmesi icraatını İslam’ın faizi kökünden yasaklaması ile ilgili naslarla ilişkilendiren Erdoğan, son yaptığı konuşmada da stokçuluğun İslam’da haram olduğuna dikkat çekti.

Çözümün faiz, stokçuluk, ekonomiye manipülasyonlarla darbe vuran borsa ve doların egemenliğinin olmadığı İslam iktisat nizamında olduğu açık bir şekilde ortadayken Erdoğan, kapitalist iktisat nizamı içinde daralan manevra alanını biraz da olsa genişletmek ve güven kazanmak için icraatlarında İslam iktisat nizamını referans gösteriyor, kapitalist iktisat nizamını ise aynen uyguluyor. Bu kapsamda Erdoğan, faizli kredi dağıtarak büyüme sağlamayı hedefliyor. Bir avuç iş adamının büyüdüğü ama halkın ise gittikçe ekonomik olarak küçüldüğü bu batıl düzende ihracat rakamlarıyla pembe bir tablo çizilmeye çalışılıyor. Muhalefet ise asıl sorun kapitalist iktisat nizamı iken, bunun üstünü örtmek ve iktidara ulaşmak için kapitalizmin yanlış uygulandığından dolayı başarısız olduğu masalını anlatıyor ve parlementer sistemi çözüm olarak gösteriyor. Her ne kadar hükümetin de kabiliyetsizlikleri ve yanlış politikaları bulunsa da bugüne kadar gelmiş 66 hükümet döneminin hiçbirinde halkın yüzünün gülmediği, sık sık ekonomik krizlerin yaşandığı ortada... 2021 yılında yaşanan kriz hariç 1994, 2001, 2008 gibi bundan önceki tüm krizlerin parlementer sistemin uygulandığı dönemde yaşanması, asıl sorunun sistem değil sistemlerin uyguladığı kapitalist nizamda olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor.

Düşük faiz politikası temelli yeni ekonomi modeline dayalı hedeflerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından dikkat çeken başlıklar şöyle;

Büyüme Oranları

-Küresel salgın döneminde Türkiye bu üç çeyrekte de çok farklı bir ayrışma ortaya koydu. Yıl sonu itibarıyla da bu pozitif ayrışmayı devam ettireceğimiz inancındayım.

Faizi düşürmek suretiyle yatırım, istihdam üretim, ihracat büyüme... Bu dört ana başlık bize büyümeyi getirecek. Bizim tahminimiz asgari 10 ama bu 10'un üzerine çıkabilir.

İki Önemli Destek Paketi

Hep söylüyorum ya faiz sebep enflasyon neticedir. Şu an faizi düşürüyoruz, enflasyonun da düştüğünü inşallah hep beraber göreceğiz.

İki önemli destek paketi hazırladık. 50 kişinin altında çalışanı olan firmalarımıza yeni istihdam için 100 bin liraya kadar krediye erişim sağlıyoruz.

Amacımız kısa sürede 11 bin firmamızın toplam tutarı 10 milyar lirayı bulan krediden faydalanmasını sağlayarak, 50 bin yeni istihdamın önünü açmak.

Kur-Faiz-Enflasyon Sarmalında Yaşamayacağız

Zengini zengin yapan modern faizciliktir. Faiz zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapar.

Kur-faiz spekülasyonu ile karşı karşıyayız. Dolayısıyla bu spekülasyonu ancak biz engelleriz.

Yüksek faiz için kısa vadede ülkeye giren fonlar var. Bu dövizi düşürebilir ama bizim için ideal değildir. Yükselen kuru düşürmek için her seferinde daha fazla faiz vermek gerekir.

Kur-faiz-enflasyon sarmalında yaşamayacağız. Büyümeyi istikrarsız hale getirmelerine müsaade etmeyeceğiz ve biz bu sarmaldan çıkacağız.

Bu tezgahın bozulmasını istemeyenler bizi yeniden bu oyuna çekmek istiyorlar. Küresel işbirlikçiler ve içerideki ortakları bunu başaramayacaklar.

Yeni Ekonomi Modeli

Yabancı yatırımcılar için uzun vadeli yatırımların zamanıdır. Türkiye'ye uzun vadeli yatırım yapanlar her zaman kazanmıştır, bundan sonra da kazanacaktır.

İhracatta çok iyi konumdayız. Şu anda 215-220 milyar dolarlara çıktık, yıl sonuna kadar bu 220'nin üzerine çıkacak. Bunlar Türkiye'nin ihracattaki rekoru.

