Erdoğan ile Putin’in Arasından Su Sızmıyor
27 Temmuz 2018

Erdoğan ile Putin’in Arasından Su Sızmıyor

Anadolu Ajansı

Köklü Değişim Medya

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin'in BRICS Zirvesi kapsamındaki ikili görüşmesi sona erdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşme sırasında "(Rusya) ile aramızdaki her türlü dayanışma birilerini gerçekten kıskandırıyor." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 10. Brezilya-Rusya-Hindistan-Çin-Güney Afrika (BRICS) Zirvesi kapsamında baş başa görüşmek üzere Four Seasons Otel'de bir araya geldi.

Türk heyetinde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ile MİT Başkanı Hakan Fidan da hazır bulundu.

Baş başa görüşme öncesi iki lider selamlama konuşması yaptı.

Başkan Erdoğan, sözlerine, "Öncelikle bu BRICS Zirvesi'nde sizlerle bir araya gelmekten duyduğum memnuniyeti gerek şahsım gerek heyetim adına ifade etmek istiyorum." diyerek başladı.

Telefon görüşmelerinde de ifade ettiği gibi BRICS Zirvesi'nde bir araya gelip ikili görüşecekleri konuların olduğunu söylediklerini aktaran Erdoğan, "Türkiye-Rusya siyasi, askeri, ekonomik, kültürel, ticari... bütün alanlarda gerçekten çok ciddi bir yükselişi şu anda yakalamış vaziyette." değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasında 100 milyar dolarlık hedef olduğunu anımsatarak, "Bu gidişle bu hedefi de yakalayacağımıza inanıyorum çünkü bu konuda bir inanmışlığımız var. Turizmde gayet güzel gelişmeler söz konusu. Öyle zannediyorum ki bu yıl hakikaten 6 milyon gibi bir turist noktasında Türkiye'yi ziyaret edecek. Tüm bunlarla beraber aramızdaki her türü dayanışma birilerini de gerçekten kıskandırıyor." ifadelerini kullandı.

Putin: “Beni Restorana Davet Edecektiniz Hani?”

İki liderin açıklaması sonrasında Putin'in "Beni restorana davet edecektiniz hani?" şeklindeki sorusu üzerine Erdoğan, "Ettim, bekliyorum." karşılığını verdi.

Putin'in, "Ama şu konuda anlaşmıştık: Et ürünlerimizi ülkeye alacak iseniz o zaman bu restoranda Rus etleri olacak." sözlerine karşılık Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ben memnuniyetle sizleri öncelikle bekliyorum. Dönüşten sonra bu işi halledersek iyi olur, fazla geciktirmeyelim." dedi.

"Ortak Çalışmalarda Bulunmaktan Memnuniyet Duyuyorum"

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de iki ülke arasındaki ilişkilerin artmasından dolayı memnuniyet duyduğunu dile getirdi.

Putin, "Çeşitli krizlerin üstesinden gelinmesi konusunda ilişkilerimiz her daim devam edecek. Ekonomi alanında da ilişkilerimiz gelişecek. Geçen sene ticaret hacmimiz yüzde 40,5 oranında artmıştı ve 22 milyar doları aşmıştı. Görüştüğümüze çok sevindim, ortak çalışmalarda bulunmaktan memnuniyet duyuyorum." diye konuştu.

Erdoğan ve Putin'in açıklamaları sonrasında iki lider görüşmeye basına kapalı devam etti.

Köklü Deeğişim Medya

Erdoğan ile Putin’in arasında su sızmıyor. Aslında iki kişiye indirgemek yanlış olur bu samimi birlikteliği zira her iki liderin el sıkışıp birçok konuda anlaştığı Trump’ı da bu birlikteliğe dahil edebiliriz. Putin ve Trump’ın son görüşmelerinde samimi sohbetleri ve Erdoğan’ın Trump ile elele pozları, aslında üçlü bir ittifakın resmi. Trump ve Putin Helsinki’de ortak basın toplantısı düzenlerken, bir gazetecinin “Suriye’de top kimde?” sorusuna Putin, elindeki topu Trump’a uzatıp, “Artık top sizde” diyerek, patronun kim olduğunu, Suriye’de acımasız katliamları kimin emri dahilinde icra ettiğini, Astana kararları ile yeniden diriltilen Esed rejimi ve destekçisi iran’ın ABD’ye hizmet ettiğini de beyan etmiş oluyordu. Netenyahu’nun da Moskova’da Putin ile görüşme sonrası “Esed ile bir sorunumuz yok” açıklaması, aslında tüm tarafların ortak payda altında topyekün Suriye halkına savaş açtığını belgeliyor.

Astana üçlüsü içinde yer alan Türkiye’nin alınan kararlar dahilinde hareket edip, Rusya ile ticaretini 22 milyar dolara çıkarmasından dolayı gayet memnun görünen Başkan Erdoğan, Güney Afrika’daki toplantıda Putin ile karşılıklı latife yapmaktan kendini alamadı. Milyonlarca Müslümanı sınır boylarında mülteci konumuna düşüren ve acımasızca katleden ABD ile Rusya’nın bombardımanları, ticari menfaatler çerçevesinde göz ardı edilmiş olacak ki, düşmanlık beslenmesi gereken sömürgeci kafir devletlere karşı husumetin yerini, samimi sohbetler ve şakalaşmalar alıyor.

Varil bombalarıyla şehirleri yerle bir edip kendi halkını yok eden zalim Esed’in saltanatının bekâsı için halkın devrimine karşı kurulan komplolar dahilinde icraa edilen operasyonlar, bugün muhalefetin kalesi İdlib kapılarına dayandı. İdlib’e vurulacak darbe, nihayetinde ABD’nin planının son safhası, yani Suriye halkının İslami devrimine vurulacak son darbe olması planlanıyor.

Plan dahilinde olmayan ise; “Halkta başlayan devrim, halkta biter” hakikatinin zorbalıkla sıvanamayacak olması. Halk fikren pozisyonunu koruduğu sürece, ABD öncülüğündeki uluslararası bu komplo asla başarıya ulaşamayacak.