Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yıllardır eleştirdiği ve asla yan yana gelemeyiz dediği diktatörler ve İslam düşmanlarıyla “normalleşme” açılımı baş döndürücü bir şekilde devam ediyor. Erdoğan son olarak Katar'da Dünya Kupası'nın açılışı dolayısıyla liderlere verilen resepsiyonda, binlerce Müslümanın katili ve ABD’nin çıkarları doğrultusunda hareket eden darbeci Abdülfettah es-Sisi ile samimi bir şekilde selamlaşıp tokalaştı.

2013’te Mısır’da ordunun Müslüman Kardeşler yönetimini darbeyle devirmesinin ardından, Türkiye ve Mısır karşılıklı olarak büyükelçilerini çekmiş, Erdoğan, yapılan zulümleri eleştirip, sert tepki göstermişti. Darbenin ardından geçen 9 yıl aradan sonra AK Parti yönetimi ilişkileri yeniden başlatmak için adımlar atmıştı.

ABD’nin Rusya ve Çin’e fokuslanması ve Ortadoğu’da sorun istememesi üzerine “normalleşme” rüzgarları esmeye başlamıştı. Önce Filistin topraklarını işgal eden “İsrail” liderleri ile el sıkışan Erdoğan, dün de darbeci diktatör Sisi ile el sıkıştı. Suriye halkının katili ile de el sıkışmak için yoğun bir çaba sürdürülüyor. Bu liderlerle geçen zaman diliminde her ne kadar üst düzey görüşme olmasa da devletler arasında istihbarat düzeyinde ya da diplomatik olarak ilişkiler sürdürülüyordu.

Dün Erdoğan’ın Sisi ile el samimi görüntüleri büyük tepki toplarken, AK Parti’nin seçim sonrası bu görüşmeleri daha da hızlandıracağını Erdoğan şu sözlerle beyan etmişti:

"Şu anda Türkiye olarak, bu konularda sıkıntılı olduğumuz ülkelerle ilişkileri yeniden ele alabiliriz. Hele hele Haziran seçiminden sonra bir sil baştan yapabiliriz. Ve buna göre de yolumuza o şekilde devam edebiliriz”

Erdoğan daha önce “İsrail”deki son seçimleri kazanan Netanyahu gibi Sisi'yi de "Katil" ve "Zalim" olarak nitelemiş, seçim meydanlarında Mısır'daki darbeyi protesto etmek amacıyla Müslüman Kardeşler tarafından kullanılan bir simge olan "Rabia" işaretini kullanmıştı.

Erdoğan Şubat 2019'da katıldığı bir canlı yayında Sisi ile ilgili ise şu ifadeleri kullanmıştı: "Ben böyle bir kişiyle asla görüşmem. Her şeyden önce onun bir defa genel afla içerideki bütün bu insanları serbest bırakması lazım. Serbest bırakmadığı sürece biz kalkıp Sisi'yle görüşemeyiz. Görüşenler de tarihte farklı bir şekilde değerlendirilecektir. Sisi göreve geldiğinden bu yana 42 kişiyi idam ettiler. En son 9 genci idam ettiler. Bu bir defa yenilir yutulur bir lokma değildir. Mısır halkı bizim canımız ciğerimizdir ama Sisi asla!"

3 yıl önce katıldığı bir televizyon programında da “Beni Sisi'yle barıştırmak isteyenler var. Asla kabul etmiyorum, etmem de" demiş 23 Haziran 2019'da tekrarlanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi öncesinde "Pazar günü Sisi mi diyeceğiz, Binali Yıldırım mı?" ifadesini kullanmıştı.

Bugün yaşanan değişimin ABD’nin Ortadoğu’da benimsediği siyasetin bir yansıması olduğu düşünülürken, dış siyasetteki keskin dönüşü AK Parti tabanına anlatabilmek için “milli menfaatler” söylemini kullanıyor.

Dün gece medyanın servis ettiği Erdoğan ile Sisi’nin el sıkışması, iktidar yanlısı medya ve kanaat önderleri tarafından sosyal medyada stratejik bir adım olarak nitelenip, üzeri örtülmeye çalışılsa da büyük tepki gördü.

Köklü Değişim yazarlarından Remzi Özer, “Bu fotoğraf pragmatizm uğruna ilke ve prensiplerden vazgeçmenin, zalimler uğruna da mazlumlardan vazgeçmenin fotoğrafıdır.” ifadeleriyle görüşmeye tepki gösterdi.

Hizb-ut Tahrir Türkiye Medya Bürosu Başkanı Mahmut Kar ise, “Elif gibiyiz bugün de aynı şeyi diyoruz. Zerre eğilme ve sapmamız yok!” ifadeleriyle Sisi ve İslam düşmanlarına karşı aynı yerde durduklarını ifade edip, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dönüşlerini eleştirdi.

Türkiye ile Mısır arasındaki diplomatik ilişkiler 9 yıldır maslahatgüzar düzeyinde sürerken, iki ülke arasında Mayıs 2021'de, dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde ilişkileri normalleştirmek için gerekli adımları görüşmek üzere keşif görüşmeleri yapılmıştı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise 2 Kasım'da yaptığı açıklamada, "Mısır ile normalleşme sürecine girdik. Bu ikili bir süreç. Mısır ilişkileri normalleştirme konusunda samimiyse adım atar. Normalleşme yavaş gidiyor ama bu bizimle ilgili değil" demişti.