Yeni ekonomi modeliyle, yüksek faiz verecek sıcak para çekme politikasını elimizin tersiyle itiyoruz. Düşük faizle, üretimi ve ihracatı destekleyeceğiz. Artık cari açık verip bu açığı dış borçla finanse eden değil, döviz kazanıp cari fazla veren ekonomi olma hedefiyle hareket ediyoruz.

Faizi artırmanın çözüm olmadığını defalarca gördük. Bize dayatılan yüksek faiz politikası yeni bir olay da değil.

İhracatımızın ithalatımızı karşılama oranı yüzde 90'lara ulaştı. Aylık olarak cari işlemler fazlası vermeye başladık.

"Seçim Öncesine Kadar İyileşmeyi Göreceğiz"

Ekonomik güvenlik ulusal güvenliğin bir parçasıdır. Türkiye ekonomisi güçlüdür. Döviz kurundaki son hareketlerin ekonomik temeli olmadığı açıktır. Türkiye, finans piyasaları üzerinden ekonomik tehditlere pabuç bırakmaz. Reel ekonomimiz, bu tehditleri tamamen boşa çıkaracak güç ve kabiliyettedir. Algı operasyonları, döviz manipülasyonlarıyla bizi engellemek artık mümkün değildir.

Seçim öncesine kadar faizin düştüğünü, kuru tetikleyen yüksek faizin düşüşü sebebiyle kurda da iyileşmenin olduğunu göreceğiz. Buna enflasyon da dahil.

Muhalefetin faiz indirimi konusundaki itirazları bizim doğru yolda olduğumuzun teyididir.

Hedef, düşük faizle halkımızı, esnafımızı rahata çıkarmak ve daha çok yatırımı sağlayabilmektir.

"Vatandaşımızı Enflasyona Ezdirmeyeceğiz"

Stokçuluğun cezası müeyyidesinin artması lazım. Stokçuluğun dinimizde de yeri yoktur. Stokçuluk bir nevi hırsızlıktır.

Piyasayı bozucu faaliyet gösterenlere ve fiyatlama davranışlarını bozanlara kesinlikle göz açtırmayacağız.

Hanelere doğalgazı dörtte bir, elektriği ise yarı fiyatına veriyoruz. Bu kadar açık. Maliyetinin çok çok altında veriyoruz. Biz vatandaşımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz.

Asgari ücretin işçiye, bulunduğu ülkede satın alma gücüne bakıldığında 2002 yılında 14. sırada olan ülkemiz 2021 yılında 10. sıraya yükseldi. Dünya ülkeleri arasındaki yerimizi daha da ön sıralara taşıyacağız.

3600 Ek Gösterge

Bu konuda kararlılığımız var. Bu kararlılığımızla emeklilerimiz çok huzurlu bir ortama kavuşacak.

Öğretmen, polis, hemşire ve din görevlisi çalışanlarımızın ve emeklilerimizin haklarında iyileştirmeler sağlanacaktır.

Doğalgaz Arama Çalışmaları

2023 yılı ocak ayı itibarıyla Sakarya Gaz Sahası'nda ilk gaz üretimine geçmeyi hedefliyoruz. Şu anda yol haritamız bu.

Sakarya Gaz Sahası'nda ilk fazda 10 kuyudan günlük 10 milyon metreküp üretim yapmayı planlıyoruz, ikinci fazın tamamlanmasıyla bu rakam 40 milyona çıkacak.

"Seçim Haziran 2023'te”

Millete hayrı faydası olmayanlar gündemi seçim ile meşgul ederek sözümona siyaset yaptıklarını sanıyor.

İnşallah vatandaşlarımız Haziran 2023'te sandık başına gidecek ve tercihini AK Parti Cumhur İttifakı yönünde kullanacaktır, bundan hiç şüphem yok.

BAE’ye İade-i Ziyaret

CHP'nin lider kadrolarının, liderinin yalandan başka beslendikleri sermaye yok. Biz BMC'yi Katar'a satmadık, Katar sadece ortak oldu.

Şimdi ise Abu Dabi yönetimiyle attığımız bu adım, tarihi bir adım. İnşallah şubat ayı gibi benim bir iade-i ziyaretim olacak.

Suud ile münasebetleri daha iyi konuma getirme gayretinde olacağız. Mısır ile bakanlar seviyesinde devam ediyor, orada da çok farklı gelişmeler olabilir.”