Köklü Değişim Medya
2013’te binlerce Müslümanı sabah namazında acımadan kurşuna dizen Kahire zorbası Sisi’nin Şarm El Şeyh’te düzenlediği zirveye 24 Avrupalı lider de katıldı. İnsan hakları deyince dünyaya ders veren Avrupalılar, 9 masum gencin idam edilmesinden hemen sonra gerçekleşen zirveye koşarak, Sisi yönetiminin meşruiyetini tanıdılar.
AB’nin Mısır diktatörünü kucaklaması, sürekli attıkları nutukların içinde yer alan insan hakları ve Avrupa değerlerinin bir yalandan ibaret olduğunu ve tek ölçüleri menfaat için imza atmayacakları rezalet olmadığını bir kez daha teyit etmiş oldu.
Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk ile Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz'un çabalarıyla gerçekleşen zirvede gündem, ekonomik ilişkiler, iklim değişikliği ve bölgesel çatışmalar olarak belirlenmişti.
Ancak AB açısından en önemli gündem maddesi, terörle mücadele ve Afrika'dan Avrupa'ya yönelen mülteci akınının durdurulması oldu.
Avrupalı liderler, 2034 yılına kadar görevde kalmak için kanun çıkarmaya hazırlanan Mısır Diktatörü Abdül Fettah El Sisi ile ilişkilerini geliştirmek için sözde değerlerini bir kenara bırakıp, menfaat ve çıkarları doğrultusunda Mısır’ın Şarm El Şeyh kentinde düzenlenen zirveye koştular.
Avusturya Başbakanı Kurz, göç ve "mülteci akınına karşı Mısır gibi güçlü ortaklara ihtiyaç duyduklarını" vurguladı. Avrupa Komisyonu Başkanı Tusk da, daha önce yaptığı açıklamalarda, Mısır'ın insan kaçakçılığına karşı öncülük yaptığını dile getirmişti.
Birleşmiş Milletler'in Cuma günü, "Mısır'da Şubat ayı içinde 15 kişinin adil yargılama olmadan idam edildiği" açıklamasının ardından zirvenin yapılması, Batı kamuoyunda da tepkilere neden oldu.
Zirve için Mısır'a giden 24 AB lideri, eleştirilerin hedefindeydi.
AB’nin idama karşı olmasına rağmen Sisi’nin davetine koşması ve zirvenin zamanlaması dikkat çekiyor. Mısır Parlamentosu, askeri darbe ile iş başına gelen El Sisi'nin 2034 yılına kadar görevde kalmasını öngören bir anayasa değişikliği üzerinde çalışıyor.
Uluslararası saygınlığını artırmak ve güvenilir bir ortak olduğunu göstermek isteyen Mısır Diktatörü her türlü çabayı gösteriyor.
“Reel Politik, Konjonktür” adı altında hem AB, hem de İslam beldelerindeki liderlerin, halklarının mukaddesatını hiçe sayması, “Kapitalist Demokrasi”nin gerçek kutsalının menfaat olduğunu gözler önüne seriyor.
Avrupa'dan 24 lider zirveye katıldı. Bu isimler arasında Almanya Başbakanı Angela Merkel ve İngiltere Başbakanı Theresa May de bulunuyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un zirvede yer almayacağı açıklandı. Macron’un, Fransa’daki “Sarı Yelekliler”in gösterileri yüzünden zirveye katılamadığı düşünülüyor.
İngiliz The Guardian gazetesi başyazarı David Hearst, yazdığı son makalesinde Avrupalı liderleri, “Mısır diktatörü Sisi'nin salakları” olarak nitelendirmişti.
Ayrıca AB kamuoyunda Suudi Arabistan Kralı Selman ile yan yana gelen AB liderleri sert şekilde eleştiriliyor.
Mazilerindeki, hatta buluştukları Mısır ve Afrika kıtasındaki vahşi katliamlarla tanınan Avrupalıların, Ortadoğu’daki zorbalarla uyum içinde çalışmalarının nedeni, her iki tarafın da ortak hedefi olan menfaat ve çıkar.